Ağaç Yaşken Eğilir
Bugün ülkemizin en büyük sorunlarının başında eğitim geliyor, hem ilmi olarak hem de manevi olarak çocuklarımızı doğru eğittiğimizi düşünmüyorum. Gelişmiş ülkelerde geç kalınmış olsa da dini eğitim ile ilmi eğitim harmanlanıyor ancak bizde son yaşanan vahim olaylarla birlikte dini eğitim farklı algılanıyor. Bazı kesimler dini eğitime ön yargıyla yaklaşırken bazı kesimlerde çocukların küçükken dini eğitim alması gerektiğini savunuyor, benim gibi. Bir spor dalına, sanat dalına başarılı olunması için çocukların 3-4 yaşlarında başlaması gerekiyor, aynı şekilde dünya hayatında iyi bir Müslüman olmak için bence bu yaşlarda dini eğitimin başlaması gerekiyor. Bu tabi herkesin tercih edeceği bir durum değil ama en azından çocuklarını bu yönde yetiştirmek isteyenlere fırsat verilsin.
HAYATIMIZIN HER ALANINDA EĞİTİM
Bir tay doğar doğmaz yürümeyi öğreniyor. Bir balık dünyaya geldiğinde kendi kendini besleyebiliyor. Bir ağaç da herhangi bir desteğe ihtiyaç duymadan filizleniyor ve büyüyor. İnsan doğduktan yıllar sonra bile kendi kendine yaşayamıyor. On beş ila yirmi yıl kadar bağımlı kalıyor. Aile desteği olmadan hayatta kalması bile mümkün olmuyor. Bunun temel nedeni ne olabilir? Neden diğer canlılar gibi hemen hayata katılmıyoruz? Yazının başlığından öngöreceğiniz gibi, eğitim bunun yanıtıdır. Eğitim görmekteyiz. Öğrenmek için genç kalıyoruz.İnsan birikimin ürünüdür. Diğer canlılardan farkı hep birlikte bir kültür oluşturmasıdır. Bu kültürün yeni bireylere aktarılması da eğitim sayesindedir. Eğitim bize önceki insanların hayatlarını aktarır. Bugünkü insan hayatı önceki milyarlarca insanın emeğidir. Öncekilerin kurduğu binanın katları olarak devam etmekteyiz. Eğitim bizi bu düzeye yükseltir ve biz de eğitim ile kendimizden sonrakilere temel oluruz.
ÇOK YAŞAYAN MI BİLİYOR?
Ağaç yaş iken eğilir. Öğrenmek için yaş kalıyoruz. Atasözünü doğrulayan bilimsel bir bilgidir. İnsanoğlu yavrularını uzun bir eğitime tabi tutmaktadır. Hiçbir şey bilmeden hızlı bir yaşam yerine, yavaş ve bilgece bir yaşam seçmiştir. Bu eğitim sayesinde cüssesine göre en çok yaşayan memeli canlı olmuştur. Hayatının çoğunu eğitime harcamaktadır, bunun karşılığında uzun bir hayata ulaşmaktadır. Bu dediğimiz yüz binlerce yılda oluşan bir kültürdür. Eğitim o kadar temelde yer alır ki, istediğiniz kadar uğraşın bir bebeğe hayatta kalmayı öğretemezsiniz.
Bir insan ne kadar yaşayabilir? Altmış, yetmiş belki de yüz yıl. Peki süre olarak değil, deneyim olarak düşünelim. Ne kadar deneyim yaşayabiliriz? En uzun ömürlü insanlar bile bir devrimcinin, filozofun, gezginin tecrübesini edinemez. Yaşamak süre olduğu kadar, deneyimle de ölçülebilir. Çok yaşamak ne demektir? Bir gün içinde çok şey yaşadım derken, 24 saatten fazla yaşamayı kast etmiyoruz. O halde, yaşamak onu duymak ve tecrübe etmek ölçütü ile daha gerçekçi bir şekilde anlatılabilir. Yaşamak onu deneyimlemektir. Eğitim de insan deneyimini bize iletir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.