15 Temmuz Terörle Mücadele Günü
Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza 12 Temmuz 2017 gününde gönderdiğimiz dilekçede, 15 Temmuz gününün “Terörle Mücadele Günü” sayılarak bu günde tüm ülke ve hatta dünya çapında anma programları düzenlenmesini, terörle mücadelenin öneminin vurgulanmasını ve millî iradenin gücünün tekraren haykırılmasını teklif, talep ve istirham eyledik. Netice ne olur bilemeyiz ama bu haklı isteğimizi bir kez de siz sayın okurlarımızın huzurunda dile getirerek kamuoyundan destek bekliyoruz.
15 Temmuz 2016 tarihinde, içimizdeki ve dışımızdaki birtakım hainlerin el ele vererek Devletimizi, milletimizi, vatanımızı, istiklalimizi ve istikbalimizi hedef alan isyan ve işgal girişimine milletçe göğüs gerdik, hainlerin emellerine ulaşmasına engel olduk, Devletimizin yanında dimdik durduk. Hatta bir millet olara destan yazdık. “15 Temmuz Destanı” şeklindeki söylemler hiç de boşuna değil.
Ülke tarihine geçen bu özel gün şimdilerde heyecanla anılıyor, darbeciler lanetleniyor, milli irade nöbetleri tutuluyor… Ya birkaç yıl sonra? Bu özel günün heyecanının zaman içinde azalması veya yaşanan acıların zihinlerden silinmesi veyahut karşı söylemlerle manipüle edilmeye çalışılması gayet muhtemel değil midir?
15 Temmuz hadisesinin ebediyen unutulmaması için bu istisnaî öneme sahip günün “Terörle Mücadele Günü” ilan edilerek her 15 Temmuz’da şehitlerimizin anılmasını, gazilerimizin taltif edilmesini, millî birlik ve beraberliğimizin vurgulanmasını teklif ediyoruz. Bu saydıklarımız, az şeyler değil! Zira 15 Temmuz 2016 günü birtakım asker üniformalı teröristler kışlalarından çıkarken halkın kendilerine asla itiraz etmeyeceğini, ufak tefek bozuk ses çıksa da derhal susturabileceklerini düşünüyorlardı. O hainleri Büyükadada’daki otellerden fitilleyip ateşleyen CIA ajanları dâhi böyle bir olasılığı hesaba katmıyordu.
Yanı sıra ülkece terörün soğuk yüzünü en iyi bilen, terörden en çok mağdur olan ve teröre karşı en büyük, en köklü, en kararlı ve en şiddetli mücadeleyi veren bir Devlet olarak senede bir günü “Terörle Mücadele Günü” ilan etmek, özellikle bizim Devletimizin kudretine ve aziz milletimizin şanına yakışır bir hareket olacaktır.
Terör meselesi; maalesef ABD gibi vahşi Batı ülkelerinin, kapitalizme ve emperyalizme alan açmak için geliştirdiği bir sınırlı harp teorisi enstrümanıdır ve Henry Kissinger gibi Siyonist teorisyenlerce 1970’lerde geliştirilmiştir. Akâbinde ASALA, PKK, 17 Kasım gibi birçok terör örgütü kurulmaya başlanmıştır. Günümüz itibariyle onlarca uluslararası terör örgütü, üçüncü dünya ülkelerini hizaya getirmek için vahşi Batı’nın elinde bir kırbaç gibi kullanılmakta, her kırbaç darbesinde de Ortadoğu coğrafyasından acı feryatlar yükselmektedir.
Şuna eminiz ki Türkiye’nin teröre karşı verdiği büyük mücadele, bana mısın demeyen nice gelişmiş ülkenin hayalinden dâhi geçemez. Yıllar yılı ülkemizin her yanında büyük kahramanlık destanları yazılmakta, terörü açıkça destekleyen yedi düvel sırt üstü getirilmekte, al bayrak daima şanla dalgalandırılmaktadır. Bazı aklıevveller hâlâ şu gerçeği anlayamadılar: Türkler öldürülebilir ama yenilemezler! Üç beş çapulcuya meydanı bırakacak değiliz! Birileri istediği kadar insan hakları, adalet, basın özgürlüğü, demokrasi falan diye bağıradursun… Biz, terörle mücadele etmeyi ve teröristleri bir bakışta tanımayı gayet iyi öğrendik. Tüm dünyaya ders verecek seviyeye geldik. Böylesine birikimli bir terörle mücadele tarihi olan milletin senede bir günü Terörle Mücadele Günü olarak idrak etmesi, son derece haklı ve doğal bir arzudur. Özel günler, toplumsal vicdana rehber, millî hislere tercüman olmalıdır.
Tüm halkımızın 15 Temmuz Terörle Mücadele Günü’nü tebrik ediyor; bu vesile ile şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize teşekkür ediyor ve bağımsızlık sevdamızdan asla ödün vermeyeceğimizi dost ve müttefik (!) ülkelere bir kez daha hatırlatıyoruz.
Muhammed GÖMÜK
Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği Başkanı
13/07/2017
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.