MÜJGAN ERDEM

MÜJGAN ERDEM

GENÇLİK SORUNLARI

GENÇLİK SORUNLARI

 

Çok değerli hemşerilerim bugün size gençlik sorunlarından bahsetmek istiyorum.

Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip olduğumuzu söyleyerek övünmek, bununla gurur duymak, bu genç potansiyelin yaratacağı yenilikleri sabırsızlıkla beklemek, her Türk gibi benim de en büyük isteğimdir. Fakat boş sözlerin faydasızlığı gözler önündedir. Tabi bir gerçektir ki, büyük bir kısmı eğitilememiş gençlere sahip ve bu eğitimsizliğe sebep olduğumuz için suçluyuz.

İleride göğsümüzü kabartacak olduğunu düşündüğümüz yarının yetişkinleri, bugünün gençlerine yeterli değeri veremediğimizi bilmeliyiz. İçine düştükleri çıkmaz sokaklardan bu gençliği kurtarıp, onları gelecek yüzyılın bilim adamları, doktorları, mühendisleri haline getirebilmek için ne yapmamız gerektiğine bir an önce karar vermeli ve bunalımlı yetişkinler yaratmaktan vazgeçmeliyiz.

Gençliğin sorunlarını incelerken, gençliği belirli kategorilerde toplamak bir bakıma faydalıdır. Öncelikle kırsal kesimlerden bahsetmek gerekirse burada değinilecek nokta kırsalı kentten ayıran ekonomik etkenler, sosyal ilişkiler, geleneklerin uygulanışındaki değişikliklerdir. Ekonomik olarak daha zayıf bireylerin oluşturdukları küçük yerleşim bölgelerinde, istisnai olarak bir kaç zengin dışında tarım ve hayvancılık ve yerine göre başka bir uğraşı, mesela küçük el sanatları buranın geçim kaynağını teşkil eder. Böyle ailelerde yetişen çocukların büyük bir çoğunluğu, ne olduğunu anlamadan babasının işini yapmaya başlar. Kendisine başka bir seçenek sunuluncaya kadar herhangi bir fırsat elde edemez. Bu durum belki 70 yıl önce yeni yetişen nesilleri pek rahatsız etmezdi. Ama yüzyılımızın başından beri öyle büyük değişiklikler oldu ve hala olmakta. İnsanlar dünyanın her yerinden haberdar. Radyo, televizyon ve diğer kitle iletişim araçları, dünyanın bu baş döndürücü gelişimini bizlere bir düğmeye basacak kadar yakınlaştırmaktadır. Bu hızlı değişme insanlarda da değişik ihtiyaçlar doğuruyor. Böylece yeni nesiller bir tüketim ve bilgi toplumu içinde ayakta durmalarını sağlayacak yeni yetenekler geliştiriyor. Daha tahsilli, daha çok yabancı dil bilen, bilgisayar kullanan, daha aktif insanlar yetişiyor. Bunların hepsi çok faydalı ve güzel şeyler. Fakat ülkemizin gençlerinin bundan büyük ölçüde yararlanamadığını bilmek, yararlanan gençliğin çok küçük bir kesiminin şanslı temsilcileri olduğunu görmek lazım.

Hem kırsal yerleşim birimleri, hem kentsel yaşama alanlarında yeni nesil işte böyle bir çıkmazın içindedir. Birçok gelişmeyi görüyor, işitiyor, seyrediyor ama kendisi buna dahil olamıyor. Daha iyi bir eğitim istiyor ama alamıyor, daha iyi bir iş istiyor ama bulamıyor, daha iyi bir ev istiyor ama alamıyor...

Ülkemizde anne babaların yanlış bir düşüncesi var. Eğer çocuklarını okutuyorlarsa muhakkak onların üniversite mezunu olmalarını istemektedirler. Ve böylece üniversiteli işsizler ordusuna bir genç daha katılmasına sebep oluyorlar. Ülkemizde üniversiteler nitelik ve nicelik olarak yeni neslin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak olduğu halde anne baba, bu konuda ısrarcı davranıyorlar. Şunu unutuyorlar ki, bu ülkenin doktora ihtiyacı olduğu kadar sağlık memuruna, mühendise ihtiyacı olduğu kadar teknik elemana da ihtiyacı vardır. Eğitimde atılacak önemli adım, işsiz üniversiteli yetiştirmekten vazgeçip iş sahibi, teknik veya meslek lisesi mezunu gençler yetiştirmektir.

Üniversiteli gençliğin sorunları, temelde aynı fakat bazı farklılıklar arz eder.   Öncelikle sınav sistemi, öğrencilerin tüm kaderini üç saatlik sınavlara bağlamasının başka bir ülkede uygulaması yoktur. Bu sınavı geçen şanslı gençler, eğer şehir dışında bir üniversite kayıt oldularsa, sorunlar başlıyor. Önce kayıtlar esnasındaki aksilikler, kayıt yaptırmanın güçlüğü ve sonra yatacak yer ve kitap sorunları ve özellikle harçlar yanı sıra okula ulaşımda bu sorunlara eklenebilir. Kısaca gençliğin sorunları, bunlardır demek istedim ama, buna benzer birçok sorun daha var ve çözülmeyi bekilyor.

Saygılarımla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR