Bir bilim adamının tıp konusunda yeni ve çok önemli buluşları olur. Bir gazete muhabiriyle röportaj yaparken muhabir kendisine ortalama bir insandan nasıl olup da daha farklı ve üretici bir insan olduğunu sorar.  

Bilim adamı bu soruya “küçükken annemle yaşadığım deneyim nedeniyle” şeklinde cevap vererek şunları anlatır: “Bir gün buzdolabından su şişesini çıkarmaya çalışırken şişe elimden kayıp yere düştü ve ortalık süt gölüne döndü. Annem ise mutfağa girdiğinde bana bağırmak, söylenmek ya da cezalandırmak yerine ‘Robert ne kadar güzel bir hata yaptın daha önce bu kadar büyük bir süt gölü görmemiştim. Evet olan olmuş şimdi birlikte burayı temizlemeden önce biraz yerdeki sütlü oynamak ister misin? diye sordu. Sonra birlikte yere dökülen sütle birkaç dakika oynadık. 

Sonra annem ‘Robert bu tür bir şey yaptığında bunu temizlemenin ve her şeyi eski haline getirmen gerektiğini biliyor musun? Bunu nasıl yapmak istersin bir sünger mi, bir havlu ya da bir bez mi hangisini kullanmak istersin?’ dedi. Ben süngeri seçtim ve 
yere dökülen sütü temizledim. 

Annem bana dönerek, ‘Biliyor musun burada yaşadığımız olay senin iki minik elinle bir süt şişesini taşıyamadığın kötü bir deneyimdi.  Arka bahçeye çıkalım ve şişeyi su ile doldurup düşürmeden doğru bir şekilde taşımanı sağlayalım’ dedi. 

Orada şişenin boğazından tutarsam şişeyi düşürmeden taşıyabileceğimi, hata yaptığım zaman korkmamam gerektiğini ve yaptığım hatalardan yeni bir şey öğrenmek için güzel fırsatlar yakalandığını öğrenmiş oldum.”

İşte bilimsel araştırmalardaki deneylerde bu temele dayanıyor. Deney başarısız olsa bile o deneyden çok değerli bilgiler elde edilebileceği ve hatanın telafisinin olabileceği ortada. 

Keşke her ebeveyn bu hikâyedeki gibi davransa da öz güveni yüksek, gelişmeye açık, hata yapsa bile o hatadan ders çıkaran nesiller yetiştirebilsek. 

Görüyorum ki çocuklarımıza en ufak hatalarında dahi bağırıp çağırıyoruz, onların öz güvenlerine en büyük zararı veriyoruz, hata yapmaları sindiremiyoruz. Bizim ebeveynler de Robert’in annesi gibi yapsa iyi olmaz mı? Karar sizin.