Fırat’ın doğusunu terör unsurlarından temizlemek suretiyle milli güvenliğimiz adına çok önemli bir hamle olan ve mülteci meselesine de büyük oranda çözüm getirmesi beklenen “Barış Pınarı Harekâtı” büyük bir kararlılıkla dokuzuncu gününe ulaşmış durumda…

Açıkça görmekteyiz ki Türkiye terör unsurlarını vurdukça ses Amerika’dan, Batı’dan ve küresel emperyalizmin uşağı hüviyetindeki Arap ülkelerinin idarecilerinden yükselmektedir. Bütün zalimler bu harekâta ağız birliği edercesine karşı çıkarken aslında tek millet olan küfrün karşısında Türk milletinin haklılığını haykırmaktadır. PKK’ya vurulduğunda ses nereden geliyorsa orada da terörü ve teröristi besleyenler vardır ve başları ilanihaye ezilecektir. Batı’nın, derebeyi zihniyetiyle birçok İslam ülkesinin başına atadığı sözde idarecilerden oluşan Arap Birliği küresel emperyalizmin piyonudur. 

Aldıkları karar Türkiye’yi bağlamadığı gibi idare ettiklerini sandıkları Müslüman kardeşlerimiz için de yok hükmündedir. Cenab-ı Hakk’ın birbirine kardeş kıldığı Müslümanlar, Anadolu’da düşen İslam sancağının tekrar Anadolu’dan kalkacağı ümidiyle Türkiye’nin yanındadır ve daima destekçisi olacaktır. Ayrıca yavru vatan KKTC’nin hadsiz, sözde Cumhurbaşkanı’nın aslını inkâr edercesine yaptığı açıklamanın bedelini de elbet bir gün bu millet en ağır biçimde ödetecektir. 1974’te Kıbrıs’ta neden barış dediysek bugün de Suriye’de bunun için barış diyoruz. KKTC’nin bağımsızlık mücadelesini reddeden ve üzerinde yaşadığı toprağın nasıl vatan kılındığını bilmeyen birinden bırakın Cumhurbaşkanı olmayı, Türk vasfı taşıyan bir vatandaş dahi olmaz!  

Yaptırım tehditleriyle ülkemizi hizaya getirmeye çalışanlar bilmelidir ki bu millet aç yaşar, vatansız yaşayamaz; bu millet ayağında çarıksız gezer ama vatanından ayağına batan bir çakıl taşını dahi kimseye vermez! Siz Türk milletini iplerini elinde tuttuğunuz kuklalara mı benzetiyorsunuz ki ekonomik yaptırım tehdidiyle geri adım attırabileceğinizi düşünüyorsunuz! Bu millet kendini yöneteni içerde kendisi döver ama asla dışardaki sırtlana yem etmez! Bu faşizan tutumun Türk milletinde tek karşılığı vardır, ölmek var ama bu teröristler temizlenene kadar dönmek yok!

Barış Pınarı Harekatı büyük bir kararlılıkla sürerken değinmeden geçemeyeceğimiz başka bir husus da milli takımımızın duruşu ve muhteşem tavrıdır! Futbolu seversiniz, sevmezsiniz fakat “Milli Takım” futbolun ötesinde bütün dünyaya ders verircesine kenetlenmiş bir vaziyette harekatın arkasında duruyor. İşte milli ruhun hayatın her noktasına taşınabileceğinin en güzel örneği… Takımımız son iki maçta attığı gollerde verdiği asker selamıyla birilerinin uykusunu kaçırmaya yetti. Gol sevincini dahi gösteremeyen vandal Batı medyası da tarih önünde hesap vermeye mahkûm oldu! Operasyonu yürüten aslanlarımızdan milli takımdaki aslanlarımıza kadar Türk milleti tek yürek olduğunda neleri başarabileceğini bir kere daha ispatlamış oldu.

Milli takımımızı kazandığı başarıdan dolayı tebrik ederken cephedeki Mehmetçiğimize de muzafferiyetler diliyorum.

Rabbim ayağınıza taş değdirmesin…

Kahraman Mehmetçiğimize dua ile…