Adım adım yeni dünya
Şu sıralar dünyanın pek çok yerinde sular hiç durmadan kaynıyor. Özellikle de Orta Doğu’da kan ve gözyaşı eksik olmuyor.
İşte son hafta Ürdün’de çıkan olaylar, Ürdün hükümeti, tartışmalı vergi yasa tasarısını 21 Mayıs'ta imzalayarak Temsilciler Meclisi'ne sevk etti. Bu duruma kızan Ürdünlüler o günden bu yana ülkenin çeşitli bölgelerinde gösterilere başladı hatta Ürdün Başbakanın istifa etmesi yetmedi ve gösteriler halen devam ediyor. Gösterilerin bu denli şiddetli olmasının ardında IMF'nin diktesi olarak görülmesi tasarının, birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı.
Her ne kadar IMF baskısı bahane edilse de bu olayların başlangıç yeri esas olarak Arap Baharı’nın başlamasıdır.
Bir makalede ABD yönetiminin Irak’a savaş açma planının (bildiğiniz gibi ABD 11 Eylül’ü bahane göstererek Afganistan ve Irak’a işgal başlattmıştı) ABD senatosundan (Baba Bush) George H. Walker Bush’un başkanlığı döneminde geçtiği yazıyordu. Baba Bush ya fırsat bulamadı ya da dünya konjonktürü o an için uygun değildi ki işgal oğul Bush’a yani George Walker Bush’a nasip oldu veya olduruldu. O zamanlar Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice The Washington Post gazetesinde kaleme aldığı köşe yazısında (ORTADOĞU'NUN DÖNÜŞÜMÜ) şöyle demişti Ortadoğu'da 22 ülkenin sınırları değişecek, buna Türkiye'de dahildi. Nerden biliyordu bütün bunları? Tahmin mi etmişti Arap Baharını, Ortadoğu’yu yoksa zaten bilerek ve isteyerek kanını, malını, toprağını hatta canını sömürdüğü, fakir ve aç bıraktığı Afrika ve Ortadoğu’da isyanların çıkacağını zaten bilmiyor muydu? Kendi ataları da sömürülerek Amerika’ya götürülen Afro-Amerikan (siyahi) olan birinin bu yönde tespitler yapması bir hayli ilginç. ABD Afganistan ve Irak’a saldırdı şuan o topraklarda her gün onlarca insan ölüyor, dünyanın farklı bölgelerinde çatışmalar ve yine ölen yüzlerce insan, 6 yıldır dibimizde cereyan eden iç savaş ve ölen yüz binlerce insan. Samuel P. Huntington Medeniyetler Çatışması adlı eserini hazırlarken bütün bu enformasyonları nasıl elde etmişti.
Son günlerde ABD’nin bir hayli şımarttığı İsrail genel manada tüm İslam alemine kin ve kusmakla meşgul olsa da şu sıralar gözünü İran’a dikmiş, baharın orada cereyan etmesi için bir hayli çaba sarf ediyor. Bunun ilk ayağı ise ABD’nin İran’la yapılan nükleer anlaşmayı tek taraflı olarak fes etmesiyle bu sefer sahneye Netanyahu halkla ilişkiler gezilerine çıkıyor. Son örneği ise Almanya’ya yaptığı ziyarette Almanya’nın da nükleer anlaşmadan çekilmesini telkin etmeye çalışmasıydı. Lakin görülen o ki Almanya bu işe şimdilik pek sıcak bakmıyor. Hatta Avrupa’nın geneli nükleer anlaşmanın devamı yönünde açıklamalarda bulunuyorlar.
Diğer taraftan yeni dünya düzenin taşları çeşitli mecralardan yavaş yavaş şekillenmeye devam ediyor. Facebook geçen aylardaki skandalın ardından yeni bir skandalla daha karşımıza çıkıyor. Tabi bu konu yine kişisel hak güvenliği ve bunun 3 kişilerle uygulama kullanıcısın haberi ve izni olmadan elde edilip arşivlenmesi. Şimdi bunun yeni dünya düzeniyle ne alakası var diyebilirsiniz belki ama elde edilen veriler daha sonra yani yeri ve zamanı geldiğinde kullanılıp toplumsal reaksiyonlar oluşturmada kilit öneme sahip. Daha basite indirgeyecek olursak salt bir ürünü pazarlamak ve satışlarını yükseltmek için bile kullanıcı verileri üzerinden oluşturulan profiller sayesinde istenilen satışlara ulaşmak pekte zor değil. Çok paranoyakça geliyor olsa da kullandığımız uygulamalar bizim bütün içeriklerimizi saniye saniye kaydediyor ve bu şimdilerde korkutucu gibi görünmüyor olsa da gelecek için bir hayli endişe verici.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.