Efendimizi en çok Türkler sevdi
Geçen haftayı peygamber efendimizin dünyayı teşrifleri münasebetiyle Mevlid-i Nebi Haftası olarak idrak ettik. Her sene olduğu gibi bu sene de bazıları Suudilerden ithal ettiği dini görüşleriyle Türk milletinin yüzyıllardır önem verdiği Mevlid Kandili’ne saldırmaya çalıştı. Türklerin mevali olduğu dolayısıyla İslamiyet’i temsil edemeyeceği yönünde fetva veren Suudi müftüsü neyi ima ediyorsa sözde Türk olan ancak Türk milletinin dini hassasiyetlerine husumet güden çevreler de aynı şeyi ima ediyor. Bu zevatın asıl derdi kendi iddia ettikleri gibi İslamiyet’in doğru anlaşılması değil doğrudan Türk milletinin efendimize olan sevgisidir. Doğal olarak da asıl dertleri peygamber efendimiz ve sünnetleridir.
Hiçbir konuda anlaşamayan sözde akılcılar ve vahhabi-selefilerin, yüzyıllardır süregelen kandil geleneğimizi bidat sayarak saldırmakta birleşmesinin asıl sebebi Türk milletinin ehli sünnet çizgisindeki din anlayışını başka yönlere çekme sevdasıdır. Bu çevrelerin bidat dediği her şey efendimize olan sevgi ve saygının dışavurumudur ve Türk Müslümanlığının temelidir.
Türk milleti için alemlere rahmet olarak gönderilen efendimizin sevgisi o kadar önemlidir ki mevlid olarak bildiğimiz Süleyman Çelebi’nin efendimize olan sevgisini anlattığı Vesîletü’n-necât sadece Mevlid Kandili’nde değil doğum, ölüm, sünnet, askere gönderme gibi farklı vesilelerle okutulmaya devam ediliyor.
Sadece mevlid değil geçmişten günümüze birçok şair tarafından naat adı verilen efendimizi anlatan şiirler yazılmıştır. Yunus Emre’nin “Arayı arayı bulsam izini, izinin tozuna sürsem yüzümü.” diyerek başlattığı naat geleneğine bağlı olarak Mehmet Akif’ten Turgut Uyar’a, Niyâzî-i Mısrî’den Nurullah Genç’e kadar birçok şair efendimizi öven şiirler yazmıştır. Naat türünde usta şairler muazzam eserler vermiştir ancak Medine Müdafaası sırasında Fahrettin Paşa’nın ordusunda bir mülazım olan İdris Sabih Bey’inki kadar içten yazılmış bir şiiri en usta şairler dahi yazamamıştır. Açlıktan çekirge yiyen ancak efendimizin ravza-i mutahharasını İngilizlere teslim etmemek için direnen o mübarek ordunun şerefli mücadelesi Türklerin peygamber sevgisinin en büyük kanıtıdır. İki cihan serveri efendimizi en çok Türkler sevmiştir…
“Yapamaz Ertuğrul Evladı sensiz
Can verir canânı veremez Türkler
Ebedi hadimü’l-Harameyniniz
Ölsek de ravzanı ruhumuz bekler”