Daha kaç yavrumuzun ölmesi gerekiyor?
Türkiye'nin üzerinde kara bulutlar geziyor. İlk olarak Eylül ve daha sonra Leyla. Aslında bu olayların benzerleri yıllar öncesinde yaşanmıştı.
Türkiye'yi yasa boğan olay Kayseri'de şeker toplama çıkan çocukların cansız bedenlerinin bulunmasıyla yürekleri dağlamıştı.
Bugün gelinen 2018 yılında ve geçmişinden bu zamana kadar binlerce bakan ve vekilin değişmesiyle beraber bu tarz olaylarda nasıl bir yol haritası izlendiği merak konusu.
Manşetlerde hep soru önergesi, talep vb şeyleri görsek bile artık öyle bir duruma geldik ki inandırıcılığını yitirdi.
Leyla olayında Vali tarafından yapılan açıklamalarda bana pek açıklayıcı gelmedi. Halkın galeyana gelmemesi için mi üsttü kapatılıyor, yoksa olayın detayı henüz öğrenilmiş değil mi tartışmaları bilinen bir gerçek.
Hadım ve diğer unsurları yürürlüğe koyacaklarını açıklayan Bakanların şimdi de aynı açıklamaları yapıyor oluşu halkın cahil yerine konulduğunun kanıtı.
Öyle ki; bakanların değişimleri, vekillerin değişimleri sanırım konuyu bir türlü aydınlatmaya yetmiyor. Çünkü bu doların ekonomiye etkisini spekülasyon olarak nitelendiren ve her seferinde aynı açıklamayı yapan Bakan Zeybekci'nin açıklamaları gibi hissettiriyor.
Çünkü soru önergesi vereceğiz söylemleri neden sadece manşetlerde kaldı bunu öğrenmek istiyorum.
Ben bir abiyim, kardeşlerim ve bacılarım var. Öz ve üvey, yerli veya yabancı her hangi bir insan evladına bu tarz istismar ve yaklaşımın Türkiye Cumhuriyetine yakışmadığı kanaatindeyim.
Ayrıca idamın gelmesini isteyen bir topluma hangi anlaşma veya sözleşmeyi gösterecekleri merak konusu. Çünkü Türkiye'de gözetlendiği zaman sadece değişen asgari ücret değil. Halkın her talebi yerini bulmuyor ama bizde çok sıkıldık be yeter diyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.