Geçen hafta, bu gidişle eğitimde başarı mümkün mü? Diye sormuş ve başarısızlığın nedenlerini açıklamaya çalışmıştık.

Eğitimde başarının anahtarı, eğitimin kilit noktasında bulunan öğretmene verilen değerle doğru orantılıdır.

Eğitimin insan hayatını etkileyen, insanı değiştirip dönüştüren en önemli süreç olduğu el-hak, hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçektir.

Bu yönüyle eğitimden beklenen amacı en doğru ve başarılı bir şekilde  gerçekleştirmek için işe öncelikle, doğru politikalar geliştirecek, doğru kararlar alacak, her kademede işin mutfağında yetişerek kendini ispat etmiş, mesleğinin erbabı yönetici ve bürokratlar iş başına getirilerek başlanmalıdır. 

Sonrasında insanların görevlerini başarılı bir şekilde  yapabilmeleri için yetki ve sorumluluk dengesi özenle ayarlanmalı, iş birliği ve denetim sistemi sağlıklı bir şekilde hayata geçirilmelidir.

Eğitimin en önemli aktörü olan, eğitimin kilit noktasında bulunan ve dünyanın en değerli işini yapan, en gözde meslekler dahil tüm meslek erbabını yetiştiren öğretmenlerin değerinin, bilinçsizce ayaklar altına alındığı yerden derhal kurtarılmalı, en gözde meslekler arasında zirveye yerleştirmek için işin temelinden başlayarak gerekli çalışmalar hayata geçirilmelidir.

Ancak bu şekilde insan hayatında eğitimden beklenen değiştirici ve dönüştürücü etkinin en üst seviyede gerçekleşmesi sağlanacaktır.

Her yönüyle rol model olma konusunda öğretmenler, insanlığın gönlünde taht kurarak neslimizi ve milletimizi özlenen ve beklenen hedeflere ulaştıracak rehber ve önder olarak yetiştirilmeli ve her daim baştacı edilmelidir. 

İşte bu sayede toplumun tamamının eğitimi, değişim ve dönüşümü başarılı bir şekilde gerçekleşecektir. Tarihe yön veren ve o tarihin sayfalarına altın harflerle yazılan şahsiyetler yetişmeye, yetiştirilmeye devam edecektir. 

“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” Anlayışı toplumun tamamını kuşatacak; Bu sayede tarihi gururla okuyan değil, gurur duyulan tarih yazan, insanlığa yön veren, tarihin akışını değiştiren, her alanda başarılı bir nesil yetiştiren bir millet olmak yine/yeniden mukadder olacaktır.

İnsanlık tarihi ve kendi tarihimiz eğitime ve eğitimciye verdiği değerle dünya sahnesinde güçlü medeniyetini kurmuş ve insanlığa eğitim ve adalet sayesinde büyük hizmetler sunmuştur.

İnsanlığa ve medeniyete beşiklik eden coğrafyalarda büyük medeniyetini gerçekleştirmiş, neredeyse dünyanın tamamına adaletin ışığını ulaştırmış Osmanlı İmparatorluğunun en parlak döneminde, en gözde meslek grubu eğitim ve adalet çalışanları olmuştur

Bu sayede milletler İyi bir eğitimle birlikte adaleti tesis etmiş, güçlü ve büyük medeniyetini gerçekleştirmiştir.

Ne zaman ki, eğitimde gerilemeye başlamış, önce adalet ve daha sonra diğer alanlarda kokuşma, çürüme hızlanmıştır. Ve sonunda yıkılıp yok olma mukadder olmuştur. 

Şimdi büyük medeniyet yolundaki yeni Türkiye'nin bu yolculuğunda atacağı en önemli ve öncelikli adım eğitim ve adalet konusunda olmalıdır.