BİR NESLİ FEDA EDEN SÜPER DEVLET OLMALIYIZ
Son Zamanlarda ülke için yeni oyunlar sıralanmaya başlandı. Tezat düşüncelerin içinde kendilerine pay çıkaranların yeni bir model arayışı vuku buldu. Devlet karşıtlığı, kural bilmezlik bazılarının oyunlarını daha da işler hale getirdi lakin yeni dönemin yeni yol haritası biraz daha farklı olacak gibi. Siyasi anlamda Cumhurbaşkanı siyasi başarıyı çok yüksekte tutarak geriden gelenlere zor bir imtihan şekli sundu. Ağızlarıyla kuş tutsa gelenler, ülke halklarının yüreğine nakış nakış işleyen bu kişiliğin başarısı, geriden gelenlerin durumunu zorlaştıracağa benziyor. Yeniden büyük Türkiye ifadelerindeki yenilenme,12 yıldan sonra mı yenileniyor, yoksa tarihin artık bir değişime ihtiyaç duyduğu yeni bir modelden mi bahsediyor bu çok net olmadı. Eğer ki yenilenme Ak Parti dönemini kapsıyorsa yeni ifadelerin içi nelerle doldurulacak burada düşünmeye ihtiyaç duyuyorum. Ak Parti göreve geldiğinden beri başkanlık modelini, yeni anayasayı ve açılımı desteklerken bazılarının buna yeni demesinin başlangıç noktası nerede başlıyor merak ediyorum. Bu ülke Recep Tayyip Erdoğan’a ‘EVET’ dediği andan beri yeni bir modeli zaten kabullenmiştir. Gezi parkı, siyasi kavgalar, çatı aday dönemlerinde çıktığım canlı yayın programında yalnız bırakılan bir liderden bahsetmiştim. Cesaretsiz, sinsice ön plana çıkmayanların yüzde 45’ler elde edildikten sonra ortaya çıktığını gördüğüm gibi, gece paralelci yatıp, günaydın Ak Parti diyen değişim şempanzelerinin birçoğu kaleyi içten fethetmek adına Ak Parti’de aday adayı olduğunu görüyoruz. İnlerine gireceğiz diyen lider, kaleyi başkalarına teslim ettiğinden beri inlere saldırı devam etmekte ve milletvekilliği seçimlerinde bizden dedikleri birçok insanın aslında kendilerinden olmadığı yıllar sonra anlaşılacağa benziyor. Bu dava yetimin davasıysa, bu dava hakkın davasıysa yeni bir tehdit oluşumunun olmaması adına çok dikkatli olmaları gerekiyor. Paralel teröründen sonra, gömlek değiştirdiğini bile söyleyemeyenler yarın Ak Parti saflarında mücadelelerini verirken kime çalışacakları da ortada olmayacak mı? Ve inlerine asıl girilenlerin kimler olduğu sonradan anlaşılamayacak mı? İşin diğer boyutu ise, terörün arka sokaklarında günah işleyip nasıl olsa bir terör var üzerine atar sıyırırız diyenlerin de bu oluşumun içinde yer alabileceği… Bu ülke yıllardan beri sadece paralelle şekillendirilmek istenmedi, paralel sadece bir sacayağıydı, diğerlerinin yaptığını da görmek için uyanık olmamız gerekmiyor mu? Bu ülkede saldırı modelleri sürekli değişime uğrarken daha dinamik, daha vefalı, daha hassas kuralları olan vekillere ihtiyaç duymaktayız. Savaş meydanında ortadan kaybolan, cenkten sonra kazanana sırf yakın olduğu için bende senin yanındaydım diyenleri gördük, artık görmek istemiyoruz. Özü bir, sözü bir olan insanlara şiddetle ihtiyaç duymaktayız. Kıymetli dostlar yitirilmiş duygularla yeni duyguları yükleyecek harici ve dâhili bir depolama sistemimiz olmamalı, önümüz ne ise arkamızda aynısını göstermeli. Ama unutulmamalı ki bu ülkenin kavgasını verenler önde vermeyenler arkada güç olmalı, önde olanlar arkaya döndüklerinde vefayı görebilmeli, vatanı görebilmeli. İşte tam bu noktada siyasi anlamda aile geleneğini iyi bilen aile sevgisiyle yetişmiş vekillere ihtiyaç duymaktayız. Yeni Türkiye denilen modelin örfe, ananeye, geleneklere ve özellikle vicdan kavramlarının bütün hassasiyetlerini bilenlere ihtiyaç duymaktayız. Madde için değil, manen yola çıkanlara Allah yardım etsin. Yeni yol haritasını çizerken yeni liderlerin tecrübeli olanların yanında pişmesi gerekir. Öyle teslimiyet ruhlu olmalıyız ki, mesela bu ülkede sadece bir nesil kendisini feda etse, mesela ben mesela sen, aldığın aylıktan sadece karnının ihtiyaçlarının karşılanacağı kadarını alsa, gerisini de ülke inşası için verse, verebilme, alınacak olan kararlarda Amerika’nın dünya ambargosuna karşı dursa, uluslararası oyunlara kafa tutsa ve bunu yapan sadece bir nesil olsa, Türkiye işte o zaman inşa edilir. Yeni Anayasa için, Başkanlık modeli için kendilerini defa edecek bir nesil varsa, bir kuşak ben varım diyebiliyorsa, Türkiye sonraki kuşakta süper güç olma yolunda olgunluğunu tamamlar ve bu kuşaktan sonraki nesil, bize belki şehit der, belki de savaşın artık meydanlarda değil, yaşayarak da kazanıla bileceğini gösterir. Bu yeni modelde seçilecek olan vekillerin tam bu noktada teslimiyete sahip olması elzemdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.