Ali İLKBAHAR

Ali İLKBAHAR

İki Yuva 1- Aile 2- Türkiye

İki Yuva 1- Aile 2- Türkiye

Güçlü, mutlu, seven, sayan her şeyini paylaşan samimi yürekten konuşan yuvanın baskıların altında, basında TV’lerde okuduğu seyrettiği canlarıyla sevgileri ile koruduğu fedakarlıklarıyla örnek baba, anne en büyük eserleri yavruları için çırpınırken çevrelerinde gelişen olumsuzluklar üzerlerine de gelip canları ile gözleri ile bütün fedakarlıklarını göstererek korumaya çalışmalarına rağmen dört elle korumaya çalışsalar da gelişen yıkılan yuvalar, savrulanlar yıkılan baba ana yavruların ve büyüklerin koruyamadığı yuvaların acısıyla için için kan ağlamaktadır. 

    Allah’ın insanı, hatta bir karıncayı bile öldürmeyi yasakladığı halde ne oluyor da ‘’ İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır.’ Diyen söze karşı kendine saldırılmadığı müddetçe sadece savunma hakkını kullanabilen, insanı yaşatma hakkı verildiği halde, ne oluyor da Allah’ın mutluluk için birbirine emanet edildiği eşler huzuru, sevgiyi, insanlığı yaşatmayı canla başla koruması gerekirken ne oluyor. Çatırdayan yıkılan yuvalarımız derin olumsuz izler bırakmaktadır.

    Sanal dünyada sanatta piyasada her yerde hatta aile sohbetlerinden mutlu yuvaların örnek davranışları konuşulurken acıların ayrışmaların gözyaşlarının hatta evdeki yavruların baba ve annenin eline sımsıkı sarılıp yürekten bütün güçleri ile bizleri bırakmayın diyen yavruların, gözyaşlarını görmeyen, yıkılan yuvaların, anne ve babaların durumu yürekler acısı. 

    Babanın her halde ve durumda anneyi bırak öldürmeyi sadece emanetçi olarak koruma mutlu etme, çaba gösterme yetkisinden başka görevi olmamalı. 

    Yıkılmaya doğru giden yuvanın direklerinden biri evden bir ay vs. uzaklaştırma cezası aldığında evlatlarına nasıl anlatacaklar? Çocukların nasıl yüzüne bakacaklar? O yavrular bu durumu nasıl kaldıracak körpe yavruların manen her yönüyle çöküşlerini acılarını nasıl izah edecekler. Milletin çekirdeğini koruyamazsak milletimizi de koruyamayız.
    Bu kutsal yuvayı yıkacak bütün saldırılara karşı uyanık olmalı, yaşamalı ve yaşatmalıyız. 

    İnsan sağcı olsa, solcu olsa, suni, alevi de olsa hangi görüş ve düşünceden ekolden ne olursa olsun istisnasız hepsi eşlerini kıskanırlardı. Bu, sevginin bir göstergesiydi. 

    Gelin el birliği ile ne olursanız olun çekirdek toplum en önemli kurumunu koruyalım. Yaşatalım. Oyuna gelmeyelim. 

    Evlenenlerin evlilik öncesi döneminde birbirlerini kendilerine olduğu gibi tanıtsınlar. Kısa sürmeli. Erkek prens, kız prenses olarak tanıtır da ilk günden probleme malzeme olur. Lütfen olduğumuz gibi yaşayalım. Kendimizi tanıtalım.
    Bir de sokaklarımıza, caddelerimize alışveriş merkezlerine vs. denizdeki plaj ortamını buralara taşımayalım. Birbirimize saygımız azalmasın. Abi kardeş vs. ilişkilerini koruyalım. Birbirimize sahip çıkalım. Kardeş olalım. 
    Bir tarafta göç dalgaları, ekonomik sıkıntılar. Yuvamızı yıkmaya, parçalamaya çalışan iç ve dış düşmanları sevindirmeyelim.

    İç meselelerimizi, problemlerimizi çözen, birbirini anlayan, hoşgörülü, sevgisini esirgemeyen kaynaşalım. Bir beraber olalım. Bu büyük yürüyüşte dünyada önder çareler olan büyüyen Türkiye’nin büyümesi, örnek ülke olması için herkesin vatanım, bayrağım vs. bütün değerlerimize kutsallarımıza sahip çıkan iç ve dış düşmanlara göğüs geren mutlu, huzurlu ayrıştırmayan ötelemeyen, büyük Türkiye’nin yürüyüşüne katkıda bulunalım. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR