Ahmet Fidan

Ahmet Fidan

27 Mayıs Üzerinden Elli Beş Yıl Geçti

27 Mayıs Üzerinden Elli Beş Yıl Geçti

Yarın 27 Mayıs. Türkiye’de ihtilal geleneğini başlatan, meşruiyeti ortadan kaldıran hareketin 55. Yıldönümü.

 Tarihçiler her yirmi beş yılı bir nesil kabul ederler.  27 Mayıs darbesinin üzerinden tam 55 yıl geçti.  27 Mayısla iki nesil tanıştı, üçüncü nesil sırada. Ama yıl dönümünde hatırlanmıyor.

Hâlbuki 27 Mayıs üzerinden geçen süre dikkate alındığında hadiseyi bizzat yaşayanların halen hayatta bulunmaktadırlar. Bu satırların yazarı o tarihte ortaokul birinci sınıf öğrencisiydi.  Ortalama gelir düzeyinin altında geçinen bir aile çocuğu.

Tarihçilerin önemli kaynaklarından biri hatıralardır. 27 Mayıs olayını yaşamış biri olarak o gün yaşananları okuyucularımla paylaşmak istedim.

O tarihte ortaokul birinci sınıf öğrencisiydim. O gün karne almağa gidecektim. İmam olan rahmetli babam sabah namazı dönüşü heyecanla ev halkını uyandırdı. İhtilal olduğu haberini verdi. O gün evimizde bir radyo yoktu. Dolayısı ile haber dinleme imkânımız da yoktu. Çünkü o dönemde radyo henüz yaygın değildi. Bir mahallede çok nadir bir veya iki evde radyo bulunurdu.

Benim radyo ile ilk tanışmam 27 Mayıs hadisesinden bir iki yıl önce Kıbrıs olayları dolayısı ile kahvenin radyosuna bağlanan hoparlöründen yayınlanan “Ya İstiklal! Ya ölüm!” sloganlarıydı. Sloganın ne anlama geldiğini yine rahmetli babamın etrafına anlatırken dinlemiştim. Komşularımız,  imam olan babamın görüşlerine çok itibar ederlerdi. Çünkü kendisi hem hafız hem rüştiye mezunu aydın bir insandı. Günlük gazete okur, aynı zamanda birkaç dergiye aboneydi. 

Babamın  “Kalkın ihtilal olmuş, Allah sonumuzu hayretsin!” sözleriyle uyandık. “İhtilal!” ne anlama geliyor, hep birden korkuyla babamın yüzüne baktık.

Çarçabuk giyindik, sokağa çıkacağız. İlk ikaz yine babamdan geldi. “İkinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı var. Sokağa çıkmayın.” Ne kadar zaman geçti bilemiyorum, kapı tokmağı çaldı. Kapıyı çalan emekli öğretmen bir komşumuzdu. Ayakta kapı ağzında bir şeyler konuştular. Emekli öğretmenin ismini hatırlayamıyorum. Ama kendisine “Büyük bey” diye hitap edilirdi. Gitti. Arkasından yakın komşulardan gelen oldu. Soran oldu. Ne olduğu araştırılıyor. Yakınımızda radyosu olan komşu yok. Haber alınamıyor.

Kahvaltı yaptık mı bilemiyorum. Babamın yüzündeki gerginlik hissi artamaya başladı. Cuma namazı için camiye gidilecek mi gidilmeyecek mi, nasıl bir gelecek bizi bekliyor, gibi soruları konuşuyor.

Cuma namazını camide kıldı ve eve döndü. Arka sokakta komşumuz kuyumcu Mevlüt Beylerin evinde radyo varmış, orada haberler dinleniyormuş. Bir miktar haberleri dinlemiş.

Ayrıca Erzurum 3. Ordu Komutanı Rağıp Gümüşpala Ankara merkez ihtilalcilerine direniyormuş. O sebeple Erzurum’da Sıkıyönetim/ o dönemde ki adıyla “örfi idare”, akşama kadar hissedilmedi.  Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başvekil Adnan Menderes tevkif edilmişler, haberi geldi.

Akşama doğru daha net haberler gelmeye başladı. Fırınlar ekmek çıkarıyor. İhtiyaçlar için yakın çarşılara gidilebilecek. Erzurum’da askerlerin akşam doğru DP ileri gelenlerini topladıkları, imamları da içeri alacakları haberi geldi. Annem ağlamaya başladı. Babamı almaya gelirlerse nasıl bir tepki gösterecektik. Çünkü babam çevresinde DP olarak bilinen bir din görevlisiydi.

Babam ilginç bir şey söyledi, hiç unutmuyorum “Erzurum Müftüsü Solakzade çok tecrübelidir. Aynı zamanda CHP’lidir. Askerler onun sözünü dinlerler. Kimseye bir şey olmaz.”

Ogün Rağıp Gümüşpala’nın Ankara’ya götürülerek emekli edildiği konuşuldu. Sonraki günlerde tevkifler, baskılar ve zulümler arakaya arkaya  gelmeğe başladı. Hatırladığım en önemli hadise 27 Mayıs’ın 1. Yıl dönümünde gün boyu süren bir kutlama yapılmış ve biz öğrencilerin eline pankartlar verilerek uzun bir yürüyüş yaptırmışlardı. Benim elim de:

“Olur mu böyle olur mu, kardeş kardeşi vurur mu?” yazılıydı. Sonraki yıllarda 27 Mayıs “Hürriyet Bayramı” olarak kutlandı. Ama şimdilerde unutuldu gitti. 27 Mayıs’ın kukla lideri hemşehrimiz Cemal Gürsel’in adı bile hatırlanmıyor.

G Ü N Ü N  H İ K M E Tİ

“Ya Rab! Beni senden başkasına muhtaç eyleme!”

Hadis

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR