Tarihte bugün: “Selahaddin Eyyubi'nin vefatının 832. yılı”
Bugün, İslam dünyasının en önemli kahramanlarından biri olan Selahaddin Eyyubi'nin vefatının 832. yılı. Kudüs’ü Haçlılardan kurtaran büyük komutanın hayatı ve kahramanlıkları, tarih boyunca unutulmaz izler bırakmıştır.
Bugün, 4 Mart 1193 tarihinde, tarih yazan büyük lider Selahaddin Eyyubi'nin vefatının 832. yılı… Kudüs’ü 88 yıl süren Haçlı işgalinden kurtaran ve İslam dünyasında kahraman olarak anılan Selahaddin Eyyubi, yalnızca askeri başarılarıyla değil, aynı zamanda adaletli yönetimi, ahlaki duruşu ve hoşgörüsü ile de tarih sahnesinde önemli bir yer edindi. Onun yaşamı, sadece bir komutanın öyküsü değil, aynı zamanda bir medeniyetin yeniden dirilişinin simgesi oldu.
SELAHADDİN EYYUBİ’NİN HAYATI
Selahaddin Eyyubi, 1137 yılında, bugün Suriye sınırları içinde yer alan Tikrit şehrinde dünyaya gelmişti. Ailesi, köken olarak Kürt olup, Eyyubi ailesi, bölgedeki önemli bir askeri ve siyasi aile olarak tanınmıştı. Genç yaşlarda İslam dünyasının önemli şehirlerinde eğitim alarak, özellikle askerlik ve yönetim konularında kendini yetiştirdi.
Selahaddin’in adını duyurmasına ve geniş bir üne kavuşmasına yol açan olay, 1169 yılında Mısır’a gönderilmesiyle başladı. Mısır’daki Fatımi devletine karşı başarılı bir askeri sefer düzenleyen Selahaddin, kısa süre içinde Mısır’da hakimiyet kurarak, Fatımi halifeliğini sona erdirdi ve Mısır’ı yeniden Abbâsî halifeliği adına yönetti. Bu zafer, onun adıyla özdeşleşen bir dönemin kapılarını aralamış oldu.
KUDÜS’ÜN KURTULUŞU VE HAÇLILARLA MÜCADELE
Selahaddin Eyyubi’nin en bilinen başarılarından biri, 88 yıl süren Haçlı işgalinin ardından Kudüs’ü kurtarmasıdır. 1099 yılında Haçlılar, Kudüs’ü ele geçirerek, buradaki Müslüman halka büyük zulümler uygulamıştı. Kudüs, hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için kutsal bir şehir olarak büyük bir öneme sahipti. Haçlılar, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’yı, kutsal kabul ettikleri Kutsal Kabir Kilisesi’ni ve diğer dini mekânları kendi egemenliklerine almışlardı.
Selahaddin Eyyubi, 1187 yılında Haçlılara karşı başlattığı büyük bir seferle Kudüs’ü yeniden fethetmeyi başardı. Onun bu zaferi, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda dini bir zaferdi. Selahaddin’in Kudüs’e girdiği gün, Haçlılar şehirden çıkarken, şehirdeki tüm dini yerlerin zarar görmemesi için büyük bir hoşgörü sergiledi. Kudüs’ü geri alarak, İslam dünyasında büyük bir saygınlık kazandı. Ancak, bu zaferin arkasında sadece bir askerî deha değil, aynı zamanda hoşgörü, adalet ve insan haklarına saygı da vardı. Kudüs’teki Yahudi ve Hristiyan halkına zarar verilmeden, onlara özgürlük tanındı.
ADALET VE HOŞGÖRÜ İLE ANILACAK BİR LİDER
Eyyubi, bir lider olarak, halkına karşı büyük bir adalet duygusuyla yaklaşmış ve bu yönüyle de tarihe damgasını vurmuştur. Selahaddin, zulme karşı durarak, yönetimindeki halkı adil bir şekilde korumuş ve onları gözetmiştir. O, sadece askeri zaferleriyle değil, aynı zamanda ahlaki üstünlükleri ile de örnek bir liderdi.
Tarihte, büyük hükümdarların çoğu sert ve zalim yönetimleriyle tanınırken, Selahaddin’in hoşgörü ve adaletle özdeşleşen yönetim anlayışı ona özel bir yer kazandırmıştır. Kudüs’ü fethettikten sonra, şehirdeki Yahudi ve Hristiyan halkına zarar vermemesi ve onları özgür bırakması, Selahaddin’i yalnızca İslam dünyasında değil, dünya tarihinin en önemli liderlerinden biri yapmıştır.
SELAHADDİN EYYUBİ’NİN MİRASI
Selahaddin Eyyubi, 1193 yılında vefat ettiğinde, geriye sadece bir kahramanlık hikâyesi bırakmamış, aynı zamanda bir medeniyetin yeniden dirilişine imza atmış bir lider olarak anılmaya başlanmıştır. Onun mirası, sadece askeri başarılarla değil, aynı zamanda adalet, hoşgörü ve liderlik anlayışıyla da şekillenmiştir. İslam dünyasında hala örnek alınan bir figür olan Selahaddin Eyyubi, insanlık tarihine adaletin, hoşgörünün ve özgürlüğün simgesi olarak geçmiştir.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.