21 Eylül de Zor Görünüyor
Okulların ne zaman açılacağı belli oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararına göre, ilköğretim okulları ve liseler 21 Eylül’de açılacak.
Üniversiteler de 1 Ekim’de ders başı yapacak.
Bu, daha önce açıklanan tarihlerin ertelenmesi demek.
Gerekçe malum; korona virüs vakalarındaki düşüşün durduğu gibi gün gün yeniden yükseliyor olması.
Okullar için 21 Eylül tarihinin kesin olduğu da aslında belirsiz.
Vaka sayıları bu şekilde devam ederse, yeni bir erteleme kararı gelebilir.
Nitekim bilim insanlarından bu yönde tahminler gelmeye başladı bile.
Örneğin Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un yeni eğitim öğretim yılının 31 Ağustos'ta uzaktan eğitimle başlaması, 21 Eylül'de ise aşamalı ve seyreltilmiş şekilde yüz yüze eğitime geçilmesi şeklindeki kararını doğru bulduğunu ve bilimle uyuştuğunu anlatırken, 21 Eylül'de yüz yüze eğitime geçilmiş olsa dahi duruma göre bunun değişebileceğini söylüyor.
Prof. İlhan "Eylül ve ekim ayları, gribin yoğun olduğu zamanlar. Rakamlar bu süreçte ağır seyrederse okulların bölgesel kapanması söz konusu olabilir" diyor.
Okulların öznesinin sadece çocuklar olmadığına dikkat çeken Prof. İlhan, şu uyarılarda bulunuyor: “Okula götürecek veli, yemek getiren kişiler, servisteki hostes ve şoförü risk grubunda. Şoförler, çocuklardan sonra erişkinleri de taşıyor. O yetişkinler de risk grubunda. Büyük bir kitle hareketi var, bu yüzden çok boyutlu değerlendirmek gerek. Asıl problem ise çocukların hastalığı evlerine taşımaları. Çocuklarda fiziki mesafeyi sağlamak güç, kaynaşmayı seviyorlar. Bu karar, hem çocukları hem de aileleri korumak açısından mantıklı...”
Prof. İlhan'ı destekleyen bir görüş de Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara'dan gelmiş bulunuyor.
Prof. Kara "Vaka sayısı düşmezse 21 Eylül tarihi, ileri kaydırılabilir" öngörüsünde bulunuyor.
***
Bu belirsizlik velileri hayli zor durumda bırakıyor.
Hele hele özel okul velileri…
“Özel okul” dendi mi hemen akla o eskilerdeki çok ama çok yüksek ücretli ve sayıları çok az olan okullar gelmesin. Kastım bugün büyükşehirlerde hemen her mahallede açılmış olan; orta ve dar gelirli ailelerin değişik nedenlerle tercih ettiği “tabela özel okul”lar.
Yakınında devlet okulu bulunmaması, varsa da sınıflarının çok kalabalık olması, öğretmen kadrosu, yemek ve yol sorunu gibi nedenlerle bu “özel okullar”ı tercih eden orta ve dar gelirli veli, ücretini yıl boyu taksit taksit ödüyor.
Şimdi, yaz döneminde çocuğunu böyle bir okula kaydettirip, 3-4 aydır taksit ödeyen veli ne yapacak?
Yüz yüze eğitim için açıklanan ilk tarih 17 Ağustos’tu; bu 21 Eylül’e ertelendi. 21 Eylül’ün de zor olduğu, okulların açılmasının Kasım ayını bulabileceği öngörülüyor. Böyle olursa neredeyse yarı dönem hiç açılmadan geride bırakılmış olacak. Bu velilerin ödedikleri paralar ne olacak?
Aynı sorun geçen eğitim döneminin ikinci yarı yılı yaşandı. Milli Eğitim Bakanlığı herhangi bir karar almayıp, özel okullarla velileri karşı karşıya bıraktığı için keyfilikler yaşandı. Kimi özel okul iadeye gitti, pek çoğu sadece yemek ve servis ücretlerini geri ödedi, bazıları da hiçbir geri ödeme yapmadı. Alınmayan eğitime, yenmeyen yemeğe, binilmeyen servise, tüketilmeyen elektriğe vs. para ödemek zorunda kaldı veliler.
Bakalım bu eğitim öğretim dönemi ne olacak?
Bakanlık yine bu duruma seyirci mi kalacak?
Geçtiğimiz dönem yapılan hatanın bu dönem yapılmayacağını ümit ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.