Muhammed Gömük

Muhammed Gömük

FETÖ’nün Solucan Usb Şeytanlığı

FETÖ’nün Solucan Usb Şeytanlığı

Solucan USB nedir biliyor musunuz? Bazılarımızın flash bellek diye bildiği ve kısaltması USB olan minik depolama cihazının içine akıllı ve gizli bir yazılım programı geliştiriliyor. Sonrasında bu USB hangi bilgisayara takılırsa içindeki bilgileri, bilgisayar sahibinin haberi olmadan çok kısa zaman içinde vakumluyor ve gizli bir yere depoluyor. 
FETÖ davaları çarşaf gibi açılıp geliştikçe önemli ayrıntılara da erişiyoruz. Bunlardan en sonuncusu, Ankara’da görülen bir FETÖ davasında itirafçıların bahsettiği solucan USB’ler oldu. Ancak bu solucan USB’lerin farklı bir özelliği var; sadece takıldıkları bilgisayarın değil o bilgisayarın entegre olduğu tüm ağın bilgilerini vakumlayıp depoluyorlarmış.

FETÖ, bu çok gelişmiş ve tam bir istihbarat oyuncağı olan solucan USB’leri kurumlarda çalışan casus militanlarına kullandırtarak tüm kamu kurumlarının mahrem bilgilerini çalmış. Ne kadar da şeytanca, değil mi?
Örneğin dershanelerinin kapatılması sürecinde, dershanelerle ilgili yasa taslağı, bu USB’ler aracılığıyla ele geçirilip örgüte iletilmiş. Örgütün yeni duruma göre zamanında vaziyet alması sağlanmaya çalışılmış.
Solucan USB’ler en çok da ÖSYM nezdinde kullanılıp sınav sorularına erişilmek istenmiş. ÖSYM’nin ilgili birimleri zaten FETÖ militanlarınca ele geçirildiği için sınav sorularını ele geçirmek için çoğu zaman özel çaba sarf etmek gerekmese de işi sağlama almak için solucan USB’ler de devreye sokulmuş. 
Kurumlardaki yükselme sınavlarında veya bir kurum çalışanını ekarte etmek için mahrem bilgiye gereksinim duyulduğunda yine solucan USB’lere başvurulmuş. Özellikle de üniversitelerde akademik kadroları ele geçirebilmek için solucan USB’lerin çok etkin kullanıldığını görüyoruz.

FETÖ davalarındaki son çözümlemelerle ortaya çıkan solucan USB’leri ne tip FETÖ militanları kullanmış diye merak edebilirsiniz. Bu noktada MİT içinde yuvalanmış kripto FETÖ militanlarının önemli bir yeri olduğunu görüyoruz. Özellikle kamu kurumlarında solucan USB’leri kullanmak için görevlendirilecek kripto militanların eğitiminde, sevk ve idaresinde durum aşağı yukarı böyledir. 
Solucan USB’ler aracılığıyla toplanan bilgiler iki şekilde kullanılmış.
Birincisi; elde edilen bilgilerle büyükçe bir bilgi havuzu ya da veri bankası oluşturulmuş. FETÖ bu veri bankasını en etkin şekilde kullanmış.
İkinci kullanım alanı ise istihbâri manada önem arz eden bilgilerin ayıklanarak Pensilvanya bağlantıları üzerinden CIA, MOSSAD, BND gibi gizli servislere aktarılması olmuş. Kendileri için her dâim kullanışlı bir taşeron istihbarat ve terör örgütü olan FETÖ’den bu şekilde istifade eden düşman gizli servisler, bunun karşılığında FETÖ’yü ve FETÖ’cü militanları gerek yerel gerekse uluslararası arenada koruyup kollamışlar. Almanya’nın FETÖ’ye nasıl kucak açtığını hepimiz gördük. ABD ise zaten FETÖ’yü kurgulayıp başımıza bela eden bir numaralı adrestir. 
Önümüzdeki süreçte iptal olan 2010 KPSS gibi iptal olmuş ya da olacak daha birçok sınav mevzunun içinden solucan USB şeytanlığının çıkacağını düşünüyorum.

Ancak esas sorulması gereken soru şu:
Acaba hâlâ kamu kurumlarının en mahrem bilgileri solucan USB’ler ya da benzeri teknolojik aygıtlarla kripto FETÖ elemanları tarafından gizlice depolanıyor mu? Bu sorunun mutlaka cevaplanması gerekir. Bu minvalde özellikle 15 Temmuz’dan sonra kurumların istihdam ettiği tüm bilgisayarcı personelin mercek altına alınması elzemdir. Unvanı yazılım mühendisi ya da basit bir bilgisayar işletmeni olabilir, bunun hiçbir önemi yok. Zira istihbarat sistematiğinde ön planda yer alan hemen her şey aldatıcı bir paravan işlevi görür.
Demem o ki FETÖ ile imtihanımız henüz bitmedi; hatta yeni başlıyor. Her zamankinden daha fazla bu işin üstüne düşmeli ve asla gevşeklik göstermemeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR