Kaldırım Sahaf: Kitaplarla okuyucusunu buluşturan kültürel hazine

Kaldırım Sahaf: Kitaplarla okuyucusunu buluşturan kültürel hazine

Sahaflık mesleği, insanlık tarihinin en eski meslekleri arasında yer alıyor. Her biri farklı dünyalara açılan kapılar olan kitaplar, tozlu raflarda meraklılarını kendine çekmeye devam ediyor.

İşte bu meraklılardan biri de "Kaldırım Sahaf" olarak tanınan Osman Andiç. Çocukluğundan bu yana kitaplara ilgisi olduğunu söyleyen Andiç, yaklaşık 10 senedir sahaflık yaparak hem kitap sevgisini insanlarla paylaşıyor hem de geçimini sağlıyor.

Mesleğine 9 yaşında ders kitapları satarak başladığını söyleyen Andiç gazetemize ‘’Kaldırım Sahaf’ın’’ kuruluş hikâyesi ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: ‘’Ablamın ve abimin eski ders kitaplarını satmaya başladım. Kitaplar zaten ilgimi çekiyordu ve ben de birçok sahaf gibi işportacılıkla bu işe adım attım. Şimdi Kolej’de küçük bir dükkânım var. Alışkanlık olacak ki hala kaldırıma sergi açtığım oluyor. Bu küçük dükkân bana yetiyor, mutluyum.’’

basliksiz-1-002.jpg

İŞPORTA BU İŞİN OKULU

Sahaflar genellikle mesleğe adım atarken işportacılıkla başlıyor’’ diyen Andiç, ‘’İnsanların dükkân açacak gücü olamayabiliyor. Kaldırım bu işin okulu diyebilirim. Ben de işportacılık yaparak mesleğe başladım. Üniversiteden dönünce 2014 yılında işporta açtım. ‘’Kaldırım Sahaf’’ ismi de oradan geliyor. Kızılay’da işportacılık yaparken birden işporta yasaklandı. Bu dükkândan önce bir dükkân daha vardı fakat pandemi işin içine girince ara vermek zorunda kaldım. Yaklaşık üç senedir de bu dükkândayım’’ ifadelerinde bulundu.

ara-005.jpg

ARTIŞLAR KİTAPLARA YANSIDI

Piyasadaki kâğıt problemi yüzünden artan kitap fiyatlarında artış olduğunu söyleyen Andiç, ‘’Sahaflar biraz da buraya devreye giriyor. İlk defa alışveriş yapan ya da müdavimleri için sahaflar daha uygun kitap bulunacak bir yer. Onlar için tabii bir şans diyebilirim. Sahaflıkta biraz da müdavim olayı vardır. Müdavimler kitap neredeyse oraya gider. Belirli bir dalgalanma oldu ve kitap fiyatlarına da yansıdı. Kitapların tekrar baskısı yoksa bizde de fiyatlar artabiliyor’’ dedi.

ara2-001.jpg

SAHAFIN FARKI

Sahaf dediğimiz kişi piyasada zor bulunan bir kitabı ihtiyacı olana ulaştırmakla yükümlüdür’’ diyen Andiç, ‘’Mağazalardaki satışlardan farkımız da malumunuz ikinci el olarak satış gerçekleştirmemiz. Ders kitaplarıyla çok uğraşmak istemeyiz. Gördüğünüz gibi dükkânda da ders kitabı bulundurmuyorum. Belki sosyal bilimlere yönelik kitaplar bulundurabiliyoruz. Belli dönemlerde ilk basılan kitaplar, yazarının imzası olan kitaplar da elimize geçebiliyor. Fiyatlara da değinecek olursam birtakım iktisadi kurallar vardır. Bir kitap rağbet görüyorsa, imzalıysa ve ilk baskıysa fiyatlar fazla olur. Piyasadaki kitabi hiçbir sahaf pahalıya satmaz. Bizde şöyle bir kültür var kitabın misafir edilme durumu. İşin içine maliyetler de giriyor. Bunun gibi durumları göz önüne alırsak fiyat konusunda gayet makul diyebilirim. Bazen eleştirilerin odağında olabiliyoruz. ‘Bu kitabın değeri bu kadar etmez’ gibi. İnsanları eleştiremem biraz bilgi eksikliği, işin içinde olmadıklarından kaynaklanıyor doğaldır.

BİR KİTAP SATARAK YENİ KİTAPLAR ALDIM

Elimize değerli kitapların geçtiği de oluyor diyen Andiç, ‘’Örnek verecek olursam Abidin Dino’nun Yaşar Kemal’in kitabı için yaptığı çizimler elime geçti. İçinde yazı yoktu sadece çizimler vardı. Bu çizimleri iyi bir fiyata satmıştım. Kazandığım para ne oldu diyeceksen yeni kitaplar aldım. İşte sahaflık biraz da böyledir. Neredeyse 3 aylık satıştan kazanacağım parayı bir kitaptan kazanabiliyorsunuz’’ ifadelerinde bulundu.

ZORLUKLAR YAŞIYORUZ

‘’Büyük pasajlarda yer alamadığımız için gelir olarak zorluklar yaşıyoruz’’ şeklinde konuşan Andiç, ‘’Ekonomik olarak zorluklar yaşanıyor. Kültürel dezenformasyon var. Müşteri ile uyumsuzluklar yaşayabiliyoruz. Yer konusu özellikle kimi sahaflar için sorun oluyor. Adam gelip kitaplar ne kadar diyor. Hangi kitap? Pazarda domates satmıyoruz sonuçta. Tüm kitapların farklı bir hikâyesi vardır. Biraz araştırma gerekiyor. İnsanlar sahaf kültüründen uzaklar. Ben sahafım dediğimde sarrafla çok karıştırılıyor. Yapılan seminerler, TV dizileri, festivaller bizi biraz daha tanıttı. Fuarlarda satış yapamıyoruz. Tekelleşmeler var. Sahafları fuarlarda köşeye atıyorlar. Belediyeler kültürel faaliyetler yapıyor. Sahafları unutuyorlar. Bazen akşam sergi açtığımda sarhoş birine denk gelebiliyorum. Gelip sizinle uğraşabiliyor. Hatta geçen buna benzer bir olay yaşadım. İşin özü biz de işimizi yaparken çeşitli ekonomik ve sosyal sorunlar yaşayabiliyoruz’’ diyerek cümlelerini noktaladı.

Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.