Antika uzmanından önemli değerlendirme: Türk kültürüne ait parçalar çok değerli
Türkiye’yi karış karış gezerek antika eserler toplayan ve elindeki hazinelere gözü gibi bakan Mehmet Özel gazetemize konuştu. Özel, “Türk kültürünü yansıtan parçaları toplamayı tercih ediyoruz. Bu eserler genel pazara göre çok daha önemli” dedi.
Türkiye’yi karış karış gezerek antika eserler toplayan ve elindeki hazinelere gözü gibi bakan Mehmet Özel gazetemize konuştu. Özel, “Türk kültürünü yansıtan parçaları toplamayı tercih ediyoruz. Bu eserler genel pazara göre çok daha önemli” dedi.
OSMANLI DÖNEMİNE AİT PARÇALAR
Türkiye’nin dört bir yerinden parçalar toplayan Antikacı Mehmet Özel, “Yaklaşık 5 yıllık çalışmanın emeği bu parçalar. Hemen hemen Türkiye'nin her yerinden vilayetlerden, değişik köylerden, bize gönül veren, bize yardımcı olan arkadaşların destekleriyle topladığımız bu parçalar çok değerli. Tezgahımızda şu anda Osmanlı dönemine ait 3 tane parçamız var. 1930’lu yıllara dair parçalarımız var. 1900’lü yılların başlarında olan Kınık İbnik diye tabir ettiğimiz, antikacıların iyi bildiği tarzda parçalarımız var” dedi.
“ASLINA UYGUN YENİLİYORUM”
Çoğunlukla Osmanlı ve Türk kültürünü yansıtan parçalar toplandığı dile getiren Özel, “Yurt dışından Türkiye'ye getirilmiş olan kullanılmışlığı, hatırası olan parçaları da topluyoruz. Bu parçalar işte Tanzanya olabiliyor, Nijerya olabiliyor, Japon oluyor, Çin oluyor. Ama genellikle biz kendi Osmanlı ve Türk kültürünü yansıtan parçaları toplamayı tercih ediyoruz. Bunların antika olarak değeri bizim için çok daha fazla. Diğer parçaları dekoratif amaçlı kullanmaları için tavsiye ediyoruz ve bir şekilde satışını sağlıyoruz, ulaştırıyoruz. Eski malzemeleri revize edip aslına uygun tamir ederek yenilemeye çalıştırıyoruz. Tekrar ömrünü uzatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“ESKİSİ OLMAYANIN YENİSİ OLMAZ”
Hobi olarak başladığı antika işinin zamanla tutkuya dönüştüğünü belirten Özel, “İlk önce hobi olarak başladı. Ama sonraki yıllarda bir tutku haline geldi. Ben çocukluğumdan beri eski ve tamire yönelik parçalara aşırı ilgi duyardım. Çok variyetli bir aileden yetişmedik. Genelde fakir bir ailenin çocuğuydum ama şu anda durumumuz Allah'a şükür iyi. Oradan eskiyi tamir etme ve eskiyi toplamayla ilgili bir alışkanlık oluştu. Ben de kendime eskisi olmayanın yenisi olmaz düsturunu edindim ve bu düşünceyle yola çıktım” ifadelerini kullandı.
GEÇMİŞİNİ BİLMEYEN GELECEĞİNİ BİLEMEZ
Gençlere tarihi eserler hakkında tavsiyede bulunan Özel, “Birçok genç kardeşlerimiz ilgi gösteriyor, alakalılar. Hatta zaman zaman gençlerin ilgisini uyandırmak için tezgahımızdan hediye ürünler veriyoruz ki onlara bu antika sevgisini aşılayabilelim. Onlar da bizden sonra bu işi devam ettirsin istiyoruz. Geçmişini bilmeyen, geleceğini bilemez. Geleceğini tahmin edemez, geleceğini yapamaz. Geçmişini bilmeleri açısından kullanılmışlığı olan, antika özelliği olan parçalara gerçekten değer versinler, sevsinler, onları korusunlar. Aynı şeyler tarihi eserlerimiz için de geçerli. Onları da korusunlar. Eğer bu sevgiyi kendilerine kazandırabilirlerse antika sevgisini de kazandırırlar” diyerek sözlerine son verdi.
Rüveyda Aslıipek/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.