Anadolu’nun tarihi kimliği tehlikede: Tarihimiz çalınıyor

Anadolu’nun tarihi kimliği tehlikede: Tarihimiz çalınıyor

Son yıllarda, Türkiye'nin zengin tarihi açısından çeşitli nesnelerin kaçırılması Anadolu’nun tarihi kimliğine dair endişelere neden oluyor. Birçok tarihi eser, uluslararası kaçakçı ağları tarafından çalınıp yurtdışına götürülüyor.

Türkiye, dünyanın farklı bölgelerine yayılması ve tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir ülke olması nedeniyle binlerce yıllık tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Bu eserler, arkeologlar ve tarihçiler için büyük önem taşıyan ve Türkiye'nin kültürel sınırlarının önemli parçaları olarak göze çarpıyor. Değerli parçalar genellikle müzayedelerde veya özel koleksiyonlarda yüksek fiyatlara satılıyor. Tarihi eser kaçakçılığı, kültürel kaynakların yok olmasında önemli bir etken oluyor.

Sanat Tarihçisi Muzaffer Karaaslan tarihi eser kaçakçılığı ile ilgili gazetemize şu açıklamalarda bulundu: ‘’Tarihi eser kaçakçılığına karşı verilen mücadele sadece bir kurumun çabalarıyla sınırlı kalmamalıdır, toplumun geniş kesimleri arasında ortak bir sorumluluk olarak kabul edilmelidir. Ancak bu şekilde, tarihi mirasımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması sağlanabilir.’’

TARİHİ ESER KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELE

‘’Tarihi eser kaçaklığı ne yazık ki dünyanın en büyük kültür sorunlarından biridir’’ şeklinde konuşan Karaaslan, ‘’Yıllar içerisinde ülkemizden birçok eserin kaçırıldığını hem yurtdışındaki çeşitli müzelerden hem de özel koleksiyonlardan takip edebiliyoruz. Kaçakçılığın önüne geçilmesi oldukça önemli bir konudur. Eserlerin büyük bir çoğunluğu kendini defineci olarak tanımlayan insanların kaçak kazılarla bulduklarından oluşmaktadır. Ne yazık ki sosyal medyadaki definecilik grupları, basının tarihi eserlere yönelik maddi boyutlardaki abartılı haberleri bu kesimin iştahını daha da arttırmakta ve neredeyse masum bir hobi gibi düşünülmesine neden olmaktadır. Kaçakçılığın önüne geçmenin en önemli yolu hukuksal boyuttur. Bu tür suçlara yönelik caydırıcı cezaların verilmesi gerekmektedir’’ ifadelerinde bulundu.

1.png

YASA VE DÜZENLEMELER GEREKLİ

‘’Tarihi eser kaçakçılığına karşı caydırıcı yasalar ve cezaların oluşturulması gereklidir’’ diyen Karaaslan, ‘’Eserleri kaçıran ve satan kişilere ciddi cezalar verilmeli ve bu cezaların uygulanabilir olduğundan emin olunmalıdır. Sınır geçişlerinde ve limanlarda gümrük denetimleri sıkılaştırılmalı ve tarihi eser kaçakçılarının bu yolları kullanmaları engellenmelidir. Antik eserlerin satılabileceği galeriler ve müzayedeler yakından izlenmeli ve yasadışı eserlerin bu yollarla piyasaya sürülmesi önlenmelidir. Halkın tarihi eser kaçakçılığının olumsuz etkileri konusunda bilinçlendirilmesi önemlidir. Eğitim kampanyaları ve bilinçlendirme çalışmaları düzenlenerek bu konuda toplumsal farkındalık artırılabilir’’ dedi.

3.jpg

GÜVENLİK VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ

‘’Tarihi eserlerin sergilenen ve depolanan alanlar güvenli bir şekilde korunması gerekiyor’’ diyen Karaaslan, ‘’Müzeler, arkeolojik alanlar ve sit alanları düzenli olarak denetlenmeli ve üst düzey bir güvenlik ağı kurulmalıdır. Koruma görevlilerinin milli bilinç ve duyguları sınava tabii tutulmalıdır. Ayrıca tarihi eser kaçakçılığının küresel bir sorun olduğu göz önüne alındığında, ülkeler arasında işbirliği ve bilgi paylaşımı önemlidir. Kaçakçılıkla mücadelede uluslararası anlaşmaların ve protokollerin oluşturulması ve uygulanması gerekmektedir. Alanında eğitimli bürokratlar yetiştirerek psikolojik üstünlüğü de ele almamız gerekiyor. Özel koleksiyoncular ve müzeler, yasal yollarla tarihi eserleri satın almalı ve kaçakçılardan satın almak yerine, yasal yollarla iade edilmelerine yardımcı olmalıdır. Arkeolojik kazı alanları ve sit alanları yakından izlenmeli ve kaçak kazıları engellemek için gereken önlemler alınmalıdır’’ diyerek cümlelerini noktaladı.

5.jpg

SON YILLARDA YURTDIŞINDAN GETİRTİLEN ESERLER

Kültür ve Turizm Bakanlığı son yıllarda verdiği bürokratik mücadelelerle Türkiye’ye ait olan ve yurtdışından getirilen tarihi eserlerle kültürel tarihe hem sahip çıkıyor hem de yeni koleksiyonlarla kültürel mirasa katkılarda bulunuyor. İşte son yıllarda ülkemize getirtilen eserler:

ABD'den iadesi sağlanan Kilia Tipi Mermer İdol Başları (2 Adet) (2022)

Hırvatistan’dan iadesi sağlanan eserler (1059 Adet) (2022)

İngiltere’den (Victoria & Albert Müzesi) iadesi sağlanan Eros Başı (1 adet) (2022)

Almanya Hamburg'dan İadesi Sağlanan Eserler (3 adet) (2022)

Hollanda'dan İadesi Sağlanan Şile Bozgoca Camii Kitabesi (1 Adet ) (2022)

ABD’den İadesi Sağlanan Eserler (6 Adet) (2022)

İngiltere'den İadesi Sağlanan Adana Ulu Camii Çinisi (1 Adet) (2022)

ABD’den İadesi Sağlanan Elmalı Sikkeleri (17 Adet) (2022)

ABD'den Gönüllü İade Alınan Pişmiş Toprak Kandiller (2 adet) (2023)

Bulgaristan'dan İadesi Sağlanan Sikkeler (2940 adet) (2023)

ABD'den İadesi Sağlanan 1 Adet Bronz Kılıç (2023)

ABD'den İadesi Sağlanan 12 Adet Eser (2023)

İtalya'dan Ülkemize İadesi Sağlanan Roma Dönemi Zeugma Kökenli Stel (2023)

Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.