15 Temmuz 2019 tarihinde hain Darbe girişimi nedeniyle Türkiye'de halk birlik ve beraberlik mesajı verdi. Ancak Ankara'da Kazan ilçesi, Gölbaşı ilçesi ve Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü binasında yaşananlar adeta kan donduran cinstendi.

Bu nedenle 15 Temmuz'da şehit olan cesur insanlarımız bir kez daha anımsayarak Allah rahmet eylesin diliyorum. 
Bilindiği gibi Ankara'da Bakanlıklar, kamu kurumlarının neredeyse yüzde 85'i ve en önemlisi Cumhurbaşkanlığı Konutu yer almaktadır. Başkent'in 15 Temmuz'da darbeye karşı duruşunu günümüzde gerek cadde ve sokaklarda, gerekse televizyonlarda ve sosyal medyada tekrar, tekrar görmekteyiz.

Ankara'da yaşayan vatandaşlarımız Türkiye Cumhuriyeti adına yaklaşık bir şekilde "Türk" olmanın verdiği gurur ile ülkenin bel kemiği görevini gördüler.

15 Temmuz'da Ankara'da yaşayan vatandaşlarımızın eğer ki darbeye karşı dik durmamaları veya darbeye karşı atacakları adımlarda geç kalmaları durumunda yaşanacak manzarayı düşünmek ürkütüyor.

Belki 15 Temmuz'da Ankara'da halkımız vazifesini yapmamış olmasaydı çok daha farklı bir senaryo izleyebilirdik.
Ankara'nın her bir köşesinden gecenin bir saatinde Bakanlıklar ve Cumhurbaşkanlığı Konutu önüne kadar gelerek orada dik duruş sergileyen halkımıza ne kadar şükretsek azdır. Bugün 2019 yılında 15 Temmuz'a yönelik inceleme yapıldığında pek çok farklı senaryolar yazılabiliyor.

Ancak o gün orada o anı yaşamanın verdiği heyecanda sadece Türkiye Cumhuriyeti bütünlük kazanmıştı. Vatandaşlarımız Türkiye Cumhuriyeti'nin "Vatan" bütünlüğünün bölünmesine izin vermediği için bugün Türk Bayrağı altında yaşamlarımıza devam ediyoruz.

Gerek Başkent Ankara ve gerekse tüm Türkiye için "darbesiz", "barışçıl" ve "huzurlu" yaşam diliyorum.