Atatürk Araştırma Merkezi’nde 100. Yılında Lozan Sempozyumu

Çeşitli ülkelerin büyükelçilerinin de katıldığı sempozyumda, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir ALPASLAN, Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen ve Atatürk Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs Lozan Barış Antlaşması ve Türkiye’nin gelecek yıllardaki hedefleri hakkında konuşma gerçekleştirdi.

DEVLET OLARAK TANINDIK

Konuşmasına Mustafa Kemal Atatürk, gazi ve şehitleri anarak başlayan Prof. Dr. Yüksel Özgen, ‘’Lozan Barış Antlaşması Türkiye’nin dünya devletlerince bağımsız bir devlet olarak hukuken kabul edildiği bir antlaşmadır. Şuan yaşamakta olduğumuz başkent Ankara ve içinde bulunduğumuz meclis devletimizin kuruluşu için son derece anlamlı ve tarihsel hafızamızın belleğidir. Bu bina Lozan Barış Antlaşması’nın yapıldığı masaya ev sahipliği yapmaktadır. Bu masa aynı zamanda dünyaca kabul edilen Misakı Milli sınırlarımızın belirlendiği bir belge niteliğindedir. İsviçre’nin Lozan şehrinde de bir panel düzenleyeceğiz. Bu sempozyumun Lozan Barış Antlaşması’nın daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Yaptığımız bu çalışmalar Cumhuriyetimizin 100. Yılında birlik ve bütünlüğümüzün bir tescili olacağını düşünüyorum’’ diyerek cümlelerini tamamladı.

LOZAN SÜRECİNDE YAŞANANLAR

Sempozyumda bir konuşma gerçekleştiren, Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, ‘’Sempozyumun açılışının Kurtuluş mücadelemizin yönetildiği, Lozan Antlaşması’nı onaylayan Gazi meclisimizde yapılması anlamlıdır. Birinci dünya savaşından sonra mağlup devletlerin önüne konulan antlaşmalar zorla imzalatılmıştır. Maalesef mağlup olarak çıktığımız 1. Dünya Savaşı’ndan sonra bize de Sevr Antlaşması imzalatılmıştır. Bu anlaşmanın geçersiz kılındığı Lozan Barış Antlaşması tarihimiz açısından büyük önem taşımaktadır. Dört yıllık bağımsızlık savaşımız ünümüze yaraşır şekilde sonlanmıştır. Atamızın her alanda yükselme dileği bir anlamda gerçekleşmiş ve gerçekleştirilmesi için de hala mücadele vermekteyiz.

Cumhuriyetimiz jeopolitik açıdan dünyanın kalbi konumundadır. Dış politikamız bu sorumluluğun biliciyle şekillenmektedir. Kuruluşumuzdan bu yan uluslararası konjonktürü etkileme ve fark yaratma kapasitesi sabit, özgün bir faktör olması sabittir. Bugün yine Cumhurbaşkanımızın güçlü duruşu ile etkin sonuca yönelik etkili çalışmalar yürütüyoruz ve ülkemizi geliştiriyoruz. Bizler istiklal ve istikbalimiz için tıpkı kuruluş politikalarımız gibi ülkemizi uluslararası arenada muhasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız. Yurtta sulh cihanda sulh anlayışıyla adil bir uluslararası düzen inşası temel hedeflerimiz arasındadır. Bu önemli yıldönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, gazi ve şehitlerimizi minnetle anıyorum. Lozan Antlaşması’nın daha iyi anlaşılması için vesile olacak bu sempozyumun başarılı bir şekilde devam etmesini dilerim’’ ifadelerinde bulundu.

LOZAN BAŞARIDIR TARTIŞILMASI DOĞALDIR

Lozan ile ilgili birçok tartışmaya şahidim diyen Yıldız, ‘’Gençliğimden beri bu alanda çalışmalar yürütüyorum. Lozan çokça tartışılan bir konu olmasının yanında başarılı bir antlaşmadır. Arşivimiz güçlüdür. Dünyadaki en iyi arşivci milletlerdeniz. Tüm dünya bu kültürümüze gıpta ile bakmaktadır. Devletimize güvenerek arşivlerimizi incelersek bu başarıyı göreceğiz. Yeni bir ülke yeni bir anlayış tabii ki kabul edilmesi zaman almıştır. Tartışmalar devam edecektir doğaldır.

Daha iyi bir antlaşma olsa o da tartışılacaktı. Parlamento geleneği ile tartışılır siyasi olarak araştırılır. Lozan bir başarıdır. Burada araştırmacılarımıza iş düşüyor. Barış için savaşmak bu antlaşmayı da içerir ve sonraki gelişmelere de bakmak gerekir. Başta da söylediğim gibi diğer devletlerin gıpta ile baktığı başarılarımız bugün hala konuşuluyor. Keşke sizin gibi bir antlaşma yapsaydık diyen devlet temsilcileri bile var. Cumhuriyetimizin geleceğini tüm millet olarak inşa edeceğiz. Başarılar diliyorum’’ diyerek cümlelerini noktaladı.

Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com