Acele Kültür Bakanı aranıyor
İtalyan yazar Giovanni Guareschio’(1908-1964)in Türkçeye çevrilmiş dünyaca bilinen “İl Marito in collogio/Acele Koca Aranıyor” romanını gençlik yıllarımda okumuştum. Aradan yıllar geçti. Fantastik romanın ayrıntılarını net şekilde hatırlayamıyorum. Zihnimde kalın hatlarıyla kalmış. Çok zengin baron mirasını evlenmek şartıyla kız yeğenine bırakır. Yeğen genç ve kendisine bırakılan mirasın farkında değil. Baronun yakın akrabaları mirastan hemen pay kapmak için yeğeni süratle evlendirmek istiyorlar ve acele koca arıyorlar. Olaylar bu ölçekte gelişiyor. Konumuz romanın içeriği olmadığından söz konusu romanı yeniden okumayı bile düşünmedim. Düşüncelerimi ifade etmek için Giovanni’nin meşhur romanın adından mülhem yazıya esin kaynağı oldu.
Yaklaşık on iki yıldan beri iktidarı elinde bulunduran AK Parti, hayal bile edilemeyen gelişmelere imza attı. Sağlık politikaları başta olmak üzere, iletişim, ulaştırma, ekonomi, dış politika şaşılacak düzeyde ivme kazandı. Dostlar değil, düşmanlar bile gelişmeleri gıpta ve hayranlıkla takip etmektedirler. Ama en önemlisi iflasın eşiğindeki bir ülkeden kendine güvenen, kişilikli bir devlet tesis edildi.
Devlet eliyle müthiş kalıcı politikalar üretildi. Gelişmelerin en beğenilen yönü ise iç politika malzemesi olarak kullanılmadı. Önceki iktidar dönemlerinde, projeler daha düşünülmeden alai vala ile reklam edilir, sonra müteahhide ihale edilir ve işin sonunu ne iktidar ne kamuoyu takip etmez, verilen sözler, atılan temeller unutulur giderdi. Hükümetlerin bu tür atalet politikaları insanlarda alışkanlık yapmıştı.
Tayyip Erdoğan iktidarları, bütün alışkanlıkları alt üst ederek önce hayata geçirdi sonra duyurdu. Devlet çok yönlü güç kazandı. İktisaden kontrol edilebilen bir bütçe ve bütçeye bağlı olarak yürütülen mali politikalar icra edildi.
Son derece yüz akı gelişmelerin yanında eleştirilecek aksayan politikalar yok mu, diye bir soru akla gelebilir. Böylesine bir sorgulamada ilk akla gelen, su ve ekmek kadar ihtiyaç duyulan, kültür politikaları. Sebebi bilinmez ama başından beri Kültür alanında bir plansızlık, ilkesizlik, ilgisizlik ön plana çıkmaktadır. Önce Hüseyin Çelik’le, arkasından Erkan Mumcu, uykucu Atilla Koç ve en vurucu darbe solculuğu maruf Ertuğrul Günay’ın silik, günü kurtarma politikaları kültürümüzü çağın gerisine itmiş ve kültür politikaları öteki alanlarda elde edilen başarıların yanında, göreve gelen bakanlar eliyle buharlaştı.
Ertuğrul Günay, AK Parti iktidarının özellikle Sayın Tayyip Erdoğan’ın temel ilke ve prensiplerinin tamamen aksi yönünde Kültür Bakanlığında silik, solcu, maziyi inkâr eden bir siyaset gütmüştür.
Son on on iki yılda görev alan Kültür Bakanların, icraatlarını, geçmişlerini sayıp dökmek ne niyet ne amaç değil. Bir gün tüm bunlar kayda geçer diye inanıyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı dev adımlarla ilerleyen Türkiye’de varlığı ile yokluğu bir çizgide duruyor. Kültür Bakanlığı Müsteşarlığına atanan müsteşar isabetli olmuştur. Sayın Bakan Ömer Çelik’in Sayın Müsteşara ne kadar hareket alanı bırakacağı konusunda geniş bir tereddüt bulunmaktadır.
Kültür Bakanlığı’nın önemli kurumlarından Milli Kütüphane ’de neler oluyor? Milli Kütüphanenin direksiyonunda bulunanlar AK Parti İktidarına göre mi yoksa paralel yapı direktiflerine göre mi hareket ediyorlar, Sayın Bakan farkında değil.
Sanal âlemde icrayı faaliyette bulunan Sayın Bakan Ömer Çelik’in varlığı reelde henüz hissedilmedi. Azametli kültür hazinelerimizin yeni nesillerle buluşması için zaman hızla akıyor. Zamanın değerlendirilmesi gerekiyor. Hala Kültür Bakanlığı bürokratları üzerinde bir taraftan paralel yapı, öbür taraftan bir cemaatin baskısı sürmektedir.
Yazıya, İtalyan Yazar Guareschio’nun romanının içeriğinden farksız gelişmeler oluyor. Kültür ve Turizm Bakanının varlığı ve yokluğu tartışılıyor. Acele Kültür ve Turizm Bakanı aranıyor.
Kendisini gören, yerini bilen, özellikle tanıyanlar, adres bildirdikleri takdirde memnun edileceklerdir. Sayın Bakan Ömer Çelik’in icraatları tam bir fantastik roman konusu.
Acele Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik aranıyor.
G Ü N Ü N H İ K M E T İ
" İmtisal-i Cahidü fi'llah olubdur niyyetüm
Din-i İslam'un Mücerred Gayretidür Gayretüm”
Fatih Sultan Mehmed'in Gazelinden
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.