Sovyetler Birliği’nin dağılmaya başladığı yıllarda Kafkasya’da bir halk hürriyetine kavuşmak için kıyama başladı. Çeçenler bir insan için su gibi ekmek gibi aziz ve mukaddes olan özgürlüklerine kavuşmak için şerefli bir mücadeleye giriştiler. Cevher Dudayev önderliğindeki Çeçenlerin Rus işgalindeki topraklarını kurtarma mücadelesi, Türkiye’de de gerek kamuoyunda gerek devlet adamları nezdinde ciddi destek gördü hatta Türkiye’den yüzlerce kişi mücahitlere yardım etmek amacıyla Çeçenistan’a gitti. Çeçenler asil ve kahramanca mücadeleleri sonucunda Rusları topraklarından çıkartmayı başardı. Ancak daha sonra, er meydanında yenilmeyen Çeçenler içeriden bir ihanet neticesinde İkinci Çeçen Savaşı’nı kaybettiler ve Çeçenistan tekrar Ruslar tarafından işgal edildi.

Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Şehit Medet Önlü, Çeçen cephesinde "Eğer Türkiye’nin başına bir musibet gelir, bir bela onların üzerine gelmiş görürsek, Vallahi Çeçenistan’daki mücadelemize ara veririz, Türk kardeşlerimizin, Türk devletinin yanına geliriz!’’ denildiğini söylemişti. Savaşı kaybeden kahraman mücahitler ve özellikle onların geride kalan ailelerinin bir kısmı doğal olarak Türkiye’ye sığındı.

Türk-İslam aleminde hatta Dünya’da nerede bir mazlum varsa elinden tutan ve onlara kucak açan Türkiye Cumhuriyeti, doğal olarak Çeçenlere de kucak açtı. Ancak son günlerde bazı Çeçen komutanların eşlerinin hatta çocuklarının isimlerinin yanına Rusya’nın baskısıyla terör zanlısı kodu koyulduğu ve bazı Çeçenlerin Rusya’ya teslim edilmek üzere geri gönderme merkezlerine götürüldüğü sosyal medyaya ve basına yansıdı.

Çeçenlerin baskı ve işkenceye maruz kaldığı, Çeçen gençlerin kendilerini aniden Ukrayna’da cephe hattında bulduğu bir ülkeye bize sığınmış olan Çeçenleri geri göndermemiz hiç kuşkusuz bir cinayet olacaktır. Milyonlarca kaçak ve mülteci Türkiye’de rahat rahat gezebiliyorken Çeçenleri mi bir yere sığdıramadınız? Din kardeşliği Rusya’nın baskısıyla çözülecek bir bağ değildir. Kendine sığınanı korumak ise kadim Türk töresidir. Çeçenlerin gayrı insani koşullarda geri gönderme merkezlerinde tutulması dahi büyük bir garabettir, inşallah bir an önce bundan vazgeçilir.