Bu hafta devam eden yazı serime ara verip gündeme ilişkin bir şeyler söylemek istiyorum.
      Malum ola ki gündem Afrin ve Zeytin Dalı Operasyonudur. Bu konuya siyasi ve son 5 senenin sorunu olarak ele almak bu kısa zaman diliminde   değerlendirmek yanlış olur. 
     Biz Türk Milleti olarak bütün Türk tarihinden ve bu tarihin tecrübelerinden istifade etmesini bilmeliyiz. Özellikle, yakın tarihli olması ve aynı coğrafya da bulunması nedeniyle Osmanlı ve Selçuklu tecrübesine ayrı bir önem verilmelidir. Çünkü bu iki dönem sadece tarihimize şanla, zaferle ve şerefle dolu sayfalarına, on asırlık yeni zaferler eklemekle kalmamış, günümüz kültür ve medeniyetine, sosyal, ekonomik ve politik hayatına ışık tutabilecek tecrübelere yataklık etmektedir. 
      Mevzu sadece Afrin ve Suriye olmamalı bütün Orta Doğuyu, bu coğrafyaya yerleşen ve devlet tarafından özellikle yerleştirilen tüm Türkmen kardeşlerimiz ve tüm Orta Doğuyu içeren din kardeşlerimiz olmalıdır. Batının asırlardır bu coğrafya da yaptığı oyun ve planlar bizi bugün bu hale getirmiştir. İslam Dini tarikatlar, cemaatler, etnik köken ve mezhepler etrafında bölünmüş, ayrışmalar başlamıştır. Daha sonra ise bu bölünen toplumlara farklı din, kültür ve ideolojik fikirler işlenme aşamasına geçilmiştir. Şimdi asırlardır yan yana olduğumuz aynı mekânda ibadet ettiğimiz dindaşlarımız, farklı dine çevrilmiş, farklı fikirler ve hayaller empoze edilmiştir. 
        Burada bileştirici ve bütünleştirici bir gücün Orta Doğu yer almaması bu süreci devam ettirecektir. Millet olarak atalardan kalan tecrübe ve şuur ile bu gücü sağlamak ilk başta biz Türk Milletine düşer. Ecdadın mirasçısı olarak biz bugün, batının tüm kapitalist, komünist ve faşist fikir, proje, oyun ve planlarına karşı, Türk olarak tüm Türkmen kardeşlerimize, Müslüman olarak tüm din kardeşlerimize sahip çıkmalıyız. Bunun yolu Afrin ise Afrin’e girilir, Türkmen Dağı ise Türkmen Dağı’na çıkılır, Kerkük ise, Musul ise Kuzey Irak’ a girilir. 
     Tüm bunlar yapılırken veya yapılması için önce bizim ayakta sağlam durmamız icap eder. Millet olarak daha çok çalışmalıyız daha çok üretmeliyiz ve bunları yaparken bir başımıza değil çevremizden ne kadar güvendiğimiz, ortak tarihe sahip olduğumuz millet varsa birlikte yapmalıyız. Çünkü bu coğrafya yani Orta Doğu, bu coğrafya da yaşayanlarındır, burada proje ve planlarını uygulamak isteyenlerin değil. 
      Bu nedenlerden dolayı tüm baskı ve zorluklara rağmen Zeytin Dalı Operasyonu devam etmelidir. Allah tüm Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yar ve yardımcısı olsun. Allah bu millete ve devlete zeval vermesin…
Selametle…