Ahmet Sefa DİKTEPE

Ahmet Sefa DİKTEPE

Batı’nın Düşmanlığı ve Tavrımız

Batı’nın Düşmanlığı ve Tavrımız

Batı…

Bu kelimeyi sadece Avrupa ülkelerini vasfetmek için kullanmıyoruz çoğu zaman… Aslında “batı” deyince bizim hafızalarımızda canlanan Müslüman Türk’e düşman bir fikrin yansıması… Sadece yön belirtmiyoruz “batı” derken, müslümanları ve Türk milletini prangalamak isteyenleri belirtmek istiyoruz…

Biz “batı” denince maalesef ki akla gelen ilme ve fenne düşman değiliz, biz Müslüman Türk milletini zihnen ve madden işgale soyunanlara düşmanız…

Batılı eskiden düşmanlığını maskelemek ister ve gözden kaçırmaya çalışırdı. Fakat günümüzde görüyoruz ki artık buna dahi ihtiyaç duymuyorlar. Aksiyonumuzu kesen “batı” bizleri en alçak şekliyle topyekûn reaksiyon dahi veremeyen kitleler halinde görüyor… Çok da yanıldıklarını söyleyemeyiz. Doğu Türkistan’dan Yemen’e, “Black Friday”den, Nobel rezaletine kadar Allah için ne diyebildik… Dün bir şeyler demekle yetinmeyen ve düşmanına silahıyla mukabele edebilecek Müslüman tavrını nerede bıraktık?

İşte en yakın örneğiyle birkaç gün önce Nobel Ödülleri adı altında Müslümanlara yapılan soykırımı kutsayan bir yazarı ödüle layık gören Batı bunu sanatseverliğinden mi yaptı? Dün Bosna savaşında Sırp işgaline karşı “Her şey bittiğinde düşmanların sözleri değil dostların sessizliği hatırlanacaktır!” diyen Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç’in sözleri dün olduğu kadar bugün de geçerli… Bosna’da binlerce insanı sadece Müslüman olduğu için katleden “batı” zihniyetinin bugün bu soykırımı kutsayanları ödüllendirmesi hala o zihniyette olduğunun en açık delili değil midir?

Yaşlı, kadın, çocuk demeden sadece inançları için inşaları katletmekle bu katliamı kutsamanın farkı yoktur. Hatta bu katliamı kutsayanlar katliamı yapanlardan daha aşağılık bir durumdadır ki yeni katliamlara zemin hazırlamaktadırlar…

Bizi soykırım yapmakla suçlayanları kanlı tarihleriyle yüzleştirmek onlara verebileceğimiz en güzel cevap olacaktır. 

Bu vesile ile soykırımı unutmanın yeni soykırımları doğuracağı hakikatiyle yüreğimizde kor gibi taşıdığımız Srebrenitsa’yı, Karabağ’ı, Felluce’yi, Kırım’ı, Doğu Türkistan’ı ve daha nice katliamları unutmamak ve yeni nesillere anlatmak sorumluluğunu boynumuza takılmış bir borç halkası olarak görüyoruz…

Soykırımlarla yitirdiğimiz nice canları rahmetle anıyorum…

Baki selam ve muhabbetlerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR