CUMA GÜNÜNÜN ÖNEMİ VE FAZİLETİ
Toplanma ve cemaat olma anlamına gelen cuma, Müslümanların haftalık bayramıdır. Cuma günü Müslümanların bir araya geldikleri ve cemaatle haftalık ibadetlerini edâ ettikleri önemli bir gündür
Aylar içinde Ramazan, geceler içinde Kadir Gecesi ne kadar önemli ise, günler içinde de Cuma günü o kadar önemlidir.
Kur’ân-ı Kerim’de; “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ı anmaya koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.(1) buyrularak Cuma namazının farz oluşu ve bu esnada alış-verişin bırakılması uyarısında bulunulmuştur.
Hanefilere göre; imam minbere çıkıp iç ezanın okunmasından itibâren, namaz kılınıncaya kadar alış-veriş ve benzeri bir dünya işiyle meşgul olmak tahrîmen (harama yakın) mekruh, çoğunluğu oluşturan diğer fukahâya göre ise haramdır. (2)
Haftanın en değerli gününün Cuma oluşu hakkında Peygamber (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurmuştur. “Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Âdem (a.s) o gün yaratılmış, o gün cennete girmiş ve o gün cennetten çıkarılmıştır. Tevbesi o gün kabul edilmiş ve o günde vefat etmiştir. Kıyamet de Cuma günü kopacaktır. (3)
Cuma günü, müslümanların haftalık görüşme yaptıkları, ihtiyaçlarını tespit ettikleri, istişare edip meselelerini çözüme kavuşturdukları âdeta bir bayram günüdür.
Cuma namazı, Hz. Peygamberimiz (a.s) döneminden günümüze kadar bütün Müslümanlarca kılınmış ve bunun farz olduğu konusunda herhangi bir ihtilâfa düşülmemiştir.
Allah resûlü şöyle buyurmuştur. “Cuma namazına gitmek, ergenlik çağına ulaşmış her müslümana farzdır.”(4) “Cumaya gelmek isteyen kimse boy abdesti alsın.” (5) “Ergen olan her kişinin Cuma günü gusletmesi, ağız ve diş temizliği yapması ve yeteri kadar güzel koku sürmesi gerekir.”(6)
Bir kimsenin Cuma namazı kılabilmesi için; Müslüman, akıllı, büluğa ermiş olması, sağlıklı, mukîm ve erkek olması gerekir. “ Cuma namazı kılmak her müslümana farzdır. Ancak dört grup insana; köle, kadın, çocuk ve hastaya farz değildir.” (7) Kendilerine Cuma namazı farz olmayan kimseler, Cuma namazı kılarlarsa namazları sahih olur, ayrıca o gün öğle namazı kılmazlar.
Cuma namazı; sosyal dayanışma ve kaynaşmaya, birlik ve beraberliğe, İslâmî bilgilenme ve bilinçlenmeye vesile olan bir ibâdettir.
Cuma günü, Kur’an okumak, zikir ve tefekkür etmek, Peygamberimize salât ve selam getirmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, camiye erken varıp kimseyi rahatsız etmeden boş yere oturup sessiz bir şekilde vaaz ve hutbeyi dinlemek suretiyle, böyle önemli bir günün mânevî feyzinden yararlanılır.
Bir hadiste “Cuma günü bir saat vardır ki Müslüman, bu saate isabet ederek (dua ve niyazda bulunup) hayırlı bir şey isterse, Allah(c.c) ona istediğini verir.”(8) buyrulur.
Cuma namazı kılmayanların vahim âkıbetlerini ise, sevgili Peygamberimiz şöyle haber vermektedir. “Bir kimse zarûrî bir sebep olmaksızın üç Cuma namazını terk ederse (Allah katında) münâfık olarak yazılır.(9) “Allah o kimsenin kalbini mühürler.” (10)
“Bir kimse güzelce abdest alır, sonra mescide gelir, susup okunacak hutbeyi dinlerse, gelecek Cumaya kadar ve ondan sonraki üç gün içinde işleyeceği (küçük) günahları affedilir.” (11)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.