Dünya var olmadan önce hiçbir şey yoktu sadece Allah (C.C) vardı. O gökleri ve yeryüzünü yarattı, yerleri, gökleri, bitkileri, canlıları, geceyi ve gündüzü var eden Allah son olarak insanı da yaratarak insanın dünyada ki serüvenini başlatır. İnsan doğar, yaşar ve ölür bu Cenabı Allah’ın emridir. 

Dünyanın sevmek, önem vermek, bu dünyanın geçici aldanışlarını önemsemek biz kulları görevi içerisinde yer almaz. İnsanın yaratılış gayesinin gerçekleşeceği ve imtihana çekileceği mekân olarak yeryüzü yani dünya hayatı seçilir. Ardından insana bir birini takip eden iki hayat verilir. İlki dünya hayatıdır, Allah’ın insana verdiği iki hayattan birincisi yani insanoğlunun ölümden önce yaşadığı hayat yani geçici, ölümlü ve fani hayat insana verilen ikinci hayat ise ahiret hayatıdır. 

Bu ölümden sonraki hayattır ve bu en son hayattır. Bu ebedi ölümsüz ve baki olan hayattır. Dünya ahiretin tarlasıdır, sözü ile ifade edildiği gibi cennet tohumunun bu dünyada ektiğimiz bir bahçe cehennem ateşi de bu dünyada gördüğümüz bir yangın yeridir. Bu dünya önemlidir, cennet hayatı da bizim elimizde cehennem hayatı da bizim elimizdedir. Peygamber Efendimiz (S.A.V) birçok hadisi şerifinde dünya malına ve dünyaya gereğinden fazla önem verilmemesini tavsiye etmiştir. Hadisi şerifte de şöyle buyrulmaktadır. Ey insanlar Allah karşısında takva sahibi sorumluluğumuzun bilincinde olun ve dünyevi isteklerinizde mutedil davranın çünkü hiç kimse kendisi için takdir edilen rızkını yiyinceye kadar ölemeyecektir. Rızkı gecikse bile öyleyse Allah karşısında takva sahibi olun ve dünyevi isteklerinizde mutedil davranın. Helal olanı alın haram olanı terk edin buyurmuştur, insan dünyayı imar etmekle sorumlu kılınmıştır Araf suresindeki bir ayeti kerimede dünya herkes den önce müminler için yaratılmıştır ve mümin olmayanlar dünyanın nimetlerinden müminlerden dolayı istifade etmektedir. Ahirete gelince o elbette sadece müminlerindir. Deki Allah’ın kulları için yarattığı ziyneti ve temiz rızkı kim haram kılmış deki bunlar dünya hayatında müminler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. Bizler de bu dünyadaki kulluk vazifemizi en iyi şekilde yapmaya çalışalım, Allah’ın verdiği nimetlere her daim şükür edelim. Allah’ın razı olacağı şekilde yaşayalım Selam ve Dua ile.