ABD-Kuzey Kore restleşmesinin içyüzü
Amerikan haber ajansı AP’nin son dakika olarak geçtiği habere göre ABD ile Kuzey Kore karşılıklı restleşmelere rağmen, aylardır görüşüyorlarmış.
Aklıma bir fıkra geldi. Fıkra deyip geçmeyin. Gerçeklik payı olan bir fıkra bu. Fıkra şöyle;
Bizim Rizeliler Çin’e savaş açmaya karar verirler. Bu kararlarını bir tercüman aracılığıyla Çin’e bildirirler. Çin’liler de açar haritayı başlarlar Rize’yi haritadan aramaya. Bir de bakarlar ki deniz kenarında ufak bir yer. Çin’li yetkililer bu Rize’den bize zarar gelmez deyip kabul etmişler savaşmayı. Rize’de ihtiyarlar heyeti Çin ile savaş konusunu görüşmek için toplantı yaparlar. Halk heyecanlıdır. İçlerinden bir genç toplantının uzamasına daha fazla dayanamayıp toplantı salonuna girerek “ne o korkay misunuz savaşmaktan” der. Araya bir ihtiyar girerek “ elbetteki korkmayruz, ama o kadar insanu nereye gömeceğumuzi düşüniyruk” demiş.
Bu fıkra bana ABD-Kuzey Kore arasındaki restleşmeden sonra çıkması muhtemel savaş ile ilgili bazı ipuçları veriyor.
Anadolu’da bir söz var “ısıracak mahluk dişini göstermez” diye. Sizce savaş açmak isteyen Abd günlerdir tehditler savurduğu Kuzey Kore ile ne konuşuyor dersiniz? Yoksa 25-30 milyon nüfusu nereye gömeceğini mi görüşüyor? Bu işin espiri boyutu. Şimdi biraz daha gerçekçi olup olaylara o pencereden bakalım isterseniz.
Şimdi tek tek puzzle parçalarını yerine oturtalım ve karşımıza bakalım nasıl bir tablo çıkacak?
ABD başkanı körfez ülkelerine bir ziyaret gerçekleştirdi hatırlarsanız. Orada birtakım antlaşmalar imzaladı. Suudi Arabistan ile 110 milyar dolarlık antlaşma imzaladılar. Pekala Suudi Arabistan’ın 110 milyar dolarlık silaha ihtiyacı var mı? Tabii ki yok. Pardon unutmuşum arada sırada Yemen’e bir tane füze atıyordu, Suudi Arabistan değil mi? Bir tane füze için 110 milyar dolarlık antlaşmaya ne gerek var kardeşim?
Geçelim Katar’a. Ne istiyorlardı Katar’dan? 12 milyar dolarlık savaş uçağı alımını içeren antlaşmayı imzalamasını. İmzaladı mı? İmzaladı veya imzalattırıldı.
ABD, bu antlaşmalardan sonra elini dolayısıyla da cebini iyice maddi anlamda güçlendirmiş oldu. Sonra ABD, peş peşe Romanya, Bulgaristan, Gürcistan, Ürdün gibi ülkelere özellikle Türkiye ile sınırı olan Suriye’ye bin tırın üzerinde silah sevkiyatı yapması sizde tedirginlik uyandırmıyorsa, demektir ki sizler halen ABD ile Kuzey Kore’nin savaşacağını düşünüyorsunuz. Ve çok acıdır ki uyutuluyoruz. Bu ülkede Amerika'nın bin tır dolusu silahı MİT'in 2 tırı kadar konuşulmadı farkında mısınız? Tersten soralım bu soruyu bir de “ ABD’de teröristlere giden bin tırı haber yapan, ABD terör örgütlerine silah yardımı yapıyor” diye haber yapan yürekli bir gazeteci hala daha çıkmadı mı? Veya bin tırı durdurup dünyaya ülkesini terör örgütlerine yardım ediyor diye rezil eden, tırlara el koyan yürek yutmuş hakim veya savcı çıkmadı mı?
Adım gibi şuna eminim ki ABD ile Kuzey Kore kesinlikle savaşmayacak. Amerika ile Kuzey Kore sadece blöf yapıyor. ABD, Tavşana kaç, tazıya tut diyerek dikkatleri kendi üzerlerine çekip, Türkiye’yi dört bir yandan kuşatıyor.
Amerika yapmış olduğu silah antlaşmalarının vermiş olduğu rahatlıkla Ortadoğu’ya silah sevkiyatı yaparken biz içeride, Fatih Terim, Atatürk büstüne saldıran şarlatanı konuşuyoruz.
Pekala hiç düşündünüz mü ABD bu kadar silahın, cephanenin parasını kimden aldı? Babasının hayrına gönderdiğini düşünmüyorsunuz herhalde! Elbetteki körfez ülkelerinden aldı.
Demem o ki ABD müslüman (?) Ülkelere kağıt üzerinde sattığı silahları Ortadoğu’yu kana bulamak için kullanacak. Müslümanın silahıyla müslümanı vuracak veya vurduracak.
Yüce Rabbimden bu yazdıklarımın, uyanışımıza ve yeniden dirilişimize vesile olmasını niyaz ediyorum. Kalın sağlıcakla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.