Millî Mücadele döneminin kalbi Ankara. Anadolu’nun düşman işgalinden kurtarılmasının ardından Ankara 13 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti olarak kabul edildi.

O günden bugüne tam tamına 99 koca yıl geçti. 1923 yılından 2022 yılına kadar yani geçen 99 yıl boyunca Ankara önemini kaybetmeden bugünlere gelmiştir. 

Ankara’nın başkent olarak seçilme sürecini kısaca anlatacak olursam Mustafa Kemal Atatürk 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelerek, Ankara’nın jeopolitik ve coğrafi konumu sebebiyle burayı Millî Mücadele’nin idare merkezi olarak seçmiştir. Kurtuluş savaşı boyunca Ankara önemli kararların alındığı ve konumu sebebiyle öne çıkmasından ötürü başkentlik görevini, başkent olarak seçilmeden evvelde sürdürmüştür.

Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan yasa önerisinin kabulü ile Ankara 13 Ekim 1923’te yasal olarak Başkent olarak seçilmiştir. 20 Nisan 1924’te ise TBMM tarafından benimsenen Anayasa’nın ikinci maddesinde Türkiye Devleti’nin başkentinin Ankara olduğu belirtilmiştir.

Ülkelerin başkentleri bütün ekonomik, siyasal, idari, kültürel, güvenlik, askeri vb. konuların ele alındığı, önemli kararların verildiği merkezlerdir. Bu nedenle Başkentimiz Ankara, Millî Mücadele döneminin kalbi olmasının yanında Millî egemenliğimizin de vazgeçilmez sembolü konumundadır. Vücudumuzun iskeleti gibi başkentlerde ülkeleri bir arada tutan en önemli etmenlerden biridir. Başkentler devletin yasama, yürütme ve yargı organlarının ve bugün sahip olduğumuz tarihi ve kültürel zenginliklerin önemli merkezidir.

Ankara’nın 99 yıl önce Başkent olarak seçilmesinin nedenlerini yedi önemli maddede sizler için oluşturarak derledim. İşte o yedi madde: 

1-    Ankara’da doğal olarak meydana gelen Kuvayı Milliye ruhunun Millî Mücadele’yi ateşleyen ve şekillendiren bir güç olması ve bunun Ankara’yı Millî Mücadele’de bir sembol haline getirmesi. 

2-    Ankara’nın jeopolitik, stratejik ve coğrafi konumunun uygun olması. 

3-    Anadolu’nun ortasında yer alması ve bu yönüyle güvenli olması, etrafının dağlarla çevrili olmasının düşman işgalini zorlaştırması.

4-    Ankara’nın Anadolu’nun tam kalbinde olmasının yanında Batı Cephesi’ne de yakın olması. Batı Anadolu’dan ve İstanbul’dan gelen demir yollarının Ankara’ya kadar ulaşması. Bundan dolayı ulaşım ve haberleşme imkanının daha kolay olması. 

5-    Ankara’nın daha önce işgale uğramamış olması.

6-    İstanbul’a yakın olması. Bu sayede İstanbul’daki gelişmeleri daha yakından takip edebilme imkânı oluşması.

7-    Son zamanlarda halk arasında İstanbul’un siyasal ve toplumsal çevresine karşı duyulan güvensizliğin artmış olması. Ankara’nın 99 yıl önce Başkent olarak seçilip bu günlere ulaşmasına zemin hazırlamıştır. 

Mustafa Kemal Atatürk 99 yıl önce Ankara’ya gelerek TBMM’nin temellerini attı ve Ankara Kurtuluş Savaşı’nın merkezi haline geldi. Cumhuriyetimizin kalbi ve merkezi Başkent Ankara’mızın 99.yılı kutlu olsun. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşları olmak üzere, şehit ve gazilerimize rahmet, minnet ve saygıyla. Nice 99 yıllara.