Ortodonti tedavisi her yaşta yapılabiliyor: Mutlaka uzmanına gidin
Ortodonti tedavisi sayesinde dişlerin her yaşta istenilen noktaya getirilebileceğini söyleyen Ortodonti uzmanı Elif Zaimoglu Gültepe, “Yanlış tercihler yanlış sonuçlara götürebilir. Tedaviyi yapan kişi mutlaka bir ortodonti uzmanı olmalıdır” dedi.
Küçük yaşlardan itibaren meydana gelen çene ve diş yapısında oluşan bozukluklar ortodontik problemlerin oluşmasına sebep oluyor. Ortodonti uzmanı Elif Zaimoglu Gültepe ortodontik problemler nelerdir, tedavi şekli nasıldır, tedavi sürecine başlamak için süt dişleri ile kalıcı dişlerin yerinin değişmesini beklemek gerekir mi tüm bu soruların cevaplarını gazetemize yanıtladı.
HER YAŞTA ORTODONTİK TEDAVİ MÜMKÜN
Tüm yaş grubunda dişsel tedavinin yapılabileceğini, tedaviye başlamak için süt dişlerinin yerine kalıcı dişlerin gelmesini beklemeye gerek olmadığını dile getiren Ortodonti uzmanı Elif Zaimoglu Gültepe, “Dişsel tedaviler her yaşta yapılabilir. Ortodontinin yaşı yoktur. 7 yaştan 70 yaşa kadar her yaş grubunda hastaya bir ortodontik tedavi yapabiliriz. Tellerle veya plaklarla dişlerin yerini değiştirebiliriz. Çünkü dişler her yaşta istediğimiz noktaya kadar gidebilecek hareket kapasitesine sahipler. O yüzden bu konuda bir yaş sınırımız yok. Nasıl bir problem var onu teşhis etmemiz gerekiyor. Süt dişleri varken de biz tedaviye başlayabiliriz. Bazen dişlenmenin tamamlanması da bekleyebiliriz. O da yine bahsettiğimiz konu ile alakalı. Eğer problem iskeletsel ise o zaman 5 yaşındaki bir çocuğa da tedavi de uygulanabilir. Ama biz dişsel bir düzeltme bekliyorsak hastanın daimi dişlerini tamamladığı dönemi de beklemek zorunda kalabiliriz. Tedavi zamanına hastanın muayenesi sonrasındaki bulgulara göre karar veriyoruz” ifadelerine yer verdi.
TEDAVİYİ BELİRLEMEDE GELİŞİM DÖNEMİ ÖNEMLİ
İskeletsel problemlerde tedaviye başlama sürecinde yaş kriterinin önemli olduğunu belirten Gültepe, “Biz hastaları yaşına göre değerlendiriyoruz. Tedavi biçimini buna göre şekillendiriyoruz. Çünkü bireyin gelişim döneminde olup olmaması yapacağımız tedaviyi seçmemizde önemli bir nokta. Özellikle ortodontik problemlerden iskeletsel bir problem varsa yani çeneleri ilgilendiren bir problemden söz ediyorsak o zaman hastanın yetişkin dönemde mi yoksa gelişim döneminde mi olup olmadığına bakmamız lazım. Çünkü gelişim dönemindeki bireylerde üst ve alt çenenin yerini ve boyutlarını değiştirme şansına sahibiz. Bu sayede çocukların yüz gelişimini daha düzgün bir yöne doğru değiştirebiliyoruz. Eğer hasta gelişim dönemini tamamladıysa yani kızlar için yaklaşık olarak 14 yaş, erkekler için ise 15 yaş civarını geçtiyse yetişkin birey olarak kabul ediliyor. Gelişimini tamamlayan bireylerde iskeletsel değişim yapmam pek mümkün değil. Bu nedenle biz hastanın tedavi şeklini hastanın bulunduğu yaş dönemine ve gelişimine göre şekillendirebiliyoruz” sözlerine yer verdi.
TEDAVİ SÜRESİ HASTAYA GÖRE DEĞİŞİYOR
Tedavi sürecinin kişilerin ortodontik problemlerine göre değiştiğini ve hastaların yüzde yüze yakın sonuç alacaklarını ifade eden Gültepe, “Ortodontik tedavilerin süresi en az 1 yıldan başlar, hastanın problemine göre 4 yıla kadar uzayabilir. Tellerle plaklar arasında tedavi süresi açısından herhangi bir değişiklik olmuyor. Süre birbiri ile aynı, tedavi sonucu da hemen hemen birbiri ile aynı. Her ikisi de hastanın problemini yüzde yüze yakın oranda çözme kapasitesine sahip. Sadece süreç farklılıkları var. Plaklar hastanın daha konforlu ve rahat bir tedavi geçirmesini sağlıyor” dedi.
YENİ NESİL TERCİHİ ŞEFFAF PLAKLAR
Son zamanlarda plak tedavilerinin estetik ve kullanım kolaylığı açısından tel tedavisinin önüne geçtiğini söyleyen Gültepe, “Hasta tel tedavilerini de tercih edebilir. Bunlara alternatif olan seramik daha estetik braketleri tercih edebilirler. Bir de son zamanlarda popülerleşen son teknoloji şeffaf plakları da tel yerine tercih ediliyor. Çünkü birçok avantajı var. Ağız içinde görünen bir yapıya sahip değil. Günümüz görsellik çağı, sosyal medyanın çok yoğunlaştığı bir dönem bu sebeple insanlar dış görünüşleri de daha çok önem veriyor ve diş teli kullanmaktan kaçınıyor. Çocuklar bile bu görünüşten rahatsız oluyor. Plakların en büyük avantajı ağızda bir şey taşıyor olduğunuzu dışardan fark edilemiyor oluşu. Bir diğeri kullanım kolaylığı, yemek yerken takıp çıkarılıyor olması hasta için büyük bir kolaylık sağlıyor. Tellerle yeme, içme kuralları var. Birçok hasta da şeffaf plak tellerin yerini almış durumda. Plağın tedavi edemeyeceği herhangi bir ortodontik problem hemen hemen kalmamış durumda” şeklinde konuştu.
“YANLIŞ TERCİH, YANLIŞ SONUCA GÖTÜREBİLİR”
Son olarak ortodontik problemleri olan kişilerin uzman görüşüne başvurmaları gerektiğinin altını çizen Gültepe, “Ortodontik tedavi yaptırmak uzmanlık gerektirir mi veya ortodontik bir problemimiz varsa normal bir diş hekimine de gidebilir miyiz diye soru yönlendiriyorlar. Bence bu kısım önemli çünkü ortodontik problemi olan hasta mutlaka uzman tercih etmeli. Diş hekiminin ortodonti tedavi yapma yetisi, uzmanlığı ve eğitimi yoktur. Yanlış tercihler yanlış sonuçlara götürebilir. O yüzden bu konuyla ilgili, bir problem olduğu zaman diş hekimi tabi ki yönlendirecektir ama tedaviyi yapan kişi mutlaka bir ortodonti uzmanı olmalıdır. Bu konuya hastaların özellikle dikkat etmelerini tavsiye ediyorum” diyerek sözlerine son verdi.
Rüveyda Aslıipek/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.