Bu haftalar ilim tahsil edenler için imtihan zamanı… Her öğrenci için birbirinden meşakkatli sınavlar söz konusu. Ehemmiyet gösterip sınavlarında başarılı olanlar da var, umursamayarak istediği gibi hareket edenler de… Elbette insanlar çaba sarf ettiği müddetçe başarılı olabilir. Allah gayret edenlerin emeğini zayi etmesin. 

Lakin bunun yanı sıra bir de şöyle bir gerçek var. Eğitim sistemi hususunda; sistemin insanlara tesir etmediği aşikâr. Dert etmeyen, dertlenmeyen, dert etmekten kaçınan, hayattaki gayesi genellikle devletin herhangi bir yerinde iş bulabilmek olan öğrencilerle karşı karşıyayız. Düne dair yabancılık çeken, bugüne dair malumatı olmayan, yarına dair hedeften yoksun, şuursuz ve beyhude insanları dört bir yanımızda görmemiz mümkün.

Peyami Safa’nın da değindiği gibi “…dünkü şair Ahmed Haşim’in dilinden anlayan bir gençlik kalmadı. Evvelki günün şairi Tevfik Fikret de artık bir yabancıdır. Abdülhak Hamit bir Hint racası, Namık Kemal bir Ortodoks papazı kadar bugünkülerden uzaklaşmıştır. Daha evvelkileri saymayınız; Galip'lere, Baki'lere giderseniz, onlar, hoş veya nahoş bir sada bile değildirler.” (Tercüman, 5 Eylül 1959) 

Peyami Safa, uzaklığımızı edebiyattaki isimler üzerinden anlatmış. Bahsi olunan durumu başka mevzularda da söylememiz mümkündür.

Çünkü; bir şeyleri anlık öğreniyoruz daha hazmedemeden girdiğimiz imtihanlarda bırakıp çıkıyoruz. Geriye hiçbir şey kalmıyor. Olan biteni umursamıyoruz veya bihaber yaşıyoruz. 

Bugünün insanları dünü okumuyor. Yarının insanının ise bugünü okumayacağı malum. 

Birçoğuna ciddiyetsizlik hâkim. 

Hafızası parça parça kopmuş, geçmişiyle hatıralarıyla ve özünü terkip eden bütün varlık unsurlarıyla ilgisi kesilmiş bir millet halini aldık.

Klişe olmuştur belki bazı cümleler ama söylemek gerekir ki daha önce özüne bu kadar yabancılaşanlar meşum sona nasıl maruz kalmışsa bu minvalde ilerlediğimiz müddetçe bizim de akıbetimiz onlardan farksız olmayacaktır.
***
Birkaç gün önce Barış Pınarı Harekâtında dört askerimiz şehit düştü! 

Bizler için söylemesi dile kolay; onların şehadet haberiyle sarsılan aileleri, yakınları bu acıyı bir ömür taşıyacaklar… 

Artık ateş düştüğü yeri değil vicdanı olan her insanın yüreğini yakmalı… 

Sosyal medyada birkaç satır cümleyle geçiştirilen acılar aslında başkaları için hiç dinmiyor…

Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. 

Türk milletinin başı sağ olsun.