Çin’in Doğu Türkistan zulmü durmak bilmiyor. Toplama Kampı rezaleti devam ediyor. 
Yıllardır kan ve gözyaşının aktığı ata toprağımız Doğu Türkistan'da zulüm bitmiyor. Çin daha önce de yaptığı gibi insan haklarını çiğniyor, kardeşlerimize zulmediyor. Camiiler yıkılıyor, İslâmiyeti yaşamak zorlaştırılıyor.
Yüce Rabbimizden, dindaş ve soydaşlarımızın gözyaşı ve kanlarının akmasının son bulmasını niyaz ediyoruz. Rabbimiz zalimleri kahretsin, mazlum kardeşlerimizin yardımcısı olsun. 
Şimdi ise Toplama kamplarıyla soydaşlarımız esir tutuluyor, tecavüzlere ve işkencelere uğruyor.
Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun bu zulümlere karşı Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin yanında durduğu gibi bizler de her zaman Uygur kardeşlerimizin yanındayız. Uygurlar sahipsiz değildir. Bugün Çin elçiliklerinin önünde toplanan arkadaşlarımız senelerdir ailesinden haber alamıyor, iletişim kuramıyor. Çin Elçiliği önünden kardeşlerimizle beraber Çin devletine sesleniyoruz. Bu kardeşlerimizin ailelerinin durumu nedir? Toplama kampı rezaleti nedir? En temel insan haklarından biri olan haber alma hakkı neden engelleniyor?
Çin acilen işkence ve tecavüzlerle anılan asimilenin bir parçası olan toplama kamplarını kapatmalı, Uygur soydaşlarımızı evlerine özgürce yollamalıdır. Aileleriyle iletişime geçmesine müsaade etmelidir.
Alperenler varoldukça Doğu Türkistanın haklı davasını savunacak, temel hak ve özgürlükleri sağlanana kadar haykıracaktır.
Zalimler ve yerli işbirlikçileri kahrolsun.
Zulüm, gözyaşı ve kan son bulsun.
Hepinizi en içten duygularımla selamlıyor, haklı davanızda yanınızda olduğumuzu bildiriyorum. En yakın zamanda Ailelerinize ulaşabilmeniz ve kavuşabilmenizi temenni ediyorum.