2022 Yılına Dair Öngörülerimiz

    2022 yılındaki iç siyasetimizi ve dış politikamızı 2023 de yapılacak olan seçimlerin etkili olacağı herkesin malumu. Gerçekçi bir takım değerlendirmelerde bulunmak, tarafgirlikten uzak, Türkiye’yi ve dünyayı çok iyi okumaktan geçer. Bunu hatırlatmamızın nedeni, 2021 yılında olan hadiselere baktığımızda, hiç de hoş olmayan olayların ve yorumların yapıldığını hep birlikte gördük. Örneğin, yorumlarımızda gerçek ne olursa olsun, ön plana çıkan ideolojik yapımızdan önce tuttuğumuz parti oldu. Bunu sağlıklı bir toplumun sosyal yapısına uymayan davranışlar olarak gözlemledik. Doğruya doğru, eğriye eğri demedik, olaylara bakışımızı siyasi tercihlerimiz belirledi. 

     2022 yılı tam bir ittifaklar yılı olacak. Cumhur, Millet İttifaklarının yanı sıra üçüncü bir ittifak kurulabilir. Şu an ki durumda, Cumhur İttifakı, Millet İttifakına göre daha rahat. Çünkü adayları belli, üç partinin de ideolojik görüşleri birbirine çok yakın neredeyse içi içe ve uygulanan politikalar tam anlamı ile destekleniyor, her hangi bir uyumsuzluk yok. 

    Millet İttifakı ise tam tersi. Adayları belli değil, tam bir aday kaosu yaşanıyor, rekabet en üst düzeyde ve uygulanan politikalar zaman zaman ciddi rahatsızlıklara neden oluyor. Sıkıntılar en üst boyutta. Bu sıkıntılar sonucunda yeni bir ittifak oluşabilir. Bu sıkıntılardan en önemlileri, gayri resmi olarak ittifakta bulunan HDP nin yönetimde ciddi bir şekilde yer almak istemesi, Millet İttifakını meydana getiren partilerin çok farklı ideolojik görüşlere sahip olması, kendi kitlelerini ikna çabaları istedikleri sonucu vermemesi, değiştik diyen partilerin hiçbir şekilde değişmediklerinin görülmesi. Örneğin CHP Grup Bşk.vek. Özgür Özel’in en son demecinde,  4-6 yaş grubu çocukların Kur’an-ı Kerim öğrenmesini Orta Çağ zihniyeti olarak nitelendirmesi, HDP nin Kandil’in talimatları doğrultusunda hareket etmesi vs. Bunun ittifakı oluşturan diğer partilerin kitlelerinde ciddi tepkilere neden olması, Millet İttifakını oluşturan partilerin muhafazakâr seçmeni kazanımlarını tekrar kaybetme korkusu, Millet İttifakının yönetime geldiğinde nasıl bir yönetim tarzı uygulayacağı (çünkü altı partinin hepside yönetimde etkili olmak isteyecektir) gibi nedenlerden dolayı Millet İttifakı siyaseten 2022 yılı çok zor bir yıl olacağı 2023 seçimlerine giderken hiçbir şeyin kolay olmayacağı, daha da karmaşık bir hal alacağı gözükmekte.

    2022 yılı, Cumhur İttifakı içinde bir problem olmasa da, iktidar olmanın getirdiği sıkıntılar neticesinde çok zor bir yıl olacak. Ciddi zam sağanağının ücretlere yapılan zamları alıp götürmesi, döviz kurlarının durumu, uygulanan ekonomik politikalarının başarılı olup olmayacağının belirsiz olması, salgının getireceği sıkıntılar, enflasyonun dizginlenememesi durumunda halkın perişan hali 2023 seçimlerini direk olarak etkileyecektir. 

    Özetle iç siyaset 2023 seçimlerine göre şekil alacaktır. En çok korkulan ise, partilerin oldukça sert çıkışları, hırsları, tutum ve davranışları neticesinde halkı ayrıştıracağı, ötekileştireceği ve kamplaştıracağıdır. Bunun da istenmeyen düşmanlıklar yaratacağı aşikârdır. 

    Siyaset kazanı kaynarken; uygulamaya konulan uzay projesi, milli aracımız TOGG, Karadeniz’deki doğal gazın çıkartılma çalışmaları, milli aşımız TURKOVAC, Savunma Sanayimizin inanılmaz başarıları, yeni nesil uçağımız, savunma sistemlerimiz, sihalarımız, ihalarımız, tank ve helikopterlerimiz, TCG Anadolu Amfibi Hücum Gemimiz ve sayamayacağımız kadar silah ve mühimmat, bor, baryum, petrol ve doğal gaz kaynaklarımız. Vs. Bu kazanımlarımızın çoğalacağını, ciddi güzel sonuçlar doğuracağını bunun da iç siyasetimizi, ekonomimizi ve dış politikamıza son derece olumlu önemli etkileri olacağını öngörüyoruz.

    2022 de dış siyasetimizi dünya siyasetindeki olaylarla bağlantılı olarak görmemek mümkün değil. Örneğin, Pasifikteki Çin-ABD çıkar çatışması, Rusya –Ukrayna gerilimi, ABD-Rusya rekabeti, Çin-Rusya, Afrika ve Orta Doğu da yaşanacak olumsuzluklar, olası bir İsrail-İran savaşı, İsrail’in Körfezde yumuşama politikalarının yanı sıra Filistin’i işgal planları, ABD nin Yunanistan’a tamamen yerleşip, Balkanlarda tam hâkimiyet kurma çabaları, Yunanistan’ın kışkırtıcı politikaları, Libya ve Suriye’nin içinde bulunduğu çıkmazlar, ABD nin kendi iç bünyesinde oluşacak kaos vs. 2022 yılında dünyada bizi etkileyecek olaylar olarak görüyoruz ve sıcak çatışmaların olacağı kanaatindeyiz.    

    2021 yılanda Türkiye’nin başlatmış olduğu, “düşmanı azaltma, dostu çoğaltma” politikalarını genişleterek devam edeceğini öngörüyoruz. Örneğin, Rusya ve Çin ile olan ilişkilerini daha da ileri götürerek, Rusya ile Libya, Suriye ve Orta Doğu’da bir uzlaşmaya varılacağını düşünmekteyiz. Suriye’deki olayların böyle devam etmeyeceği bir iktidar değişikliği olabileceğini bunun da Türkiye’yi direk etkileyeceğini düşünüyoruz. Bu da Türkiye’yi Orta Doğu da farklı politikalar izlemeye itecektir.  

    Türkiye Doğu Akdeniz’de elini daha da güçlendirmek için, İsrail ve Mısır ile dostluklarını daha da geliştirerek bir anlaşmaya varılacağını, Körfez ülkeleri ile ilişkilerini geliştirerek ekonomik ve siyasi anlaşmalar yapabileceğini, bununda iç siyasete ve ekonomimize yansıyacağını öngörmekteyiz. ABD de yaşanma ihtimali olan siyasi ve ekonomik iç karışıklıklar neticesinde Orta Doğu da kartlar yeniden karılacaktır. 

    Orta Asya ve Kafkaslar yeni dönemde, Türk Devletleri Teşkilatının kurulması ile Türk varlığının dolayısı ile Türkiye’nin etkinliğinin daha da artacağını, Ermenistan ile varılan anlaşmanın olumlu etkilerinin görüleceğini, Azerbaycan ile olan ilişkilerin artarak devam edeceğini, siyasi istikrarın ekonomik istikrara yansıyacağını düşünmekteyiz. Arkasına ABD ve AB yi alan Yunanistan ile sıcak bir çatışma olmayacağı kanaatindeyiz. Çünkü hiçbir küresel gücün, bölgesel bir güç olduğunu ispatlayan Türkiye’yi karşısına almak istemeyecektir. Hele ki ortada bir Çin gerçeği var iken...

    Caydırıcı duruma gelen Savunma Sanayimiz ve milli aşımız sahada ve masada bizim elimizi güçlendirerek etkinliğimizi artıracaktır. Covid ve benzeri virüsler yayılmaya devam edeceğini, aşıların dünyanın en güçlü silahlarından biri haline geleceğini düşünüyoruz.  

       Yeri gelmişken bir şeyi daha ifade etmek isterim. Dünyadaki iklimin değişikliği gerçeği, buzulların erimeye başlaması, volkanik olayların devam etmesi, deprem ve sel felaketlerinin çoğalması, kuraklığın dolayısı ile su kıtlığının artarak devam edeceği kanaatindeyiz.

    2022 yılında hiç kuşkusuz kültürümüze, milli ve manevi değerlerimize saldırılar yoğun bir şekilde devam edecek. İç siyasette kim hangi argümanı kullanırsa kullansın ama bizi kullanmalarına, milli ve manevi değerlerimizi yıpratmalarına, birbirimize düşürmelerine, milli birlik ve beraberliğimizi bozmalarına, inanç ve değerlerimize yapılacak saldırılara asla ama asla izin vermemeliyiz. Siyasetin mezesi, malzemesi olmamalıyız. Kimsenin üzerimize basıp itibar ve ikbal sağlamasına göz yummamalıyız.

    Dış politika da da çıkar ve menfaatlerimiz neyi gerekli kılıyorsa desteklemeliyiz, aykırı olanları ise hiçbir siyasi kaygı taşımadan şiddetle eleştirmeliyiz. 

    2022 ve sonraki yılların, milletimize, Türk ve İslam Alemine hayırlar getirmesini, aileniz ve sevdiklerinizle birlikte nice mutlu, sağlıklı, huzurlu yıllar geçirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. 

    İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
    Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı