Bu hafta özel ve kamu teşebbüslerinin ekonomik politikalarda yerine değineceğiz. 
       Teşebbüs ister özel olsun ister kamu olsun, her ekonomik politikada üretimin en önemli unsuru ve güç kaynağıdır. Siyasi ve ekonomik sistemler teşebbüsün değeri ve kalitesinden ziyade mahiyeti ve şekli üzerinde tartışırlar. Siyasi ve ideolojik doktrinlerden bazıları, üretim de özel teşebbüsü, bazıları kamu teşebbüsü bazıları da karma teşebbüsü baz alır ve ülkenin ekonomik politikasını ona göre düzenlerler. 
       Sosyal hayatın temel unsuru ve varlığı olan insan hem fert hem de grup halinde yaşamaktadır. Bireyler sosyal faaliyetlere ya bireysel ya da mensubu olduğu bir grup veya toplumla katılır. Her birey kendi öz şahsiyetinin yanında, bir ailenin, bir mesleğin, bir milletin ve inandığı dinin çizdiği sosyal çizgiler içinde yaşar. Yani insanlar birey ve toplum olarak iç içe yaşarlar. 
      Ekonomik faaliyetler sosyal bir hayatın parçası olduğu için, insan birey veya grup halinde istemsiz olarak ekonomik sahada var olacaktır. Birey ve grup halinde yaşayan insan, yaşam mücadelesi verirken, üretimde, tüketimde, değişimde ve iş bölümünde kendine uygun olan ve kendisini mutlu edecek olan teşebbüslerde bulunacaktır. Sosyal bir gerekliliği olan bireyler veya aileler ortak ihtiyaçlarla bir araya gelen, şirketler, kooperatifler kuran insan grupları da milletlerin teşkilatlanmasından doğan devletler de aralarında kültür, menfaat ve ideal birliği bulunan milletlerin teşkil ettiği bloklar da ister istemez, ekonomik hayata birer müteşebbis olarak katılırlar. 
      Yazıma burada nokta koyuyorum haftaya kaldığımız yerden devam edeceğiz.   
      Selametle…