Demokraside şekil ve içerik
Bu haftaki konumuz devletin şekil ve içeriğinin önemidir. Bu konuda düşüncelerimden kısaca bahsedeceğim.
Devletin şekil ve içeriği birbirini tamamlar. Gerçekte ikisi de önemlidir. İstisnasız her sistem, hem kendi şeklini hem de muhtevasını bir arada görmek ister. Devlet idaresinde dış ve iç düzen arasında ahenk ve uygunluk esastır. Şekli başka, içeriği başka olan bir devlet idaresi, büyük kusurlar ve zaaflar ile doludur.
Üzülerek itiraf edeyim ki, bugün yeryüzünde, şeklen demokratik olmakla birlikte nice diktatoryalara rahmet okutan idare biçimleri az değildir. Dünyamızı dolduran irili ufaklı bir çok devlet var…Bunların hemen hemen hepsi de halkın istediği idareyi kurduklarını sanmaktadırlar. Pek az istisnası dışında, hepsinin birer parlamentosu da bulunmaktadır. Hepsinin birer Anayasası, bu Anayasaya uygun seçim kanunları ve buna göre seçilmiş, hükümetleri ve devlet başkanları vardır. Üstelik hepsi de bağımsız mahkemeler kurmakla öğünürler. Hukukun üstünlüğü ilkesine sadakatle bağlı Yüksek Mahkemelerin teminatı altında hak ve hürriyetlerini kullandığını iddia ederler.
Bütün bu dış görünüşe rağmen, dünyanın beş kıt’ asında, yine istismardan, zulümden, kanunsuzluklardan, baskılardan, işkencelerden, işkencelerden, sürgünlerden, hırsızlıklardan, rüşvet ve ayrıcalıktan, adaletsizliklerden, esaretten ve güvensizlikten şikayet eden milyonların feryadı gelmektedir. Sahte seçimlerden, kanunsuz temsilcilerden, uydurma parlamentolardan, ayrıcalıklı gruplardan, göstermelik Anayasalardan, gayri hâkli yollarla kurulmuş hükümetlerden mazlumların ve mağdurların seslerini boğmaya memur Yüksek Mahkemelereden , halkı ezen, milleti ‘’özyurdunda garip, öz yurdunda parya ‘’ durumuna getiren kuvvetlerden şikayet eden milyonların çığlığı ortaya çıkmaktadır.
Bütün bunlara rağmen o ülkenin yönetimini ele geçiren demagoglar ve yandaşları, yağmaladıkları devlet imkanlarından, elde ettikleri güçlerden istifade ederek , muhaliflerini susturarak ‘’ ülkede, her gün biraz daha demokratik gelişme sağladığını, halka dayanan insani bir düzenin temellerinin güçlendirmekte olduğunu, mutlu günlerin yakın olduğunu’’ ısrarla belirtmektedirler.
Bunları şunun için yazıyorum. Bazıları, demokrasi deyince, hemen bir Anayasa, bu Anayasa uygun hazırlanmış bir seçim kanunu, seçimle teşekkül eden bir parlamento bu parlamentonun hazırladığı kanunları uygulayan bir hükümet, halk tarafından seçilmiş bir Devlet Başkanı, bağımsız mahkemeleri hatırlar. Bütün bunlar, gerçekten demokrasi için gerekli şartlardır. Ancak, unutmamak gerekir ki, bunlar, sadece demokrasinin dış görünüşü, yahut şekil müesseseleridir. Oysa, demokrasi sadece bir şekilden ibaret değildir . Onun muhteva gerçekten inanmış, idealist kadrolar tayin eder. Her türlü beşeri faaliyette görüldüğü üzere, demokrasinin temel taşı yine insan unsurudur; bu unsurun kalitesi şuuru ve imanıdır.
Selametle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.