Ali İLKBAHAR

Ali İLKBAHAR

Göçmenler

Göçmenler

Yuvaların, şehirlerin bombalandığı, kan, barut, gözyaşı ile insanların hatıralarının yaşadığı, atalarının yattığı, huzur bulduğu yuvalarını gözyaşları ile terk etmeye mecbur kaldılar.

Ukrayna’da bir taraftan saatlerce yollarda sığınacak bir yer ararken barındıkları yerlerde kapalı salonda yüzlerce anne çocuk ağırlıklı yarınından emin değil endişe içinde bekliyorlar.

Bir tarafta bombalar, ölüler, dumanlar, yangınlar ülke yanıyor, yıkılıyor. Füzelere karşı kendilerini savunan insanlar, barikatlar. En önemli binalar bombalanıyor. Yerle bir olurken, çözüm üretmek yerine sadece laf üreten Birleşmiş Milletler. Bu da gösteriyor ki, Dünyada uluslararası kuruluşların da yapılanması güçlenmesi gerekiyor. Yaptırımı belirsiz sadece ismi ve toplantılardan başka yapacak bir şeyi kalmayan Birleşmiş Milletlerin mutlaka ayrım yapmadan bütün mazlumlara, yardım bekleyenlere çözüm üreten güce ve yapılanmaya kavuşması lazımdır. 

Sığınacak bir ülke, yuva, bir lokma yiyecek arayan göçmenler, geçmişte yavrusu kucağında sığınacak bir yer ararken ayağına çelme takıldığı, denizde sahile vuran ayılan çocuk gibi binlerce denizlerde ölen insanlar gibi beklemek yerine hiçbir ayrım yapmadan insan olduğundan insanlığımızı, insanlıklarını göstermelidir.

Tırlarla, uçaklarla ihtiyaç maddelerini mağdur ihtiyaç sahibi insanlara ayrım yapmadan Kızılay, Afad kanalı ile götürürken dağıtırken, rengi, inancı aramadan zorda kalan mağdurlara, çaresizlere dağıtırken insani görevimizi yaparken, öbür tarafta Ukrayna’dan sığınacak bir yer arayan Müslümanlara, zencilere, Afrikalılara farklı muamele yapan başta Yunanistan ve Yunanistan gibi ülkeler mazlumlara el uzatacakken geri çeviriyor. Dövüyor. İnsan yerine konulmuyor. İnsanlığını yitirmiş, sözde medeni geçinen ülkeler mazlumlara, çaresizlere,  zulüm ve işkence yaparak denizlerde botları patlatılarak ölüme terk ederek gerçek yüzlerini gösteriyor. 

Bir tarafta hiçbir ayrım yapmadan yardım eden, el uzatan Türkiye. Öbür tarafta ayrıştıran, tarafsızlığını yitirmiş ülkeler, insanlar. Ülkelerine almadığı gibi bir de işkenceleri ölüme terk edilmesi, yüz karası…

Yeniden yapılanacak uluslararası kuruluşlar dünya barışı iyi hesaplamalıdır. Pandemide sabrı tükenen insanların üçüncü bir dünya savaşını kaldıramayacağı aşikardır. Eğer milyonlarca mazlumların, çaresizlerin durumu iyi hesaplanmalıdır. İncelenmelidir. Sabır taşı çatlarsa parçalanırsa, parçaların zararı herkese dokunabilir.
Yeni dünyada insanları öldüren yuvasız, vatansız bırakanların değil, insanları yaşatan, barış ve insanlığın değerlerinin yaşanmasını sağlayanlar kazanmalıdır. ‘’İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olanıdır.’’

Zalimin zulmü varsa mazlumun da Allah’ı vardır. Çaresizlere, mazlumlara yolda kalmış bir lokmaya ihtiyacı olan insanlara yardım yapmak insani görevimizdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR