Heva ve heveslerden korunmak
Sözlükte istek, heves, meyil, sevme, düşme, değersiz gibi anlamlara heva kelimesi olarak nefsin selim aklın kabul etmediği ve din tarafından yasaklanan kötü arzulara karşı olan eğilimi demektir. Heva kelimesi doğruluk, hak ve faziletten saparak geçici zevk ve menfaatlere yönelen nefis manasında da kullanılmaktadır. Aynı zamanda yüksek bir yerden düşüşe de heva denilmektedir.
Bu anlamından dolayı Kuranı Kerim de hevasının peşine takılarak Allah'a kulluktan kaçınanların düşülen uçurum anlamına gelen haviye diye adlandırılan cehenneme atılacağı bildirilmektedir. Heva kelimesi Kuran da çokça zikredilmektedir, çoğulu ve türevleri ile birlikte toplam otuz sekiz yerde geçmektedir. Heva insanın bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık arzu ve istek duyması nefsinin vahye dayalı ilahi hükümlere uymayan arzularını tatmin için dinin koyduğu sınırların dışınaki şeylere yönelmesidir. Bundan dolayıdır ki heva küfrün şirkin ve dalaletin en başta gelen sebeplerinden biridir. Heva ve heveslerine uyan ve hayatının nefsinin arzularına göre tanzim edenler ehli heva ve ehli ehva olarak adlandırılmıştır, ehli heva Allah'ın Peygamberleri vasıtası ile gönderdiği ilahi buyruklara uymayı reddederek inanç ve davranışlarına ve beşeri görüş ve arzularına göre belirler hiç bir dini vicdani ve ahlaki ölçü ve sınır tanımazlar.
Ahireti inkar eden bu tip insanlar Hz Peygamber Efendimiz vahyedilen Kurana iman etmeyerek kendi nefsani arzularına dayanan anlayışlarını din haline getirmişlerdir. Kuran-ı Kerim'de bu tür yanlışlıklara dikkat çekilmiş ve Hz Peygamber Efendimize onların heva ve heveslerinin ürünü olan düşünce ve isteklerine uymaması emredilmiştir, Ayeti kerimeler de şöyle buyrulur, artık Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp onların arzularına uyma ayetlerimizi yalanlayanların ve ahirete inanmayanların arzularına uyma onlar rablerine başka şeyleri denk tutuyorlar bundan dolayı sen çağrıya devam et ve emrolunduğun gibi dost doğru ol onların heva ve heveslerine uyma. Sen dinlerine uymadıkça ne Yahudiler nede Hristiyanlar asla senden razı olmazlar deki Allah'ın yolu asıl doğru olan yoldur sana gelen ilimden sonra eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan bilmiş ol ki Allah'tan sana ne bir dost nede bir yardımcı vardır andolsun eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan o taktirde sende mutlaka zalimlerden olursun.
Müminler olarak heva heveslerimize nefsimizin arzu ve isteklerine düşmememiz gerekmektedir Rabbimizin bizlere yasak kıldığı hiç bir işi yapmamalıyız Allah'ın bize emrettiği yolu takip etmeliyiz. İslam alimleri e nefsin hevasına uymamayı en faziletli amellerden saymıştır, insanın ancak hevasının esaretinden kurtulmakla gerçek hürriyete kavuşabileceğini söylemektedir. Özellikle mutasavvıflar hevayı insanın dini hayatı için en büyük tehlikelerden biri olarak görürler bu nedenle nefsin arzularından korunmak için sıkı bir nefis terbiyesinin yani riyazetin şart olduğu söylerler.
Nefsini eğiten ve arındıran kurtuluşa ermiştir ayeti ise buna işarettir. İmanımızı tehlikelerden korumalı kamil bir mümin olabilmek için ahlakımızı güzelleştirmek için nefsimizin hevasına uymaktan sakınmalıyız. Selam ve Dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.