Yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yeri geldiğinde yanlış ve yeri geldiğinde doğru olan çoğu konu için devam eden tartışmaların yaşandığını gördük. Televizyon kanallarının yanı sıra, gazete yazarlarından, internet medyasında yer alan basın bültenlerinde bu konuşmalar sürekli kaleme alındı ve seyrettirildi.
Kimi haklı durumların göz önünde bulundurulmasını istedi, kimileride olan her şeye kabullenerek yaşamaya zorladı kendini.

Öte yandan sadece Türkiye Türkleri değil, yurt dışında yaşayan gurbetçilerin bu mantaliteye sahip olan kişilere karşı belirli bir tutumlarının olduğunu ve buna göre adımlar attıklarını söyleyebiliriz.
Ele alınır sonuçlar alınmadığı süreçler içerisinde vatandaşlardan gelen tepkiler bir hayli yüksek olacaktır. Çünkü millet olarak yaşadığımız ülkemiz için hayırlısını isterken, zorunlu bırakılan mağduriyetler yaşatılıyor gibi hissettirilmesi hiç uygun kalmıyor.

Bunu 7 yaşında bulunan çocuklara sorsak belki babasından dolayı anlatabilir, ancak bu doğrulara göz yummak için geleceğini tehlikeye atmayacağını bilir. Bu yüzden gelecek nesillere bırakacağımız doğrularımız olduğunda daha iyi kazanım ve güvence sağlanılabileceğinin altını defalarca çizmekte fayda olabilir.

Belki bu söylediklerime farklı bakış açısında bulunanlar olduğu için katılmayanlar olabilir ancak her zaman doğrulara göz yumarak yaşanmaz. Sahte maskelerin altında her zaman gerçek yüzlerin olduğunu unutmayın.
İnsanlar için değil insanlık için doğru olanı yapabilirsek ne mutlu bizim için çünkü gelecek nesillere bırakabileceğimiz ne varsa hayırlısı olan her şey için biraz daha katkı sağlamış olabiliriz.