Adil Öksüz olayı
15 Temmuz darbesinde Akıncı Üssü’nde darbecilerle birlikte yakalanan, “Kazan’a tarla bakmaya gitmiştim” diye ifade verdikten sonra “bir şekilde” serbest kalan Adil Öksüz’le ilgili tartışmalar alevlendi.
Malum, sonrasında yetkili mercilerden yapılan açıklamalar ve medyaya yansıyan haberlere göre,
Bu şahıs o gece Akıncı Üssü yakınlarında tarla bakmak için bulunmuyordu.
Darbecilerin en önde gelen sivil ismiydi.
FETÖ’nün “Hava Kuvvetleri İmamlığı” görevini yürütüyordu ve o gece orada darbeyi bizzat yönetmek için bulunuyordu.
Zaten, haftalarca üzerinde çalıştıkları darbe planını Pensilvanya’ya gidip Fethullah Gülen elebaşına onaylattıktan sonra uygulamaya koymuşlardı.
Darbe gecesi Akıncı Üssü’nde Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’la Fethullah Gülen’i telefonla görüştürmeye çalışan kişiydi.
Ve böyle bir isim, o gece yakalanmış olmasına rağmen “bir şekilde” serbest kalmayı “başarmıştı”!
Resmi yollardan yurt dışına çıktığı bilgisi yok; ilk günler arama çalışması Sakarya ve çevresinde yoğunlaşmış, “çember daralıyor”, “heran yakalanabilir” gibi haberler basında sıkça her almıştı. Lakin şimdilerde bu haberler de kesildi.
Mutlaka arama çalışması sürüyordur, ancak ilk günlerdeki gibi gündemde değil.
Her neyse…
O’nu kurtaran kripto FETÖ’cüler miydi, yoksa ilgili emniyet ve yargı mensuplarının “gafleti” mi sözkonusuydu? Bu tartışmalara şimdi de “MİT Ajanı” iddiası eklendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında, “Adil Öksüz’le ilgili kendisine gelen bazı bilgiler olduğunu, fakat bunu açıklayamadığını” söylemişti.
Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri “Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğunu kastediyor” şeklinde yorumlanmıştı.
Burada “kastedilen” şuydu anlaşılan:
“Darbeden MİT’in, dolayısıyla Hükümet’in önceden haberi vardı.”
Bu ifadeden sonrasını kestirmek güç değil.
Birileri FETÖ’yü aklamaya, FETÖ’yle mücadeleyi sulandırmaya çalışıyor.
Ve bu işte CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bilinçli olarak veya kullanılarak rol almış bulunuyor.
Peki Abdülkadir Selvi’ye ne oluyor?
Abdülkadir Selvi de nerden çıktı diyenleriniz olacaktır, anlatayım.
Dün ortaya çıktı ki, Kılıçdaroğlu “açıklayamam” dediği o “bilgi”yi daha önce Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi’ye aktarmış.
Selvi dünkü yazısında bunu açıklamak zorunda kaldı.
Bu demek oluyor ki, Selvi’nin 31 Ağustos’ta kaleme aldığı “Adil Öksüz korunuyor mu?” başlıklı yazısının kaynağı Kılıçdaroğlu imiş.
Şimdi, tüm bu yazdıklarımı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın dün yaptığı şu açıklama üzerinden iyice bir düşünün lütfen:
“Adil Öksüz MİT ajanı falan değil, bu bir propaganda. Bunun MİT ile irtibatı olduğunu söyleyen kimse, FETÖ tarafından kullanıldığını bilmeyen bir zavallıdır, ya da bilmeyerek kendini kullandırıyor. Kılıçdaroğlu bunu söylüyorsa, bu bilgiyi kendisine geleni araştırsın. Kılıçdaroğlu'na bu bilgiyi getiren FETÖ elemanıdır.”
Evet ne diyor Sayın Bakan:
“Bu bir FETÖ propagandası ve bu “bilgi”nin kaynağı FETÖ’dür.”
Şu soruyla yazımı sonlandırmak istiyorum:
Kılıçdaroğlu’nu anladık da, Yeni Şafak kökenli olan ve Hükümet’e en yakın gazetecilerden biri olarak bilinen Abdülkadir Selvi kimlerle nasıl bir ilişki içinde ve ne yapmaya çalışıyor?
İlerleyen günlerde bu sorunun cevabı kamuoyunu epey meşgul edeceğe benziyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.