Peygamber efendimizin Taif yolculuğu ve Miraç hadisesi
Hz. Muhammed (s.a.v), amcası Ebu Talib’in vefatının ardından Mekke’de artan baskılar karşısında Taif’e giderek halkı İslam’a davet etti. Ancak burada beklediği karşılığı bulamadı. Dönüşünde ise Mekke’ye himaye altında girdi.
İslam tarihinin en hüzünlü olaylarından biri, Hz. Muhammed’in (s.a.v) Taif yolculuğudur. Amcası Ebu Talib’in vefatıyla birlikte Kureyşlilerin baskılarına maruz kalan Peygamber Efendimiz, sadık dostu Zeyd bin Harise ile birlikte Taif’e giderek buradaki halkı İslam’a davet etti. Ancak Taifliler bu çağrıya kayıtsız kaldı ve ona kötü muamelede bulundu. Mekke’ye dönerken müşrik liderlerden Mut’im bin Adiyy’in himayesine sığınarak şehre giriş yaptı. Bu sıkıntılı günlerin ardından ise İsra ve Miraç mucizesi gerçekleşti. Kur’an-ı Kerim’de de bahsedilen bu olay, İslam inancında önemli bir yer tutmaktadır.
HZ PEYGAMBERİN TAİFE YOLCULUĞU
İslam tarihinin en acıklı olaylarından biriside Taif yolculuğudur. Hz Peygamber, amcası Ebu Talibin vefatından sonra Küreyişlilerin adice saldırılarına uğramıştır. Taif halkını hak dine davet etmek için İlk Müslüman olanlardan sadık kölesi zeydi’i yanına alarak Taife gitti. Taifde birçok nüfuzlu reisler itibarlı aileler vardı. Bunlar Müslüman olurlarsa, İslamiyet’in yayılması kolaylaşırdı. Bu ümitle oraya gitti. Taifliler, İslam’a daveti kabul etmediler. Yanlız bununla kalmadılar, kendilerine gelen Allah misafirine, insan kaidelerini çiğneyerek hakaret ettiler. Ayak takımını, kopuk alayını kışkırtarak Hz Peygambere saldırttılar. Bunlar geçeceği yolun üzerine tuzak kurup Rasulullah’ı taşlattılar. Peygamber efendimiz yaralandı mübarek dişi kanadı ayaklarını parçalandı gidecek takati kalmadı. Yol kenarı Utbe Şeybe adındaki kardeşlerin bağına girip sığındı. Kölesi Zeyd atılan taşarlın önüne kendini siper ediyordu. Hz Peygamber ellerini göğe açıp söyle dua ediyordu. Ya Rabbi gazabına uğramaktan, rızandan mahrum kalmaktan, senin karanlıkları parlatan dünya ve ahret işlerinin dengesi olan yüzünün nuruna sığınırım. senin affını dilerim Her kuvvet her kudret seninle durur.
MEKKEYE DÖNÜŞ
Hz Peygamber Taif ‘den dönüşte Mekke kenarına geldiğinde Mut’im b.Diyy’e haber salarak onun himayesini istedi. Mut ‘im, müşrik olduğu halde O’nu himayesine aldı. Hz Peygamber böylece Mekke’ye girdi. Kabeyi Tavaf edip harem‘Şerifte namaz kılarken Ebu Cehil O’nu görünce Mutim ‘e sordu Himayen demi yoksa tesadüfen mi geldi dedi. Mutim de benim himayemdedir dedi. Mutim ‘in bu iyiliğini Müslümanlar hiçbir zaman unutmadılar. Mutim Bedir harbinde müşriklerle beraberdi ve orada öldü. O zaman peygamberin şairi Hassan onun hakkında güzel bir mersiye yazdı, onun bu iyiliklerini sayıp döktü. Bu Müslümanların ahlaklarını gösterme bakımından dikkate değer. Müslümanlar yapılan iyiliği unutmazlar, bunu, yapan kim olursa olsun bizzat Hz Peygamber ‘in, Mutim’in bu iyiliğini unutmadığını zafer kazandığı günlerde göstermiştir. Bedir esirleri hakkında konuşmak için Mutim ‘in oğlu cubeyr Medine’ye gelmişti. Hz Peygamber onu kabul etti ve arzusunu dinledikten sonra şöyle dedi. Eğer baban Mutim sağ olup gelseydi, şu adamlarını bağlardım dedi.
KABİLELERİ İSLAMA DAVET
Taif yolcuğundan dönüşte Hz Peygamber Mekke’ye gelen kabilelerle buluşur, onları İslam’a davet ederdi. Ukaz, Mecenne, Zülmecaz panayırlarına gider, oralarda gördüğü kimselere Kur’an okur, İslam’ı yaymağa çalışırdı. Yalnız bununla da yetinmez, çöle gider, kabileleri dolaşırdı. Kinde, Kelb, Hanifioğğulları, Amr oğullar kabilelerine gitti, onları dinimize davet etti. Bunlar çeşitli nedenlerle bu hak davete katılmadılar. Mesela: Taif, bağlık, bahçeli bir yerdi havası güzeldi. Mekkeliler oraya gelmezdi. Birde Lat putu oradaydı. Müslüman olunca put oradan ortadan kalkacak, onun ziyaretçileri gelmez olacak, maddi istifade bozulacaktı. Çünkü hak din bütün coğrafya ya yayılıp bütün coğrafyaları kaplayacaktı. Böylelelikle batıp yok olup hak din kıyamete kadar kalacaktır. Çünkü Cenabı Allah Kur’anı kerimde böyle buyurmuştur.
Taif yolcuğundan dönüşte Hz Peygamber Mekke’ye gelen kabilelerle buluşur, onları İslam’a davet ederdi. Ukaz, Mecenne, Zülmecaz panayırlarına gider, oralarda gördüğü kimselere Kur’an okur, İslam’ı yaymağa çalışırdı. Yalnız bununla da yetinmez, çöle gider, kabileleri dolaşırdı. Kinde, Kelb, Hanifioğğulları, Amr oğullar kabilelerine gitti, onları dinimize davet etti.
HZ PEYGAMBERİN MİRACI
Mekke’de iken Hz Peygamber Mira’ca çıktı. Miraç yükseğe çıkmak, yüceltmek demektir. Buna İsra’da denilir k,geceleyin yol almak manasındadır. Hz Peygamber geceleyin Mekke’den Kudüs’teki Mescidi-i Aksaya geldiğinden bu olaya ”İsra” denir. Kura’nı Kerim’de şöyle buyrulmuştur; Kulunu geceleyin Mescidi-i Haram dan dan alarak ayetlerimizi göstermek için civarını mübarek kıldığımız Mescidi-i Aksa ya götüren Allah’ın şansı ne yücedir. Her şey Hakkıyla işiten ve gören o dur. Mi’rac bazılarına göre Hicret’ten üç, bazı rivayetlere göre ise bir buçuk yıl önce vuku bulmuştur. Hz. Peygamber Mekke ’de Harem-i Şerifte iken Cebrail Aleyhisselam ’ın rehberliği ile geleceğin Kudüs ’e Mescidi-i Aksaya gelmiş, oradan göklere yükselmiş, melekût âlemini seyretmişti. Hz. Muhammed Miraç gecesi, birinci gökte Hz. Âdem ‘i gördü. İkinci gökte Hz. Yahya ve İsa’ya, üçüncü gökte Yusuf a dördüncü gökte Hz İdris’e, beşinci gökte Hz, Harun’a tesadüf etti. Bu Peygamberlerin hepsi O’nu sevinerek karşıladılar. Merhaba ey Salih Peygamber Salih kardeş, diye selamladılar. Altıncı gökte Hz Musa’yı gördü. Yedinci gökte Hz İbrahim’i gördü. Oradan Sidretü’ül-Münteha’ya ulaştı. Burası ilahi nurlar ile donatılmıştı. Cenab-ı Hak kulu Muhammed’e burada neler vahyetti. Burada esrar perdesi kalktı. Bu makamda Hz peygambere üç şey verildi.1-Bakara suresinin sonu 2-Ümmetinden Allaha şirk koşmayanların Cennete gireceği müjdesi.3- Miraç hediyesi olarak beş vakit namaz.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.