31 Mart 2024 Mahalli Seçimlerinden sonra Türkiye yerel yönetimlerde kelimenin tam anlamıyla bir değişim ve dönüşüm yaşıyor.

Tencerenin zaferi ile sonuçlanan seçim sonunda, CHP kendilerinin bile inanamadıkları bir sonuç aldılar. Aldılar ama zafer sarhoşluğunu bir türlü üzerlerinden atamadılar. Elbette sevinmeleri de zaferin coşkusu yaşamaları da hakları. Buna kimsenin bir diyeceği olamaz. Sonuçta uzun yıllardan sonra ilk defa yerelde de olsa iktidar oldular.

Olmasına oldular da gün geçmiyor ki, amca, dayı, hala, kardeş, kızı, oğlu uzaktan yakından ne kadar hısım-akraba varsa belediyelere doldurdukları haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Hazine bulmuş gibi topyekûn belediyeye “kapak” atmak için müthiş bir mücadele var. Hatta malum belediyelerde mehteranların kaldırıldığı haberleri sık bir şekilde duyulmaya başladı. Bu söylediklerimizi uzatabiliriz. (Yani belediyelerde değişen hiçbir şey yok)

Ancak öyle bir belediye başkanı var ki neler yaptığını anlatınca okuduklarınıza inanamayacaksınız! Bizzat gidip kendiniz görmek isteyeceksiniz. Ben duyunca inanamadım gidip kendim gördüm. Belediye çalışanları ve vatandaşlarla konuştum. Doğruluğunu teyit ettikten sonra da sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Milliyetçi Hareket Partisinden Çerikli Belediye Başkanlığına aday olan ve %59,77 gibi çok yüksek bir oy oranı ile seçilen Başkan Erkan Çağlar’dan bahsediyorum.

Erkan Çağlar belediye başkanlığına seçilmeden önce, S.S Çerikli-Delice ve Çevresi Karayolu Yük Taşıma Kooperatifi Başkanıydı. Başkanın kızı İrem aynı kooperatifte temizlik görevlisi olarak çalışıyordu. Ancak 2023 yılında kooperatif üç ay gibi uzun bir süre iş yapamadığı için maddi sıkıntılar içerisine girdi ve bir kişinin işten çıkartılması gerekiyordu. Şimdi sıkı durun!

Sizce işten çıkartılan bu bir kişi kimdi?

Başkanın kızı İrem … Bu bir bunu bir köşeye yazın.

İki… 31 Mart 2024 Mahalli seçimlerinde Erkan Çağlar büyük bir oy farkı ile Çerikli Belediye Başkanı olduktan sonra sizce ne yaptı?

Önce bütün çalışanları toplayarak kimsenin işten çıkarılmayacağını söyledi. Sonra da İşsiz kızı İrem’i belediyeye işe almadığı gibi almayacağını da duyurdu.

Gerek başkanın kızı İrem ile gerekse belediye çalışanları ile konuştum. Hepsi bu bilgiyi doğruladılar.
Şimdi ellerimizi başımızın arasına alarak düşünme zamanı. Elbette Başkanın bu erdemli davranışı olması gereken bir olay. Ancak, “at izinin it izine” karıştığı bir dönem yaşıyoruz. Belediyelerin arpalık olarak görüldüğü hepimizin malumu. Yukarıda belirttim. Bırakın kızını-oğlunu ne kadar akraba-hısım varsa belediyelere doldurulduğu bir dönemde, bir belediye başkanı çıkıyor işsiz kızını belediye de işe almadığı gibi almayacağını da söylüyor.

Ben Sayın Başkan Erkan Çağlar ile görüştüm. Konuyu birde kendisinden dinledim. Başkan olayı doğruladıktan sonra; “Belediyeler, yetimin, öksüzün, fakirin, fukaranın, halkın vergileri ile idare edilen bir yerdir. Ben nasıl olurda burayı çar-çur eder, buna izin veririm. Allah bunun hesabını bana sormaz mı? Harama el uzatanın eli kırılmaz mı? Allah bunu affeder mi? Yetim hakkı yiyen mutlaka bunun acısını çok daha beter ödeyeceğini, kul hakkının hesabının verilemeyeceğini, helalinden iş yapmanın sevabını, Allah katındaki yerini çok iyi biliyor ve ona göre çalışıyorum. Aslında bunda abartılacak bir şey yok, olması gereken bu…”

Vatandaşların ve belediyede çalışanlarının söyledikleri, “Başkan, Çerikli’ye hizmet etmek, en güzel ve en verimli hale getirmek için gecesini gündüzüne katarak çalışıyor. Devletin her kapısını çalıyor. Projelerini götürüyor. Kabul edilmesi için çok büyük bir gayret gösteriyor. Aldığı maaş kadarda kendi cebinden harcıyor”

Başkan, “abartılacak bir şey yok” diyor ama şimdi soralım kendimize! Özellikle mangal da kül bırakmayanlara! Kaçımız Sayın Başkanın yaptığını yaparız? Kaçımız böyle erdemli, bütün takdirlerin üzerinde olan bir davranış sergileyebiliriz? Hele ki her şeyin cıvık cıvık olduğu bir dönemde.
Sayın Başkan sizi ellerim patlayıncaya kadar alkışlıyor, Allah’ın selamı ile selamlıyorum. Allah yar ve yardımcısınız olsun. Siz bırakın Türkiye’yi, dünyaya örnek olacak davranışlar sergilemeye devam edin. “İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir”. Siz çalışın biz anlatalım. Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere, mideleri haramdan kavrulan halk düşmanlarına…