Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde yaşananlar tarafsız medyanın yanı sıra taraflı medyalarda o kadar çok abartılarak yazılıyor ki insanlar  "vay arkadaş be" diyebiliyor.

Türkiye'de 81 şehir belediyesi var ancak tarafsız medyada yazılanlar işin özünden çıkmadan değerlendirilmiş şekilde okuyucuyla buluşuyor. Ancak ne hikmetse taraflı medyanın yazdıkları insanı şaşırtıyor.

31 Mart'ta yapılan seçimde Mansur Yavaş'ın kazanmasını hâla hazmedememiş kesim var. Çünkü bunun olduğu atılan manşetlerden belli. Belediye çıkıyor alt geçit ve üst geçit projelerinden bahsediyor.

Mansur Yavaş'a karşıt olarak yayın yapan taraflı medya bu haberlerden bir hafta geçmeden "belediye çalışmalara başlamıyor diyor." Bunlara en güzel içeceği içirsen yine kafa yapmaz, çünkü kafaları zaten güzel.

Belediyelerin üzerine oynanan şu oyunların "kardeşim bizi bir salın" söylemine bağdaştırılması çok mantıklı. Belediyenin zaten bir hafta içinde alt geçit ve üst geçit yapmasının imkanı yok. Proje çizimi, bedeli, yapımı ve son olarak temizliğine kadar işlenecek sürecin nereden baksanız kafadan birkaç ay süresi var.

Ama taraflı medyada yazılanların bu şekilde "kendilerini rezil eder cinsten" paylaşması bir hayli komik. Şöyle düşünün; Mansur Yavaş'ın yerinde AK Parti adayı Özhaseki var diyelim. Özhaseki çıktı bir televizyon kanalında alt geçit yapacaklarını söyledi. Tepki ne olurdu? Ankara'da çağ atlanıyor gibi söylemler ortaya çıkardı.

İşte tam bu açıdan bakıldığında kimin nereyi yıkamak istediği gayet ortaya çıkıyor. Bu sadece alt geçit hakkında değil. Türkiye genelinde pek çok belediye için bu tarz haberler çıkıyor. İktidar partisi olmayan belediyelere yakın medyalarda tam tersini yapıyor.

Ancak belediyeleri yaptıkları, yapacakları çalışmalarla bıraksak puanı vatandaş verse daha adil olacak gibi hissediyorum.