Aşure nasıl yapılır? 2021 Aşure günü ne zaman?

2021 Aşure günü ne zaman? Hicri Takvime göre, Muharrem Ayı’nın 10’uncu gününde aşure yenir. Peki aşure nasıl yapılır? Ankara’nın ünlü restoranlarının birinin Pasta Şefi Gökhan Erkan aşurenin yapılışını gazetemize anlattı. Aşurede temel üç malzemenin nohut, yarma ve fasulye olduğunu belirten Erkan, bu malzemelerin üzerine elinizde ne varsa katabilirsiniz aşurenin de amacı budur” dedi.
Ayrıca Erkan aşureye tat ve kokusunu veren tarçındır ifadesinde bulundu. 

“BİR GÜN ÖNCE ISLAYIN”

Fasulye, nohut ve yarmanın bir gün önce ıslanarak ertesi güne hazır edilmesi gerektiğini söyleyen Erkan, “İlk olarak bir gün önce fasulye nohut ve yarmayı normal soğuk suda ıslatmamız gerekiyor ve onların iyice suyu emerek şişmesi gerekiyor. Aksi takdirde sert bir yapısı olur ve yapacağınız gün onu yumuşatamazsınız. Daha sonra sularını tekrar süzerek hepsini bir kapta birleştiriyoruz. Ancak aşurenin en temel üç besin vardır nohut, fasulye ve yarmadır. Diğer malzemeleri onun üzerine koyarak zenginleştirirsiniz. İncir, üzüm ve kayısı da ikinci ana malzeme grubumuzdur. Onları da kattıktan sonra üzerine istediğiniz şekilde elinizde ne varsa, damak tadınıza uygun kuruyemişlerle aşureyi zenginleştirebilirsiniz. Temel malzemelerin dışında aşurede bu olmaz şu olmaz gibi bir söz söylenmez. Zaten aşurenin anlamı da elde ne varsa onunla yapılandır.” bilgisini verdi. 

“ŞEKERİ GÖZ KARARI ATMANIZ İYİ OLUR”

Erkan şöyle devam etti:
‘‘İlk adım olarak önceden 20 25 dakika haşladığımız nohut fasulye ve yarmayı bir kapta birleştiriyoruz. Sonra üzerine bir miktar su katıyoruz onun bir sınırı vardır. Yani elinizdeki malzemeye göre göz kararı koyabilirsiniz. Ürünlerin şişmesi ve pişmesi için 5 dakika kaynatıyoruz. Daha sonra incir, kayısı ve üzümü ilave eder 5 dakikada onunla kaynatıyoruz.  Daha sonra şeker ilave edilir. 10 kişilik bir aşure baz alırsak yaklaşık 400 gr yeterli olur. Malzemenin durumuna göre az şekerli isterseniz azaltabilirsiniz. Şerbetli tatlı gibi bir kesin ölçüsü olmaz. Daha sonra 2 taşımda şeker ile kaynatıyoruz.’’

NİŞASTA İSTEĞE BAĞLI

Kıvam için nişastanın isteğe bağlı olduğunu ya da suyun az katılması gerektiğini belirten Erkan, “Şekerle kaynattıktan sonra kıvamını ayarlamak için isteğe bağlı nişasta katabilirsiniz. Eğer nişasta katmak istemiyorsanız suyunu biraz tutmak gerekir. İçerisindeki fasulyenin ve nohudun içerisindeki doğal kıvam verici maddeler aşurenin suyunu yoğunlaştıracaktır. Ev yapımı aşurelerde genellikle nişasta kullanılmaz daha çok büyük miktarlarda yapıldığında nişasta katarlar ”dedi.  

CEVİZ EN SON ATILIR

Servis yapılmadan önce üzerine atılan kuruyemişler konusunda da bilgi veren Gökhan Şef şunları söyledi:
“Bunların tamamı yapıldıktan sonra ocaktan aşuremizi alabilirsiniz. Ondan sonra üzerine ceviz, fıstık, badem, fındık ne istiyorsanız tamamı olur. İster bütün şekilde üzerinde servis edersiniz isterseniz de ezerek üzerine serpme şeklinde olur. Ancak ceviz konusunda dikkat edilmesi gereken bir husus vardır. Ceviz hemen yenilmeden önce atılır. Çünkü ceviz ocağa atıldığı an siyah suyunu ve acısını yemeğe bırakır. Buna dikkat edilmesi gerekiyor.”

Bizim malzemelerimiz şuan 100’er gramlık. 12 parça ürünümüz var burada. 

Suyuyla şekeriyle birleştiğinde burada çok rahat şekilde 10 kişilik yani 10 porsiyon aşuremiz çıkar. 

Hepsi 100’er gram olmak koşuluyla, fasulye, nohut, yarma, incir, kayısı, üzüm ( Kuş üzümü, kuru üzüm olabilir), badem, fındık, ceviz, yer fıstığı, tarçın veya karanfil. 

FAZİLETİ

Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki:
“Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…” (Müslim, “Sıyâm”, 202)
“Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.” (Tirmizî, “Savm”, 48)
Aşurenin içinde yer aldığı Muharrem ayı da, aynı zamanda Hz. Peygamber (sav)’in torunu Hz. Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70’den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela’da şehid edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir. Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıkla karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.

DAYANIŞMANIN VE BİRLİĞİN SEMBOLÜ

Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir. Aşurenin bu mecazî anlamı toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de; “farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları”, “birlik” gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinci ile birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmaya, birlikte yaşamanın sembolünü tadarken muhabbeti paylaşmaya devam etmektedir.

Erkal ERDOĞAN / İLKSAYFA GAZETESİ