Yüce Allah elçisi Hz İbrahime kabenin yerini göstermiş ve evini tavaf edenler ve namaz kılanlar rukü ve secde edenler için temizlemesini emretmişti, ardından da insanlara haccı ilan etmesini onlarında ister yaysa olarak isterse develeri üzerinde bir takım menfaatleri elde etmeleri ve Allah'ın onlara rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde onları kurban ederken Allah'ın adını anmaları için hacca gelmelerini emir buyurmuştur.

Yüce rabbimizin beyanına göre insanlar için kurulan ilk ibadet evi elbette mekkede alemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak inşa edilen Kabe’dir. Onda apaçık deliller makamı İbrahim vardır. Oraya kim girerse güven içinde olur. Bu ayetlerden hareketle kabenin Hz İbrahim’den daha evvel varolduğu hatta Hz İbrahim’e kadar geri gittiği ancak çeşitli sebepler ile zaman içerisinde binanın yıkılıp unutulduğu söylenmektedir.

Mekke’nin fethinden önce farz kılınmasına ragmen müşriklerle ilişkilerin iyi olmaması sebebi ile Müslümanlar ancak fetihten sonra hacca gidebilmişlerdir, Hz Ebubekir hac emiri olarak görevlendirilmiştir hac ibadeti yüce Allah'ın yoluna gücü yetenlerin beyti hac etmeleri insanlar üzerinde Allah'ın hakkıdır, ayeti ile farz kılınmıştır.

Bu ayet indiği zaman Allah Rasulü ashabına bir hutbe okumuş ve ey insanlar hac size farz kılındı hac edin buyurmuştur, bunun üzerine temimli sahabi akra bin habis her sene mi ey Allah'ın rasulü diye sormuş Rasulullah (s.a.v) sukuut ettikten sonra akranın sorusunu üç defa tekrarlaması üzerine evet deseydim her sene hac yapmanız gerekirdi ve siz buna güç yetiremezdiniz fakat hac ömürde bir defadır fazlası ise nafiledir demiştir.

Hac yolculuğu hicri takvime göre hac ayları denilen şevvalden başlanarak zilkade ayı ile zilhice ayının ilk on gününde yapılabilirse de ulaşım imkanlarının geliştiği günümüzde bu görev için zilkadenin son haftaları ile zilhiccenin ilk on günü yeterli olmaktadır. Arafe arafat ve kurban bayramı günleri sayılı ve belirli günler olduğu için senede ancak bir defa hac yapılabilir.

Hac ibadeti ihram, namaz, terbiye, zikir, vakfe, istigfar, tavaf, sabır ilgili yasaklar, kurban, sadaka gibi yoğunlaştırılmış bir dizi ibadetten oluşmaktadır. Hac belli bir zaman ve belirli mekanlarda gerçekleşen bir ibadet olduğu için Müslümalara zaman ve mekan mefhumunu dünyada her şeyin belli bir düzen içerisinde gerçekleştiği şuurunu kazandırır. Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur, islam beş esas üzerine kurulmuştur, Allahtan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik etmek, namazı dost doğru kılmak, zekat vermek, Kabe’yi hac etmek ve ramazan orucunu tutmak buyurmuştur.