İbadet Allaha saygı ile boyun eğmek ve emirlerine itaat etmek demektir. İbadet, saygı ve itaatin en yüksek derecesidir. Böyle bir saygı yalnız Allaha yapılır. Çünkü bizi yaradan ve çeşitli nimetler vererek yaşatan O” dur. Saygı ve itaatin en yüksek derecesi olan ibadet bütün varlığımızı kendisine borçlu olduğumuz yüce Allah’ın hakkıdır. İbadetin ruhu niyettir. Kalbin bütünü ile Allaha yönelmesi ve bağlanmasıdır. Ruhsuz beden bir işe yaramadığı gibi, niyetsiz ibadetinde değeri yoktur. Bu sebeple bizlerde ibadetin hem beden hem ruhla yani bütün varlığımızla, şuurlu ve samimi bir şekilde yapmamız gerekir. Bizi yoktan var eden Allah vücudumuzu gören gözler, işiten kulaklar gibi mükemmel organlarla donatmış diğer canlılardan farklı olarak bize akıl ve fikir vererek varlıklar arasında seçkin bir duruma yükseltmiştir. Kuran-ı Kerimde şöyle buyurmuştur. 

Ey Muhammed Deki; sizi yaratan, sizin için kulaklar, gözler, kalpleri var eden odur. Ne az şükrediyorsunuz ( Mülk Suresi 23 Ayet) işte ibadet Allaha ve onun yüce zaatına yaraşır bir şekilde en üstün saygının gösterilmesi ve bize verdiği sayısız nimetlerine karşı kendisine borçlu olduğumuz teşekkür görevini yerine getirmeliyiz. Peygamberimiz (S.A.V) Allah’ın büyüklüğü ve sayısız lütufları karşısında daha çok teşekkür etme gereği duyarak geceleri bile kendisini ibadete vermiştir. H.z (R.a) diyor ki; Peygamberimiz mübarek ayakları şişinceye kadar ibadet ederdi bunun üzerine kendisine: Ey Allah’ın rasulü geçmişteki ve gelecekte ki günahların bağışlandığı halde niçin böyle ibadet yapıyorsunuz diye sorulduğunda o. Rabbime şükredici bir kul olmayayım mı diye cevap vermiştir. 

Biz Allah tarafından emredilen görevleri yapmak zorundayız. Fatiha Suresi 4 ( dört) üncü ayetinde şöyle buyruluyor; Biz yalnızca sana ibadet eder ve yalnızca senden yardım dileriz buyruluyor. Rabbimiz bizim bu yaptığımız ibadetlerin hiç birine ihtiyaç duymuyor, biz sadece Allah’ın bizlere vermiş olduğu nimetlere şükretmek zorundayız. Peygamber Efendimiz (S.A.V) cennetle müjdelendiği halde ayakları şişinceye kadar namaz kılıp ibadet ediyorsa biz neden yapmıyoruz. Allah bize hakiki anlamda şükretmeyi nasip etsin Peygamberimiz (S.A.V) hadisi şerifinde şöyle buyuruyor; Değerli müminler, Allah’ın emri olan ibadet Allah’ın kulları üzerindeki hakkıdır. İbadet Allah katında insanlara değer kazandırır, Allah kendisine ibadet edeni sever ona değer verir. İbadet görevini yerine getirmeyenler bunlar; Namaz, zekât, hac, oruç Allah’ın sevgisinden mahrum kalır. Kuran-ı Kerimde en büyük saygı demek olan ibadet, yalnız Allaha yapılır. Allahtan başka kim olursa olsun Peygamber de dâhil hiç kimseye ibadet yapılmaz. Allah’ın emri olan ibadet dini bir görevdir. Allah’ın kulları üzerindeki hakkıdır. Allah’ın emrettiği ve Peygamberin uyguladığı bir şekilde yapılması en güzelidir. Allaha karşı hiçbir zaman görevimizi unutmayalım. İbadetimizi sadece Allah’ın rızasını kazanmak için yapalım. Rabbimiz yaptıklarımızdan razı olsun bizleri de yaptığımız ibadetlerden dolayı cennetine nail eylesin. Allaha emanet olun. Selam ve Dua ile.