Muhammed Gömük

Muhammed Gömük

HAİN, KUMPASÇI FETÖ İLE SAVAŞIM 3

HAİN, KUMPASÇI FETÖ İLE SAVAŞIM 3

YARGILANMA VE BASIN AŞAMASI
4 Ay sonra örgüt liderliğinden yargılandığım dosyayı adil bir hakim incelediği için somut delil olmadığından Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanmama karar verildi.Asliye Ceza Hakimi ise dosyamı kabul etmeyip karar verilmesi için Ankara’ya gönderdi. Dosya Ankara’dan tekrar döndü. Ankara’daki FETÖ hücreleri Ağır Ceza’da yargılanmam için ısrarcıydı. Bu esnada FETÖ tetikçisi adliye muhabiri Bahri Karataş, sanki bu dosya için özel görevlendirilmiş gibi takip ediyor,dosyanın Ankara’dan gelmesiyle,daha mahkeme günü bile belli olmazken, tekrar bir manşet yapıp “Adliye Çetesine 28 yıl hapis” yazdığı için haberi okuyan annem kalp krizi geçirdi, hastaneye kaldırıldı, uzun süre yoğun bakımda kaldı.Çünkü Fetö nün bütün operasyonlarında olduğu gibi, yargılanmalara basın karar verip sanki büyük suç işlenmiş gibi, yargı görevini yapanları dolaylı yoldan etkiliyorlardı.
İLK DURUŞMADA TAHLİYE
26 Haziran 2013 tarihinde 9 ay sonra mahkemeye ilk çıkma günüm geldi. Cezaevinde ne kadar Jandarma varsa hepsi oradaydı, beni mahkemeye götürürken kollarımda jandarma, önümde arkamda jandarma… Duruşma salonuna kalabalık bir ordu ile girdiğim için mahkeme hakimleri acaba kim geliyor diye merak edip, beni gördüklerinde ise alaycı gülüşlerini asla unutamayacağım.40 Kadar da sözde tanık bulup getirmişler, hiç kimse birbirini tanımıyor, FETÖ nün polisleri dosyayı şişirmek için herkesi tanık yazmışlardı.. İnciraltı sahilindeki midyecim bile oradaydı. Ancak ne mağdur vardı, ne şikayetçi, ne belli bir fiil… Saçma sapan bir yargılama… Nihayet 8 saat süren duruşmada, yurtdışına çıkışım engellenerek tahliyeme karar verildi.
HAYAT MÜCADELESİ VE CANLI YAYINA ÇIKIŞIM
Benim için yeni ama zor bir hayat başlıyordu; cezaevinden çıktıktan sonra örgüt haberlerim tüm Türkiye’de, yazılı ve görsel medyada manşet olmuştu. Artık birçok kişi benden çekinip kaçıyordu. Telefonda bazı arkadaşlarım adımı duyunca sesin gelmiyor diye telefonu yüzüme kapatıyordu. Tabi örgütten yargılandığım için kimse iş de vermiyordu. Aileme yük olmamak için bir arkadaşıma şoförlük yapıp para kazanmaya başladım. 
Hakim Y.K.A.’yı aradım, “bunlar bize alçaklık yaptı, dava açalım” dedim. Hakim beyden aldığım cevabı hiç unutamam:“Allah yolunu açık etsin, bize iftira atanlarla sonuna kadar hukuk çerçevesinde savaşacağız!” ben herkese seni söylüyorum, o kadar insan tanıdım ama kimse senin tırnağın etmez, senin yanındaydım her zaman’’ diyerek, beni onurlandırmıştı. Milletin Fetullah diyecekken Euzu-besmele çektiği o sıralarda ilk defa Hakim Y. K. A. basın yoluyla FETÖ’nün kumpasını anlattı ve FETÖ’den bahseden ilk cesur hakim oldu.
Hakim Y.K.A ile telefon görüşmem bana ayrı cesaret ve güven verdi; 17-25 Aralık’tan hemen sonra, A Haber’deki Deşifre programını sunan Mehmet Ali ÖNAL’a ulaşarak kendisine yaşadığım olayı anlattım. Sağ olsun beni dinleyerek 2014 yılında canlı yayında bana 20 dakika süre verdi.FETÖ’nün Emniyet ve yargı içindeki yapılanmasını isim isim anlattım,ve bir cümleyle tamamladım.Sayın Erdoğan Paralel yapının üzerine gitmeseydi, ben de ‘’Duvarda adalet yazıyor ona gülüyorum derdim’’şeklinde ifade ederek FETÖ'nün bana kurduğu kumpası milyonların gözü önünde anlattım. Kendisine minnet borçluyum çünkü o dönemde onun gibi cesur gazeteci yoktu. Yayındayken ismini verdiğim emniyet ve yargı mensupları hâlen görevlerindeydiler. Canlı yayından sonra birçok tehditle karşılaştım. Evimin camları kırıldı, Fetö nün polisleri nereye gitsem beni taciz ediyorlardı, sağda solda “evine uyuşturucu koyup başka yolla onu tekrar içeri alacağız” diye konuştular. Bende Cumhurbaşkanımıza her defasında bilgilendiren mektuplar yazıyordum, o dönemde ondan başkasına güvenmiyordum. Kısa sürede danışmanları tarafından bilgilendiriliyordum. Çünkü inandığım bir dava yolundaydım,doğru duvar yıkılmaz diyerek üzerlerine daha fazla gitmeye başladım.

3. BÖLÜM
GÜLEN’E İLK DAVAYI BEN AÇTIM
O dönemlerde Cumhurbaşkanımız paralel yapıyla mücadelede yalnız bırakılmıştı. Hoş, şimdi de durum çok farklı değil. Vatandaşlık hassasiyeti ile 2014 yılın da BİMER’e başvurular yaptım. Ancak bu şekilde sonuç almak mümkün değildi. Dava açmaya karar verdim.O yıl da dava açacak Savcı bulamadım,hangi savcıya gittiysem birbirlerine gönderiyordu,ve sonunda dava dilekçemi kabul eden birini buldum. Fetullahçı bir terör örgütü var, elebaşı da Fetullah Gülen’dir diyerek Türkiye’de ilk defa adı lazım olmayan terörist başına resmi olarak dava açtım. Yine manşetlere çıkıyor ve böylelikle amacıma erişiyordum; zira asıl amacım FETÖ mücadelesinde halkı bilinçlendirmek ve cesaretlendirmekti.Tabi ki kötü yanı ise o dönemde özel bir hastanede tekrar işe başvurum kabul olmuş ve ertesi gün, terorist başı Gülene dava açtığım için hastane sahipleri korkusundan bizi bulaştırmayın diye haber gönderip iş başvurumu iptal etmişlerdi.Bu konu çok yakın bir zaman diliminde tarihteki tozlu sayfaların arasında yer alacaktır.
SOSYAL MEDYADA FETÖ KRİPTOLARINA KARŞI SAVAŞ
2014 yılında Sosyal medyada ‘’Paralel Yapıdan Mağdur Olanların Sesi’’ adlı bir grup kurdum. Bu grup kanalı ile binlerce FETÖ-zedeye ve aktif FETÖ karşıtına ulaştım. Artık istediğimiz sinerjiyi yakalıyorduk; Fetullahçı terörle mücadelede psikolojik üstünlük yavaş yavaş bize geçiyordu. Her meslek grubundan çok sayıda kişinin yer aldığı sosyal medya grubumuzda çok önemli paylaşımlar yapıyor; Hatta çoğu basın mensubu sayfayı takip edip kendi haber portallarında paylaşmaya başlamıştı, halkımızı aydınlatıyorduk. Bu vesile ile farkında olmadan yurt sathında tanınmışlığımız da arttı.
FETÖ İLE MÜCADELE DERNEĞİNİN KURULUŞU
Sosyal medyadaki sinerjiyi daha verimli bir şekilde değerlendirmek gerekir diye düşündüm. Bu sebeple, başta FETÖ/PDY olmak üzere tüm terör örgütleri ve adaletsizlikler ile etkin bir mücadele için,Fetullahçı Terör Örgütü İle Sivil Mücadele Platformu olan,Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneğini (TAY-DER) kurmaya karar verdik. 16 Haziran 2016 günü resmi başvurumuzu yaptık ve ne acı bir tesadüftür ki 15 Temmuz’da hain işgal girişiminin yaşandığı akşamın gündüzünde İzmir Valiliğince derneğimizin kuruluşu onaylandı. Derneğimizin amacı, FETÖ ve benzeri tüm şer odaklarıyla başarılı bir sivil mücadele ortaya koyabilmek ve gelen ihbarları kolluk ve istihbarata bildirmekti. Dernek faaliyetlerimiz etkin bir şekilde devam ediyor. En son topçu Albay M. Haşimoğlu'nun Gata'daki şüpheli ölümünü, ailesine ilettik ve soruşturma başlattık. Bu sayede otopsi yapılarak vatansever Albayın kasti öldürüldüğü anlaşılıp, gerekli kişiler hakkında soruşturma başladı.  benzeri birçok olayı dernek bünyesinde çözdük. Artık Fetö örgütünün tamamen hedefine girdim. Daha önce birçok tehdit alıyordum, en son (TAY-DER) derneğimizin kapısının önüne tehdit amaçlı mermi bıraktıklarını da gördük, ama korkmayarak ben ve dernek ekibimiz daha da güçlenerek, FETÖ örgütünün hainliğini anlatan 15 TEMMUZ isimli dergimizi çıkarttık.
TAY-DER’İN 15 TEMMUZ DERGİSİ YAYINDA 
TAY-DER olarak bir şeyler yazıp çizme ihtiyacı duyuyorduk. İnsanlarımız neyin yanlış neyin doğru olduğunu bilmeliydi. FETÖ’nün hainlikleri halka anlatılmalıydı. Devletimizin geçirmekte olduğu hassas süreçte bizlere de ağır bir sorumluluk düşüyordu. Bir dizi yayınla bu aydınlatma ödevini ifa etmeyi düşündük. Bu maksatla 15 Temmuz adını verdiğimiz dergimizi çıkardık. İlk sayısı 5 bin adet basılan dergimiz, şu anda başta Cumhurbaşkanı, Başbakan olmak üzere tüm Türkiye’de saygıdeğer Devlet adamlarımız ve halkımızla kucaklaşıyor.
BERAAT
2 Ekim 2012 yılında başlanan ve zaman içinde tahliyeme karar verilen yargılama tiyatrosu henüz sona ermemişti.Bunca yaygara insafsızca itibar cellatlığı yapıp, FETÖ örgütü ile ortak çalışan basın muhabiri olan Bahri Karataş’ın asparagas haberler yaparak Türkiye de algı oluşturup,sanki büyük bir örgüt çökertilmiş gibi ben ve hakim hakkında karalama haberlerini yazılı ve görsel basında yayınlamaları, FETÖ örgütünün bilindik senaryosu olduğunu zamanla herkes anladı. Nihayet çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek ve diğer bütün örgütlü suçlamalardan 4 yıl sonra‘’SANIĞA YÜKLENEN SUÇUN YASAL UNSURLARI OLUŞMADIĞINDAN CMK’NUN (223/2-a) MADDESİ UYARINCA TÜM ÖRGÜTLÜ SUÇLAMALARINDAN BERAATİMA’’ karar verildi.  Şu bilinmelidir ki FETÖ bitene kadar her zaman devletimizin yanındayız;derneğimize gelen ihbarları savcılık ve emniyet yetkililerine yönlendirip Devletimize manevi destek vermeye her hâlükârda devam edeceğiz. Sadece FETÖ ile mücadeleye değil; aynı zamanda kazanmaya da and içtim. Ülkece kazanmaktan başka çaremiz de yok. Hep birlikte azmettik, hep birlikte başaracağız.
VE KUMPAS KURANLARIN SONU
Biliyorum siz okuyucular da merak ediyor; sonunda dosyamı hazırlayan kişiler hakkında açılan, ‘’Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından adı geçenler hakkında,  Fetö'nün üniformalı, polisleri ve müdürleri tutuklandı. Fetö nün, silah niyetine kullandığı yargı içindeki hain savcıları B.Ç ve H.A tutuklandı. Haber kanallarında açıklama yapan hain başsavcı D.K tutuklandı. Soruşturmaya izin veren HSYK eski başkan vekili İ.O. tutuklandı. Soruşturmaya onay veren eski İzmir Valisi C.K ve eski il emniyet müdürü tutuklandı, ve daha sonra şartlı tahliye edildi. Dosyamı okumadan  Jet hızıyla tutuklayan hakim H.K ise apar topar emekli oldu küçük bir kasabada noterlik yapıyor, onunda peşindeyim. Ve son olarak Fetö nün İzmir deki kalemşoru olan Bahri Karataş ise defalarca şikayet etmeme rağmen halen ifadeye çağrılmadığını duydum son olarak tekrar dava açarak şikayetimde bulundum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ve MİT Başkanlığına mektup yazarak konunun özetini bildirdim. Ve mektuba kısa sürede cevap alıp konunun cumhurbaşkanlığı ilgililer tarafından da incelendiği cevabını yazılı olarak aldım.
Son olarak ünlü bir yönetmen tarafından,yaşadığım olayların her safhası incelenerek senaryosuna başlanmıştır.Yakında beyaz perdede izleyicileriyle buluşacaktır.kimsenin başına buna benzer olayların gelmemesi ümidiyle, devletimize ve yargımıza güveniyorum saygılarımı sunarım.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR