Anadolu, gerçekten ana dolu. Anadolu, kadınıyla erkeğiyle ana yürekli insanlarla dolu. 
Bugün tüm dünya milletlerini, devletlerini altalta, üstüste, yanyana ister çarpın, ister toplayın, hepsinden daha fazla mülteciye, sığınmacıya, mazluma kol kanat geren, tüm dünya mazlumlarını hiçbir menfaat beklemeden ana şefkatiyle kucaklayan neredeyse tek millettiz. Malesef buna tüm islam ülkeleri de dahil.
Üçbuçuk milyon Suriyeli mülteciye şefkat kanatlarını geren, sadece kapılarını değil, yüreğini açan Türkiye, sınır ötesine ve kıtalara uzanan şefkat kanatlarıyla tüm dünya mazlumlarını sarıp sarmalayan büyük bir devlet olmanın haklı ONURUNU taşımaktadır.
Kim ne derse desin, bu tutum Türkiye'nin bölgesinde ve tüm dünyada lider ülke olmasının en önemli kilometre taşı olacaktır.
*** SAVAŞIN ÇOCUKLARI ***
*** ÇADIR OKULLARDA ***
Geçtiğimiz günlerde bir grup gönüllü arkadaşımızla Kilis Öncü Pınar sınır kapısından Azez bölgesine, yardım götürmek ve eğitim faaliyetlerini gözlemlemek için gittik.
Gönüllü arkadaşımızla birlikte dostlarımızın desteğiyle başlattığımız bu mütevazi yardımları, Fırat kalkanı bölgesinde bulunan Azez'de düzenli-düzensiz çadır kamplarını ziyaret ederek, çadır okullarda eğitim görmeye çalışan çocuklara bizzat elden teslim ettik.
Kirli hesapların, gözü dönmüş katillerin, evinden, köyünden, mahallesinden, yurdundan, yuvasından mahrum bıraktığı yüzbinlerce insan ve onların çilesine şahit olduk.
İnsanlık onurunu ayaklar altına alan dünyaya inat, tüm dünya mazlumlarının sesi, nefesi olmaya devam eden bir milletin neferi olmak bizim için en büyük şereftir.
Bu seyahatimizde, dünya üzerinde hiçbir şeye değişilmeyecek değerlerimizin başında bağımsızlık, özgürlük ve vatan olduğunu bir kez daha iliklerimize kadar yaşayarak gördük.
Bağımsızlığın, özgürlüğün ve sahip olduğumuz vatan topraklarının her bir karışının canımızdan aziz olduğunu bir kez daha anladığımız, bu gerçeği dosta düşmana bir kez daha bin kez daha haykırma ihtiyacı hissettiğimiz bir programdı. 
İnsanlık tarihi boyunca medeniyete beşiklik etmiş, aynı zamanda hak ile batılın mücadelesine şahitlik etmiş, günümüzde de küresel güçlerin ektikleri fitne tohumlarıyla ateşten gömleğe dönüşen Ortadoğuyu kastederek  “Orada ne işimiz var?” Diyenlere, savaştan kaçıp Türkiye'nin şefkatli kollarına sığınan biçarelere: “Bunların burda ne işi var?” diyenlere, bunun insanî ve islamî görevimiz olmasının ötesinde, büyük medeniyetin mirasçısı büyük bir devlet ve millet olmamızın gereği olduğunu hatırlatmak isterim. Bunu hala anlayamayanlara tavsiyemdir. O bölgeye gidip insanların neler yaşadıklarını bir kez de (aynel yakîn) gözleriyle görsünler. 
Türkiye, tarihte olduğu gibi bugün de, yarında insanlık onurunu ayakta tutan tek devlet olarak büyük millet olmanın, büyük devlet olmanın haklı gururunu taşımaya devam edecektir.
Unutmamalı ki bölgesinde güçlü bir Türkiye demek, sadece Ortadoğu’ya değil bölgenin  tamamına ve tüm dünyaya adaletin, barış ve huzurun gelmesi demektir.
Bunun için “ DURMAK YOK YOLA  #DEVAM.”