İlim ve Ahlak Tam Olmayınca
Yarım ilim, yarım ahlak sonrası, felaket. Sosyal medya, kullanmasını bilmeyenlerin elinde adeta bir felakete dönüşüyor.
Bunun üzerine yarım ilim ile yarım ahlakta eklenince tam bir rezalet oluyor. Uzun zamandır bu konu hakkında bir şeyler yazıyorum.
Daha doğrusu yazmaya, anlatmaya çalışıyorum. Sosyal medya öyle bir hal aldı ki tüm yaşamımıza etki eder bir duruma geldi. Kimi, neyi eleştirdiğinizin; kimi, neyi övdüğünüzün; neyi, nasıl anlattığınızın ya da ne için paylaşım yaptığınızın hiçbir önemi yok artık.
Siz evrensel değerler çerçevesinde bir paylaşım dahi yapsanız, 3-5 kendini bilmez çıkıp ona bile hakaretler, küfürler savurabiliyor.
Zira bu artık alışkanlık haline gelmiş. Bunda siyasetin kutuplaştırıcı tavrı ve dilinin etkisi büyük.
Ortada bir ahlaksızlık varsa kime yapıldığının pek bir önemi olmaması gerekiyor, herkesin o ahlaksızlık karşısında durması gerekiyor. Bizde böyle olmadığı için herkes, yaptığı ahlaksızlığa destek bulabiliyor.
Ahlaksızlığın ideolojisi olmaz, siyasi partisi olmaz, kadını, erkeği olmaz.
Ahlaksızlık ahlaksızlıktır. Siz bunu böyle kabul etmediğiniz ve gereken cezai yaptırımları uygulamadığınız sürece, bu ahlaksızlıklar devam edecektir.
Bir vekil, bir gazeteci, bir bürokrat, bilim adamı, sanatçı ya da unutun hepsini bir vatandaş bir şeyler paylaşıyor.
Arkasından ne anası kalıyor, ne babası…
Tüm aile ve sülalesine küfür edebilecek cesareti buluyorlar.
Şehit ailelerine kadar küfür edebilecek hadsizler var.
E sen buna şimdi dur demezsen, tepki göstermezsen, o şucu bucu dersen gün gelir o laflar sana da döner, bana da döner. Bunun bir an önce engellenmesi gerekiyor.
Sosyal medyada sınırların öğretilmesi ve öğrenilmesi gerekiyor.
Özellikle ifade özgürlüğünün tam olarak neyi kapsadığının kamu spotu olarak anlatılması gerekiyor. Son olarak bu nefret ve şiddet söylemlerini neyin körüklediğinin iyi analiz edilip, cezasız kalmaması için yaptırımların ağırlaştırılması gerekiyor.
Aidat terörü
Son günlerde artan konut kiralarıyla birlikte bina aidatlarında da anormal yükselişler var.
Özellikle daire sayısı fazla olan bazı sitelerde, aidat ücreti kira ücretine yaklaşmış.
Hatta kira ücretini de geçer duruma gelmiş. Birçok vatandaş bu konudan muzdarip, sürekli şikâyetler geliyor.
Apartman yönetimi ile daire sahipleri ya da kiracılar arasında sonu şiddete varan tartışmalar yaşanıyor.
Özellikle büyükşehirlerde bu sorun çok görülüyor. Fahiş aidat artışlarına itiraz eden vatandaşlar, site yönetiminden paranın nereye gittiğinin hesabını sormak istiyor. Birçok yönetim giderleri dahi konut sahiplerine göstermiyor.
Hal böyle olunca da sonu bitmez mahkeme süreci başlıyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.