Allah’ı unutanlardan olmayalım
Allah’ı unutarak yaşayanları Allah da hem bu dünyada hem de ahirette unutacaktır.
Bizler her daim Allah’ı anarsak (zikredersek) Rabbimizde bizleri her zaman hatırlayacaktır.
Biz insanlar hayatımızda dünya telaşında çoğu şeylerin farkında değiliz ve bazılarımız hiçbir zamanda farkında olmayacak. Allah’ı çok seversek verdiği nimetlere çokça şükredersek Rabbimiz bizlere nimetlerin 100 (yüz) katını verecektir.
Şüphesiz bizler doğduktan sonra yaşıyoruz belli bir zamana kadar yani Allah’ın verdiği ömür bitene kadar yaşıyoruz. Yaşlı insanlara soruyoruz?
Bu yaşına kadar ne yaptın diye Aldığımız cevaplar; Kızıma, oğluma yuva kurdum, okuttum, büyüttüm, evlendirdim diye cevaplar alıyoruz, ama hayat bundan ibaret değildir.
Allaha karşı vazifelerimizi yerine getirdik mi?
Onun emir ve yasaklarına uyduk mu?
İbadetlerimizi hakiki anlamda yerine getirdik mi?
Bizim Allah’a karşı vazifelerimiz sorumluluklarımızı da yerine getirmemiz gerekir.
Bizler Allah (C.C) karşı sorumluluklarımızı yerine getirirsek Allah (C.C) bizlere daha güzel kapılar, ışıklar yakacaktır. Yaşantımızı Peygamber Efendimizin yaşadığı gibi yaşamaya çalışırsak olgun, güzel ahlak, samimiyet ve hoşgörü içerisinde yaşamaya çalışacağızdır.
Biz Peygamber Efendimizin yaşadığı gibi yaşamaya çalışırsak hallerimiz düzelip işlerimizde her daim yolunda olacaktır. Bizler Allah’a yakınlaşmak istiyorsak Peygamber Efendimize uyarak hallerimizi düzelterek ahlakımızı güzelleştirerek yaşamalıyız.
Peygamberimiz (S.A.V) ‘güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ demiştir. Peygamberimiz hadisi şerifinde bir gence Allah’ın hakkını koru ki, oda seni korusun Allah’ın hakkını koru ki onu her daim yanında bulasın. Bir şey isteyeceğin zaman Allah’tan dile Allah’tan dilediğinde başka yardımında bulunamazlar.
Sana zarar vermek üzere elbirliği etseler Allah’ın takdir ettiğinden başka bir zarar da veremezler.
Peygamberimiz bizlere her daim Allah’ı zikretmemizi istemiştir, biz unutulmayalım bizlerde unutulmayalım diye dünyanın esiri olanlara, dünyaya bağlananlara Allah’ın rahmetinden başka hiçbir sığınağın olmadığı mahşer gününde şöyle seslenilecektir; ”Siz bugünü yaşayacağınızı nasıl unuttuysanız bizde bugün sizi unuturuz.”
Şüphesiz varacağınız yer ateştir, size yardım edecekte kimsede yoktur. Biz insanlar Allah’a bağlanıp kul olabilmek görevimizi en iyi şekilde yerine getirmek zorundayız, bizler Kuran ve Sünnete uyarsak Allah’a bir adım daha yaklaşmış oluruz. Peygamberimiz (S.A.V) bir hadisinde şöyle buyurmuştur. ‘‘Size 2 şey bırakıyorum onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız bunlar Allah’ın kitabı ve Peygamberimizin sünnetidir demiştir.’’
Bugün yaşadığımız acı ve sıkıntılardan kurtulup yeniden insanlığa huzur, barış ve medeniyet takdim eden bir ümmet olabilmemizin tek bir yolu vardır, bu yol yüce kitabımızın müminleri ve sevgili Peygamberimizin ümmeti olarak Kurana sünnete sımsıkı sarılmaktır.
Dinimizi doğru öğrenme ve yaşama konusunda bu iki kaynaktan taviz vermemektir. Allah’ın bizlere lütfu için ne kadar çok şükretsek azdır. Bizler bunun bilincinde yaşayıp öyle ölmeliyiz. Dünyanın sıkıntıları içinde hiçbir zaman rabbimizi unutmayalım, her daim hayatta hakiki iman ile yaşamaya çalışalım.
Dinimizi güzel anlayıp güzel yaşayalım. Zorlaştırıp kendimizi yormayalım. Kuranımızı okuyup anlayıp hayatımıza geçirelim. Dinimiz ile bir bütün olup öyle yaşayalım. Rabbimiz bizlere inşallah ahirette güzel yerlerde olmayı nasip etsin, her daim Allah’ı zikretmek dileği ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.