Peygamber Efendimiz (s.a.s) İslam’ı yaymak ve insanlığa Allah tarafından gönderilen rahmet peygamberidir. Resulullah’ı anlatarak bitmeyecek birçok güzel huyları vardır. 

Peygamber Efendimiz hoş görülü ve yaşadığı süre boyunca adaletli olmuştur.

Güvenilir ve adaletli olduğu için ona Muhammed-ül Emin ismini vermişlerdir.

Peygamber Efendimiz adaleti hiçbir zaman elden bırakmamış “Her şeyin temeli adalettir” demiştir. 

Toplumumuzda adalet olmadan hiçbir şey olmaz, Yaşam tarzımız adaletli olmalı insanlığa ve tüm evrene Peygamber olarak gelen Efendimiz (s.a.s) bizlere örnek olarak yaşamış ve bizlere de öyle yaşamayı buyurmuştur.

“Resulullah (s.a.s) mülkün temeli adalettir. Allah size adaleti emreder” buyurmuştur. 

Görülüyor ki adalet İslam’ın ruhudur.

Adaletsiz bir toplum cehaletli bir toplum gibidir.

Adalet cehaleti ve zulmü ortadan kaldıran, zulmü yıkandır.

Kuran-ı Kerimde adalet üzerinde çok durulmuştur.

Adaletten yoksun olan kişi dilsiz bir şey beceremeyen ve hiçbir şeye yaramayan bir köleye benzetilmiştir.

Böyle bir kişinin ise doğru yolda yürüyerek adalet vasfını kazanmış kişiyle bir tutulmayacağı bildirilmiştir. 

Nahl Suresi 76 ayeti. Bir hak konusunda hüküm verilirken hakkın kendi lehine hükmedilmesi halinde bundan memnun olan fakat aleyhine hükmedilmesi halinde bu hükmü tanımayan insanların zalim oldukları bildirilmiştir.

Nur Suresi 48-51 ayetleri. Bizim yaşantımızda bir adaletsizlik gördüğümüz anda hemen konuşup hallediyoruz adaletimizi arıyoruz. Aynı şey bizde olduğu zamanda Cenab-ı Hakk’ın buyurduğu gibi adaletli olmak zorundayız. 

Peygamber Efendimiz her zaman adaletli olmuştur.

Bunlara birçok örnekler vardır. Huneyn Savaşına katılan bir sahabe şöyle anlatır, “Ben devemin üzerine Hz. Peygamberin yanında ilerliyordum, ayağında sert pabuç vardı, devem Peygamberin devesini sıkıştırdığında pabucumun kenarı Resulullah’ın baldırına dokunarak rahatsız ediyordu, bunun üzerine Resulullah ayağıma kamçı ile vurarak ‘Canımı yakıyorsun arkamdan yürü’ dedi bende onun yanından savuştum. Ertesi gün Resulullah beni istemiş kendi kendime ‘Beni dün ayağını incittiğim için aramıştır’ dedim yanına geldim. Bana sen dün ayağımı incitmiş, canımı yakmıştın ben de sana kamçım ile vurmuştum. Seni bunun karşılığını ödemek için çağırdım, dedi ve bana 80 (seksen) koyun verdi” demiştir.

Anlaşılıyor ki ufacık şeylerde bile Allah Resulü adaleti elden bırakmamış küçük şeylerde bile helallik almıştır. 

Peygamber Efendimiz birçok hadisinde de adaletli olmayı buyurmuştur. “Ey iman edenler sözünüzde amelinizde Allah için ‘Adil’ olun bir kavme sizi adaletten ayrılmasın sizi günaha sevk etmesin dostumuza, düşmanımıza adaletli olun” buyurmuştur. 

Bakıldığı zaman Efendimizin bu hadisinden dostumuza da aynı şekilde düşmanımıza da aynı şekilde adaletli olmayı buyurmuştur. “Sizden evvel gelen ümmetlerin helak sebepleri şu idi; “Kibar çalarsa cezasız kalır bir zavallı çalarsa cezalandırılırdı” buyurup bu halin sakin olduğu zayıf ve kavi suç işleyene aynı ceza terettüp edeceğini buyurmuştur.

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s) adalet konusunda kızı Fatıma’ya bile aynı şekilde muamele edeceğini bildirmiştir.

Çünkü her kim adaletsizlik yaparsa aynı cezayı çekerdi.

Nitekim şu olay, buna çok iyi bir misal teşkil eder, bir gün Mahzunoğulları kabilesinden Fatıma adında asil bir kadın hırsızlık yapmıştı.

O kadının cezalandırmaması için Ashab dan Hz. Usame b. Zeyd'i Peygamberimize gönderdiler.

Bu duruma çok kızan ve üzülen Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Nasıl oluyor da bazı kimseler, Allah'ın kanunu karşısında aracı olmaya kalkışıyor. Sizden öncekilerin mahvolmasının sebebi şudur: İçlerinden asil, ileri gelen birisi hırsızlık yapınca, onu serbest bırakıyor, zayıf ve fakir bir kimse hırsızlık yapınca, onu cezalandırıyorlardı. Allah'a yemin ederim ki Muhammed'in kızı Fatıma hırsızlık yapsaydı, onun da cezasını verirdim.” 

Müslüman Müslüman’ın kardeşidir, birbirine zulmetmez buyurmuştur. Allah her zaman adaletli hoşgörülü ve her zaman yardım sever olmayı nasip etsin. Allah’ın rahmeti Efendimizin şefaati üzerimize olsun. Selam ve Dua ile.