Ankara Kalesi’nde ahşap ustası Uysal: Ustalığı kendim öğrendim

Ankara Kalesi’nde bulunan atölyesinde ahşap oyma sanatını devam ettiriyor. Kültür Bakanlığı sanatçısı, ahşap oyma ustası Hasan Uysal 22 yıldır yaptığı ahşap oyma sanatının devam etmesi için tüm gücüyle çabalıyor. Okullarda ahşap oyma eğitiminin verilmesi için gerekli yerlere dilekçe gönderen Uysal, “Ortaokul düzeyinde, el işleri dersinde özellikle ahşap oyma eğitiminin verilerek öğretilmesini talep ettim. Çünkü ahşap oymacılığı bize yadigâr bir sanat” dedi.

2 sene önce Kültür Bakanlığı sanatçısı seçilen Uysal, kendi üretmiş olduğu ahşap oyma bıçaklarıyla kullanmayan odunları sanat eserine dönüştürüyor. Çevreden büyük ilgi gören usta ahşap oymanın insan üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu da dile getiriyor.

“MUHTEŞEMSİN USTA”

Kültür bakanlığı sanatçısı olan ahşap oyma ustası Hasan Uysal, “22 yıldır bu mesleği ahşap oymacılığı yapıyorum. Hobi olarak başladığım bu sanatta 2 sene önce Kültür Bakanlığı sanatçısı oldum. Ustam, üstadım, hocam yoktur. Tamamen kendi gayretim ve özverimle kendi kendimi yetiştirdim. 3 boyut ile derin oyma yapmaktayım. Ahşap oyma, çok zevkli insanı başka aleme götüren, hayal gücünü geliştiren bir sanat. Ürünlerimin hepsi tescillidir. Görenlerin oldukça hoşuna gidiyor. ‘Muhteşemsin usta’ diyorlar. Kültür Bakanlığı’na 5 ürün götürdüm, hepsine de bayıldılar. Ahşap oymada kullanmış olduğum bıçaklar da benim kendi imalatım. Bıçaklar içinde patent almayı düşünüyorum. Mübalağa olmasın, bildiğim kadarıyla Türkiye’de bıçağı da kendisi yapan 2 veya 3 ahşap oymacıdan biriyim” sözlerini kullandı.

“YÜZYILLAR BOYU ÜRÜN KORUNMUŞ OLUYOR”

Yapmış olduğu çalışmaları doğal besleyiciliği olan likit yağı vazelin ile cilaladığını vurgulayan Uysal, “Ürünlerimde cila ve vernik kullanmıyorum. Doğal besleyici olarak likit vazelin yağı kullanıyorum. Çünkü bu tür oymalarda vazelin ve cila kullanımında daha sonra ürünü silemezsiniz. Zımparalamanız lazım. Zımpara girdiğimde de çoğu yerini kırarsınız ve ürününüz kullanılmaz hale gelir. Ondan dolayı benim eserlerimin hepsi likit vazelinledir. Bu sayede yüzyıllar boyu ürün korunmuş oluyor. Oduna dönüşmüş küçücük objeleri tekrardan kullanıma hazır hale getiriyoruz. Onları değerlendiriyoruz. Yüzyıllar boyu kalacak bir anı bırakmaya çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.

“ÇOK SIKINTILI BİR OYMA”

Oyma yaparken oldukça dikkatli olmak gerektiğini söyleyen Uysal, “Nasip olursa bu sanatı torunuma öğreteceğim. Diğer oymalara benzemiyor, çok sıkıntılı bir oyma. Oymayı çözmeniz lazım. Çok sabırlı olmanız gerekiyor. Yapmış olduğum ahşap oymada bıçağı ters kullanıyorsun. Oldukça zor bir tekniği var. 22 yıldır bu işi yaptığım halde zaman zaman çalışma yaparken bıçağı nerede ve nasıl kullanacağımı ben kendim dahi zor çözüyorum” dedi.

“ORTAOKULDA DERS OLARAK VERİLMELİ”

Okullarda ahşap oyma dersi verilmesi için Kültür Bakanlığı’na dilekçe yazdığı dile getiren Uysal, “Sanat ve kültürün hiçbir zaman ölmemesini, her zaman devam etmesini istiyorum. Gençlerin biraz daha ilgili olmalarını ve memlekete iyi değerler kazandırılmasını isterim. Ortaokullarda ders olarak verilmeli. Bunu, Kültür Bakanlığı başvurumda da yazdım. Ortaokul düzeyinde, el işleri dersinde özellikle ahşap oyma eğitiminin verilerek öğretilmesini talep ettim. Çünkü ahşap oymacılığı bize yadigâr bir sanat. Çok eski nesillerden kalan bir iş. Ama maalesef nadir sanatların birçoğu gibi ahşap oyma sanatı da kayboluyor. Ama okullarda ders olarak verilmesinde çok büyük bir önem var. Bu işe yatkın olan çocukları keşfetmek ve yönlendirmek adına bu derslerin müfredata eklenmesi büyük bir fırsat” şeklinde konuştu.

BİR NEVİ TEDAVİ

Sanata yönelecek gençlere tavsiyede bulunan Uysal, “Bu mesleği yapmak için önce ahşabı sevmeleri lazım. Ahşap, Allah’ın insanoğlu için yarattığı en mükemmel nesnelerden biridir. Kokusuyla, dokusuyla organiktir ve geriye dönüşebilir bir nesnedir. Yolu vardır, suyu vardır, damarı vardır konuşursun zaten bir nevi terapidir bu. Ahşap oymacılığı bir nevi terapidir. Ben bir çalışmamı 8 ayda yaptım. 8 aydır ben tedavi görüyordum, tedavi sürecimde yaptım. İnsana huzur ve mutluluk veriyor. Yapacak gençlere önerim severek yapmaları en önemli nokta bu. Ne iş yaparlarsa yapsınlar o iş benimseyerek yapsınlar. Yapacakları işi beyinlerinde bitirsinler daha sonra uygulamaya geçsinler” diyerek sözlerin son verdi.

Rüveyda Aslıipek/ www.gazeteilksayfa.com